Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Zamanın ve Ata’nın ruhu..
Önümüzdeki yıllarda Atatürk’e nasıl ihanet edildiği, halkın nasıl kandırıldığı, iç ve dış menfaat grupları tarafından memleketin nasıl ziyan edildiği daha çok anlaşılacaktır.
***
Atatürk bütün imanıyla şöyle diyordu:
“Arkadaşlar iktisadiyat demek her şey demek-tir. Yeni devletimizin, yeni hükümetimizin bütün programları, bütün esasları iktisadiyat programından çıkmalıdır. Çünkü her şey bunun içindedir.”
***
Atatürkçülük, tarihimizin ilk radikal ve rasyonel hareketidir. Buna ya inanılır, ya inanılmaz.
Inanınca, bu inancı alev alev yaşatmak gerekir. Ama sade nutukla ve edebiyatla değil; fiiliyat ve tatbikatla.. Bugün Türkiye, Atatürk’ün yoğurduğu mayadan çok uzaklaşmıştır. Hz. Muhammed’in adını sayıklaya sayıklaya cami yerine kiliseye giden şaşkınlar gibi, Atatürk’ü dilimizden düşürmeden onunla taban tabana zıt bir davranış içindeyiz.
***
Elbette Atatürk, kurtardığı memleketin ve kurduğu cumhuriyetin devlet talancılığı şampiyonlarının eline düşmesini istemezdi. Atürkçülük aklın icabını yapmak demektir. Halk istismarcılığına karşı çıkmak demektir. Bu prensipleri, gayri meşru menfaatlar için çiğnediğimiz müddetçe Türkiye’nin ayakta durmasına imkân yoktur.
Atatürk zannedildiği gibi bir moda değildir.
Onun prensipleri, yerçekimi kanunu gibi devleti devlet yapan formüllerdi.
Bu formüllerden bir tanesini kenara itmek Süleymaniye’nin kubbesindeki kilit taşını çıkarmak gibi bir şeydir; çökertir devleti. Başlarına yıkılacak kubbenin altında kalıp ezilmek istemeyenler, mutlaka bu kubbeyi tutacak olan kilit taşını yerine oturtacaklardır. Yaşamak için Atatürk’ün yolundan gitmeye mecburuz biz.
Bu yolu ne kadar sapıtmışsak, dönüş de o kadar kuvvetli olacak. Bu dönüşün zorluğuna dayanamayanlar, sonunda yok olacaklardır. En akıllıca hareket bu yola bir an önce dönmektir.
Çünkü geciktikçe, bu gecikmeye sebep olanlar büyük facialarla karşılaşabilirler.
Şimdiye kadar bunun tersi olmadı.
Atatürk’ü içten içe inkâra yeltenenler er geç mutlaka çarpıldılar. Bundan sonrakiler için de akıbet daha başka türlü olmaz.
***
Atatürk’ün büyüklüğü, eserlerinin büyüklüğüne dayanır. Tek ve büyük eseri Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken neler düşünmüş, neler yapmak istemiştir? Işte önemli olan kişisel yorumlara kaçmadan, Ata’yı temel felsefesinden davranışlarına uzayan çizgide gösterebilmektir.
Kuvayı Milliye’nin ruhu doğrudan doğruya halkçılığa, çalışanların hak ve hukukuna, emperyalizm düşmanlığına dayanıyordu.
Zamanla bu ruh söndürüldü. Ve halkın ferdi menfaatlar uğruna sömürülmesiyle nihayet Türkiye bugünkü durumlara geldi.
***
Yukarıdaki, yani..
Buraya kadar olan satırların hiçbirisi bendenize ait değil..
Elbette benzer düşünceleri, Cumhuriyet’te ve başka gazetelerde yeri geldiğinde veya 10 Kasım’larda kırk yılı aşkın süredir, yüzlerce defa naçizane ben de dile getirmeye çalıştım.
Ama bu defa kendime istirahat vermek istedim.
Elbette, bu köşenin boşluğunu, ancak o doldurabilir diye değil...
“Nereden nereye!?” diyerek ve Çetin Altan’ın imzalayıp verdiği Atatürk’ün Sosyal Görüşleri (Dönem Yayınları – Ist.1965) adlı kitabından aldığım satırların yardımı ile..
Atatürk’ün ve zamanın ruhuna ithaf ederek..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan'ı yenen isim belli oldu
- Ersan Şen ve DEVA Partili Ekmen arasında büyük tartışma
- Vaizden Atatürk ve Cumhuriyete hakaret
- Kurtulmuş’tan 'Erdoğan ve adaylık' açıklaması
- 'Sayın Tunç unuttuysan hatırlatalım...'
- Ünlü çikolata markası da artık kara listede
- Kılıçdaroğlu'nun 'sine-i millet' çıkışına yanıt
- 'Yeni dönemin sayfasını açıyoruz...'
- 'Korku tünelinin en zor bölümü geliyor'
- 'Bu kez vaziyet çok vahim...'