Evet ölümünün 20. yıldönümünde Aziz Nesin haklı çıkarsa..
Bunun vebali, yıllar sonra Aziz Nesin’i tekzip eden o yüzde o 60’ın Meclist’eki temsilcilerinin olacaktır.

***

Tayyip Bey’in muhalefetle kedi fare oyunu oynayacağı iyice belli oldu.
Halkın yüzde 60’ı,“tek adamlığı” da AKP’ye de “Hayır” dedi.
Başrolü oynadığı ve bir anlamda kendisini oylattığı halde, seçimi açık ara kaybetti.
Bugün 1 ay doldu.
Amma..
Cumhurbaşkanı AKP’li
Başbakan AKP’li
TBMM Başkanı AKP’li.
Herkesin bildiği o ağa fıkrasını yinelemeye ve arabayı süren gariban köylünün sorusunu yinelemeye gerek yok:
“Peki, ağam biz bu b.ku niye yedik?”

***

Kurt bir hayvan olmaktan öte, Ergenekon’un kutsal simgesidir.
Hakaret anlamı taşımaz.
Rahatça söylemeliyiz. Yenilgi Tayyip Bey’i iyice kurtlaştırdı.
Saray’ın heybetinden aldığı şeytani megalomanik güç ile hayatının planlarını yapıyor.
Rüzgâr iyice ters dönüyor.
Yüzde 60’ı “4 Bakanın Yüce Divan’a gitmesi” kesmeyecek.
Kendisini yeniden yapılandırıyor.
“45 günde seçim silahı” ile muhalefeti uyduruk bir koalisyona, arkasından da seçime zorluyor.
Altyapısını da iyi hazırladı.
Milli Savuna Bakanlığı’nda 4 yıl esas duruş ve hazır ol deneyimi kazanmış İsmet Yılmaz’ı Meclis Başkanlığı’na seçtirdi.

***

45 günlük süre için düğmeye basmak an meselesi.
Başkanlık Divanı’nın oluşması sadece bir matematik işlem.
Hangi partinin kaç kişi ile temsil edileceği İçitüzük’te ve temaüllerle belirlenmiş.
15 dakika bile yetiyor.
Geçen gün, “Geldi İsmet - açıldı kısmet!” dedik.
Tayyip Bey’in kısmeti onun eliyle açılacak.

***

Bir yandan İsmet Bey oyalıyacak..
Öte yandan Davutoğlu.
Kurdurduğu o sözde Koalisyon Görüşmeleri Komisyonları bunun kanıtıdır..
Bu ülkede 54 yıldan beri koalisyonlar kuruluyor. (İlki CHP-AP Hükümeti 20 Kasım 1961’de idi.) Komisyonlar marifetiyle koalisyon kurma olayına ilk kez tanık oluyoruz.
Koalisyonların temelini liderler atar.
Duvarları ve çatıyı ise 2., 3. adamlar tamamlar.
Son noktayı da liderler koyar.
“Koalisyon Kurma Komisyonu” klasik bir “komisyona havale” tilkiliğidir!

***

Hedefi her zamankı gibi, bir taşla birkaç kuş:
- Milletvekili yapmadığı bakanları komisyon üyesi olarak hem teselli etmek hem onurlandırmak!
- “AKP elinden gelen çabayı harcıyor!” görüntüsü vermek.
- Muhalefet partilerini ise gönülsüz, dağınık ve kararsız göstermek.
- Kendine seçim meydanları için “muhalefet yapamadı malzemesi” toplamak!

***

Despotluk demeyelim, tek adamlık bir karakterdir.
“Yüzde 40”lık bir dersin huyluyu huyundan vazgeçirmesi kolay değil.
Tek amacı var:
Yüzde 60’lık muhalefet “bloku”nu bölmek. (Ecevit diplomasideki (divide and rule) bu klasik şeytanlığı “ayır- buyur” diye adlandırırdı.)
Ortak cumhurbaşkanı gösterecek yakanlıktaki CHP- MHP birbirinin gözünü oydu oyacak.
Türkiye partisi olmayı “başaran” HDP’nin ise bu kargaşadan “fiili ana muhalefet partisi” olarak çıkması sürpriz olmayacak

***

Koalisyon paylaşmak demek.
Hiçbir şeyi paylaşmak istemeyen Tayyip Bey’in iktidarını paylaşması zaten beklenmemeli.
Topun ağzında elbette Davutoğlu. Ama onun hesabını seçim kararı alınınca görecek. (Saray nutku yazan çevreye yakın bir akademisyenin sözleri: Muhafazakârlığın kalesinde, kendi seçim bölgesinde bile partisine yüzde 5 oy kaybettiren biri değil lider, genel başkan bile olamaz!)

***

Şeytani planların ilk adımını daha kesin sonuçlar açıklanmadan Deniz Baykal’la görüşme planlayarak yapmıştı.
Amacı CHP’de fitne fesat yaratmaktı.
“Saray’a gizlice” gelmesi CHP koalisyondan önce Baykal’ın kellesini tartışıyor olacaktı.

***

Evet, milletvekilleri yemin etti.
Başkan seçildi.
Meclis çalışmaya başladı.
Ama değişen bir şey yok.
Seçim kaybetmiş hükümetini yine Kaçak Sarayı’na çağırıp toplantı yopıyor.
Davutoğlu, Bosna’ya resmi geziye çıkıyor.
Muhalefet partileri, bugün toplanan Meclis’te “müstafi başbakan”ın ülkeyi yurtdışında tam yetkiyle ve siyaseten temsil ehliyetini tartıştırmayı açmaladılar.
Yoksa 45 gün sürecek kedi fare oyunun kurbanı olacaklardır.
Sonunda kısmen de olsa Aziz Nesin kazançlı çıkacaktır.