Ahmet Saltık

‘Kurban’(!?) Bayramı çağrışımları...

20 Haziran 2024 Perşembe

Kurban Bayramı bana hep hüzün. Çok nedenli. 1-2 günde milyonlarca hayvan “kurban” ediliyor. 

Hiç ekonomik değil, büyük israf. Çevre kirliliği ve sağlık için ciddi risk. Kesimevi hijyen-güvenlik koşulları dışında, sokakta ve uyutmadan, çocukların gözü önünde, büyük bir ilkellik ve vahşetle, ortalık kan-revan!

Üstelik Kuran’da kurban kesme yükümü yok! (Prof. Y.N. Öztürk, https://youtu.be/FNELt9W9Nhs vd.)

Sümerlerden bu yana 5 bin yıllık gelenek. Muhammed peygamber de hacca gelenlere ikram etmek için önermiş hayvan kesimini Mekkelilere. Koşullar çok değişti, işlevsiz gelenekler hızla güncellenmeli.

- Muhammed peygamberin hiç kurban kesmediği de biliniyor ayrıca. (https://youtu.be/-so06SW9HkM)

Dünyada 2 milyar Müslüman var, toplam nüfusun 1/4’ü. Onda biri “kurban” kesse 200 milyon gibi korkunç bir rakam hem de 1-2 günde. “İklim yıkımı (faciası)” ile can çekişen doğaya ağır örseleme bu.

“Kurban” Bayramı’na yakın, derin dondurucu satışları da artıyor nedense!? Çok ciddi çevre kirliliği ve yetersiz canlı hayvan stokuna büyük darbe, eko-kırım. “Homo sapiens” akıl tutulmasında sanki!?

Türkiye’de yerli “kurbanlık hayvan”(?!) üretimi yetersiz, dışalım (ithalat) yapıyoruz. Yerli-milli üretim, 100 milyon insanın yaşadığı çok ve gereksiz kalabalık, kavimler göçüyle çökertme eşiğinde Türkiye’ye yetmiyor. 2023’te canlı hayvan dışalımı 2022’ye göre yedi kat artarak rekor kırdı (1.2 milyar dolar). Veriler, 2024’te et ve canlı hayvan dışalımının tarihsel rekor kıracağında kuşkuya yer bırakmıyor. Geçen yıl dış ticaret açığının 106 milyar dolara eriştiğini de ustan çıkarmamak gerek.

***

Usumuzu kullansak, sorgulasak, her çağda bilime uygun olanı yapsak! Kulaktan dolma kimi kalıp davranışları, üstelik dinselleştirerek körü körüne sürdürmesek. Ha bir de “Bayramdan bayrama yoksullar et yesin” deniyorsa bu çok büyük çelişki, hatta aymazlık! Şunu sormalı:

“Ülkemizde bunca çok, on milyonlarca yoksul neden var ve niçin derin yoksullar?”

Nüfusun yarısından çoğu, AKP=RTE iktidarının bilinçli-kurgulu İslami kesime ideolojik servet aktarımı ile aşırı yoksullaştırıldığı için inançlarının gereğini bile yerine getiremedi. Yozlaşma öyle derin ki “kurban” etleri evde-işyerinde derin dondurucuya konuyor, deriler vb. satılıyor! Dinciye “kurban rantı” çok büyük! 

Demek ki “dinci” iktidar-dini siyasete utanmazca alet eden sefil politikacılar, halkı dinden de ediyor! 

İnsanlar bu acı sömürüyü artık mutlaka sorgulamalı. Savaştan beter derin-yaygın yoksullaştırma niçin?

Çıplak yanıt: AKP=RTE’nin bilinçli politikaları! Halkı yoksullukla ümmetleştirme ve biata zorlarken, yandaşlara ve devşirebilecekleri çaresizlere tarikatları yollayarak dolaylı yardım yapıyorlar. Oyun büyük! Öte yandan İslamiyet eski ve çok çaresiz! 1400 yıl önceki geleneklere kendince esnemeden-esnetmeden, “DİNDE REFORM”a yanaşmadan “iman” dayatıyor! Örneğin İslam kapitalistlerine salt yüzde 2.5 (1/40) fitre-zekât öneriyor, yılda bir kez. Yoksulluğu verili olgu-yazgı (kader) inancıyla topluma dayatıyor!? “Şükredin, bu dünya sınavdır” masalları anlatıyor az eğitilmiş yoksullara. Eğitimi (maarifi!) bütünüyle dincileştirerek çocuk yaşta beyinleri yıkamayı ve salt İslamın bir mezhebinin dogmalarıyla koşullandırmaya çabalıyor!

Yığınlar derin uykulardan uyanıp sorgula(ya)mıyor bu hayın kuşatmayı. Açıkçası İslamın, yoksulluğu yok etmeye dönük somut çözümü yok ne yazık ki! Neden acaba?! AKP=RTE’nin hedefi dinci-tebaa devleti!

K. Marks hiç haksız değildi: “Kapitalizm, dini bir afyon gibi kullanıyor!” derken. Softa yobazsa bu söylemi çarpıtıp “Marks dinimize afyon dedi” karşı suçlaması ile demagojide. Ama kapitalistler, bu ilkel ideolojilerini Müslümanlara da şırınga ettiler. İslam seçkinleri kendilerini Batılı ağababalarının yerine koymuş durumda; kabilelerine-ümmete masalın adı: “Dinler arası diyalog, medeniyetler uzlaşması”(!?)

Devşirilmiş FETÖ İslamının postmodern derebeyleri, Hıristiyan Batı ile göbekten bağlı, işbirlikçi!

Halkının çoğunluğu Müslüman olan ülkeler (“İslam ülkeleri” kavramı yanlış; ülkenin dini olmaz, din kabule bağlı olarak insanlara ve bireyseldir) genel olarak sefalet içinde, bu 57 ülkenin toplam dışsatımı Almanya’ya erişemiyor. İskandinav ülkeleri gönenç (refah) adaları, halkın büyük kesimi deist-ateist-bilinmezci!

“KURBAN”sız; hakça gelir dağılımlı, sömürünün olmadığı, laik-barışçıl, etik, onurlu bir toplumsal düzen ve ekonomopolitik demokratik hukuk devleti istiyoruz. Bunun olanaklı olduğunu da biliyoruz; insanlık önünde sonunda böylesi bir düzeni kuracak! Thomas More’un Ütopya’sı epey demlendi, 500 yaşında!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Nüfus artışı sorunu!? 6 Haziran 2024
TTB seçimleri... 23 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları