Bizim eğitimciliğe başlama dönemimizde G.Tekin Onay ve aynı amaçla yola çıkan Tamer Güney çok önemli iki futbol adamıydı. Metin Türel ve eğitim müdürü Teoman Yamanlar, Ankara’da Doğan Andaç’la etkili kişilerdi. Futbolda en son düşünülse de arada bir sürprizlerle dikkat çekiyorduk. Ancak yatırımlar yetersizdi. Sahalar toprak, kulüpler, üç büyüklerden sonra anılırdı. Rahmetli olanların başında eğitim müdürü S.Gürkan ve arkadaşları ülkemizde iki veya üç yabancı futbolcu olan kulüplere bizleri hazırladı eğitim atılımıyla! Seminerlerin direktörleri o zamanın yabancı kişileriydi. Yani kulüpler öğrenme açlığı taşıyan bizleri önemsemedi.

Belli bir grup vardı ve onlar da Ankara’daydı. İstanbul ve İzmir’de yapılan seminerler futbol adına önem taşır bizler oralara gitmek için büyük çaba içinde olurduk. İstanbul’da ilk çıkış yapan kulüp Adalet oldu. Bir kadının finansörü olduğu kadro Vefa, Karagümrük, İstanbulspor gibi takımların arasında üç büyükleri zorlar oldu! Ben okul dışında sadece futbolla ilgilenirdim. Oynadığım takım birinci ligin altındaki zamanın en güçlü kadrosu olan Eyüpspor’du. O dönemde birinci lig ve mahalli lig vardı. Futbola emek verenler özellikle İstanbul’da ve ülkede fedakâr kişilerdi. 1950’li yıllarda da Erkan Yanardağ, Mahmut Evren, Cemil Gümüşdere, Tamer Bulutlar, Semih Tüzün, kaleci Yılmaz Urul lokomotif  ve yıldızlarımızdı. Semtin bu çıkışını o dönem Celal Uçar hocamız eğitici olarak “11 şeytanlar” adı ile 10 yaşından başlayan eğitim takımı olarak sundu. Benim dönüm noktam üniversite sınavına gidip antrenmana çıktığım ve transfer teklifi aldığım Ankaragücü, talip olan hocam S.Kiraz’dı. Daha sonra Fahri Somer benimle menajer olarak İstanbul’da çok ilgilendi Adalet adına. Olmadı ama futbolu oynarken hep neresi mevkim diye düşündüm! Çünkü hocam beni çok yönlü olarak her mevkide düşündü. Golcü oldum. Orta alanda oynadım, savunmada bek dahil her alanda görev aldım. 

Amacım futbolun gelişimi için yaşanan tarihi hatırlatmak. Bilimsel olarak ilk kez bunu ülkemize sokan Beşiktaş’ta sadece saha başarısı olarak eğitim veren ve yardımcılığını yaptığım H.Serpil Tüzün diyebilirim. Ben o jenerasyonun hocasıyım. Kendisiyle 1975’te son futbolculuk dönemimde kursta tanıştım. Bu anlamda ülkenin futbol yapısını gençlerle değiştirmek istedik. Hepsi bu, daha sonra yine yazarım!