Adnan Binyazar

Einstein’dan önermeler

20 Eylül 2024 Cuma

Ancak çağdaş eğitimden geçenler toplumda geliştirici bir düzenek kurabiliyor. O nitelikteki kişilerin yönetimde bulunduğu dönemlerde insan varlığının bir değer olduğu da ortaya çıkıyor.

O düzen kurulmadıkça altyapıyı oluşturan kesimlerden verim beklenmesi yanıltıcı olur. 

İnsanın değeri, öğrendiği oranda öğretecek birikimlerle donanınca verimli oluyor. Bu düzeyin tutturulamadığı toplumlarda yönetme yetkisi, üretim yoksunu insanların eline veriliyor. Geliştirici eğitimden geçmeyenlerle doldurulması toplumu değer yitimine uğratıyor. Eğitimci diye ortaya çıkan bu kişiler, yalnızca verilen emirleri yerine getiriyorlar. Bu da ulaşılan düzeyi kurutuyor.

Oysa toplumlar, yaşadıkları çağın vardığı bilgi düzeyini tutturabilirse uygarlaşıp kültürel yönden gelişmiş devletlerle dayanışma kurabiliyor. 

DÜŞÜNMEK

Toplumun düşünce düzeyinin yükselmesi uygulanan eğitime bağlıdır. O eğitimle yetişen düşünce gelişimin öncüleri bilim insanları, yaratma gücü yüksek sanatçılar, şiirlerinde, öykülerinde, romanlarında algıyı, duyarlığı geliştiren yazarlar, beslendikleri kültürün değerini kavrayan düzeydeki aydınlardır. Eğitim, toplumu bu yolda geliştirmedikçe o ortamda yetişenlerden verim beklenmemesi doğaldır.

Yalnızca dünyanın güç dengesini etkileyen buluşlarıyla değil, düşünceleri, yorumları, yaşamın anlamını kavratan açıklamlarıyla toplumları birbiriyle kaynaştıran Albert Einstein, insanı kişilikli kılan önermeleriyle de toplumun uygarlaşmasına yönelik yaklaşımlarda bulunuyor. 

UYGARLAŞMA

“Uygarlaşma, insanı çağın değerlerine göre yetiştirmeyi öngören toplumsal bir düzende gerçekleşir. Bu da toplumu mutlu kılacak üretim-tüketim-gelişim bütünleşmesini gerçekleştiren altyapının oluşturulmasına bağlıdır. Düzen öyle kurulmadıkça insandan verimli çalışma beklemek boşunadır. Üstelik yönetimi elinde tutanlar kendilerini zenginleştirip halkı daha da yoksullaştırıyorsa ilkçağlarda olduğu gibi egemenlerin gücü gittikçe artar, insanı duyarlık körelmesine uğratan köleleşme başlar.” 

Şu birkaç satır bile, günümüzde dünyanın içine düştüğü karmaşayı anlatmaya yeter. Yaşamından sahnelerle önermelerde bulunuyor. İşte örneği... 

ÖNERMELER

Sevdiğiniz işleri yapın:

“Yelkeni çok seviyordum ama iyi bir yelkenci değildim. Yüzme de bilmiyordum. Teknesi olanların beni boğulmaktan kurtardığı oluyordu. Ama yelken kullanmayı seviyordum ben, bu işi kötü yapsam da yılmadım, yelken kullanmayı başarmaya çalıştım. Siz de sevdiğiniz işleri kötü yapsanız da direnin, sonuca varmaya çalışın!” 

Sorunları çözmeye çalışın:

“Kendi alanınızda ya da uğraş verdiğiniz bir konuda karşılaştığınız bir sorunu çözmeye çalışın. Böylece sorunlar arasında boğulmaktan kurtulup çözüme varmış olursunuz.”

Siyaset, duygularınızı etkilemesin:

“Devletler kutuplaştıkça insanlar da kutuplaşıyor ve sırf siyasi fikirler yüzünden birbirine zarar veriyor. Oysa kutuplaşma yalnızca kendimizi değil, sevdiklerimizi de etkiler.”

Eşitlikçi olun:

“İnsanlar eşittir. Bilim yalnızca ayrıcalıklı insanlar için geçerli değildir. İnsan da sosyal yaşamımızda herkesi eşit görerek daha iyi bir hayat kalitesine ulaşabilir.”

Enerjinizi akıllı kullanın:

“Aklınızı iyi kullanırsanız yaşamımızdaki karmaşıklıktan kurtulur, enerji düzeyimizi yerinde kullanarak hayat kalitemizi de yükseltebiliriz.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Cinci hocalar 22 Kasım 2024
Sözün gücü 15 Kasım 2024
Kitap dünyası 8 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları