Az daha “Biz sevdik eller aldı..” oluyordu!
Kaçan kaçanaydı anam babam!
Oysa, Kartal İngiltere’ye uçmuştu..
Rakip, Totnım’dı.. Okunuş itibariyle tabii!
Takımda Demba Ba vardı, Sosa vardı, Atiba vardı, Olcay vardı!
Ama sağ kanatta da Serdar vardı!
‘Yanılt bizi Serdar’ diyordum içimden..
Doğrusu, ‘Saldır Beşiktaş oley’ sesleri adadan dünyaya yayıldıkça bir hoş oluyordu insan!
Arsenal’a sahayı dar eden Beşiktaş ‘Totnım’a da futbol dersi verdi.
Ancak, “Atamaya atarlar” sözü gerçek oldu ve İngilizler golü buldu!
Adamlar o dakikaya kadar bir defa kaleye gelir gibi yaptılar, o da gol oldu…
Beşiktaş her gol kaçırdığında, ben bıyıklarımdan bir tanesi koparıyordum!
O kadar kaçırdılar ki sağ dudağımın üstü kırpılmış çim saha gibi oldu…
Kainatta her şey ‘bir’ sefer yaşanırdı, televizyondaki gibi tekrarı yoktu!
Bu yüzden Beşiktaşlılar yakaladıkları fırsatları gole çevirmeliydi…
Hayat denilen filmde, tekrar olmadığı için ilk yarı da böyle bitti!
Ah Demba Ba ah! Direkten dönen top neydi öyle sahi…
Bakın ama, size bir başka olay daha anlatayım:
Maçı gazetede seyredecektim…
Cumhur Arslan demişti ki UEFA “sabaha karşı” vermişti Beşiktaş’ın maçını!
“Adamlar işibiliyor” dedim içinden, çıldırmış İstanbul trafiğinde ilerlerken..
Sıkışık trafikte tatilcilerin gidişini izlerken içimde bir kıskançlık duygusu..
Bastırılmaz bir şekilde yükseliyordu… Kıskanıyordum işte!
Yüz binlerce, belki de milyonlarca insan İstanbul’u terk ediyordu!
Akın akın tatile…
Biz her bayram İstanbul’da olalım ooh siz tatile, öyle mi!?..
Bence, bayramda İstanbul’dan gidenler bi’daha İstanbul’a alınmasın..
Bak trafik oluyor mu..!?
Ama, çok takdir ettim doğrusu, “İstanbul caddelerinin tatilci direnişini...”!
Tatilcilere geçit vermiyordu! Siz misiniz bizi bırakıp tatile giden!
Hele, ana arterlerin durumu neydi öyle!
Ana arterler de arter olalı böyle zulüm görmemişlerdi.
Hayret, emniyet şeridinden giden ışıldaklılar yoktu bu gece!
“Çakarlı” janjanlılar neredeydi yahu!?
Emniyet şeridi babasının malı olan kişiler hani!
Sanırım, “dövletin” gerçek sahipleri olduklarına inandıkları için, “sıradan” olan biz vatandaşlardan “1” gün önce tatile gitmişlerdi!
Gözlerim “çakarlıları” arıyordu, yoktular(!) Emniyet şeritleri öksüz mü kalacaktı..
Yoksa,teskere ile birlikte sınıra mı gitmişlerdi(!)
Güney’deki oteller de dolmuştu ha bu arada…
Gazeteye son anda girdiğimde ise bütün servis oradaydı..
Besbelli, Cumhuriyet Spor Servisi maçı kaçırmamak için tan ağarırken gelmişti gazeteye.. (!)
2. yarı tatilciler İstanbul’u terk etmeye devam ederken, Olcay da gol kaçırmaya devam ediyordu! Hele bomboş kale varken, kalecinin üstüne vurduğu o pozisyon..
Dünyaları kaçıran Olcay’ın yerine Mustafa Pektemek’i sokan Bilic’in alın terlerini silerken ekrana yansıması, stresinin seviyesini gösteriyordu… “Demba Ba” at şunu diyorum,  o kalecinin üstüne attı!
Totnım hiç bu kadar aciz duruma düşmemişti..
Penaltı tam zamanında geldi ve Beşiktaş ezdiği takımdan 1 puan aldı!
‘Fark atacakken beraberliğe razı olmaktı’ bunun adı..
Bu arada, Hey çakarlılar!
Çarşamba günü, emniyet şeritleri sizi bekliyor olacak!

OC yine kaçar..
En kalbi muhabbetlerimle..
Ben CAN; Orhan Can..