Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
"Enelhak..."
PENCERE
‘Enelhak...’
William Shakespeare yaşadı mı? Söylendiğine göre 1616’da Straford’da öldü, kentin kilisesine gömüldü. Kimi edebiyat tarihçileri de böyle bir adamın yaşamadığını, Francis Bacon’ın o güzelim oyunları ‘Şekspir’ adıyla yazdığını ileri sürüyorlar; ama öyle de olsa, böyle de olsa, Şekspir varlığını sürdürüyor, hayatımızı etkiliyor.
Geçmiş yüzyıllardan bize kalan yapıtların çoğunun sahibi bilinmeyenlerle donanmıştır. Nerede doğmuş? Nasıl yaşamış? Doğum yılı? Ölüm yılı? Ansiklopedilerde böyle yazarların ve ozanların doğum ve ölüm yılları belirtilirken soru işareti konur. Homeros da bunlardan biri!.. Ozanın yaşamı bir soru işareti; ama yapıtları binlerce yıldan beri yaşıyor. Ya Ömer Hayyam? Hangi yılda öldü bu koca ozan? Bilinmiyor. Ancak şu dizelerine bakın:
Bir ekmek kapısı aç bana
Bir geçim yolu bulayım
Kula kulluk etmeden
*
Yaşamı söylencelerle bezenmiş bir şairimiz de Nesimi’dir. Nesimi’nin nerede doğduğu, nerede öldüğü, hangi zaman diliminde yaşadığı belli de söylencesinin gizemindeki gücü tanımlamak güç!..
Nesimi, Bağdat’ta doğmuş..
Halep’te öldürülmüş.
Neden?
Galileo Galilei neden engizisyon mahkemesinde yargılandı? Zamanın iktidarına ters gelen gerçeği dile getirdiği için değil mi? “Dünya evrenin merkezi değildir, güneşin çevresinde dönüyor” demek, kilisenin otoritesine karşı gelmekti. Zamanın egemeni öfkelendi; Galileo, zoru görünce sözünden döndü, canını kurtardı.
Ya Nesimi?
Asıl adı Seyid İmameddin olan Nesimi’nin, yaşamı soru işaretleriyle dolu; ama belli olan ne? Şairimize göre “İnsan Tanrı’dır, insanın dışında Tanrı yoktur. Bu yüzden kendini bilen, varlığının özünü kavrayan her insanın derin coşkunluk içinde ‘ben Tanrıyım’ anlamına gelen ‘enelhak’ demesi gerekir. İnsan konuşan bir Kuran’dır, tasavvuf diliyle ‘Kuran’ı natıktır’. Kendini bilen, varlığının derinliğinde saklı sırları, olgunlukları kavrayan bir insan için en yüce ibadet, insana tapmaktır; özünün sonsuzluğundaki anlama saygı göstermektir.”
Doğu’nun “hümanizma”sını insan sevgisinde dile getiriyor büyük şair Nesimi, şeriatçının dünya görüşüne karşı çıkıyor; ama zamanın Memluk Sultanı Nasirüttin Ferec’in otoritesine de karşı çıkmış oluyor. Çünkü Galileo gibi Nesimi de din devleti düzeni içinde yaşamaktadır; bu ortamda ne hoşgörü vardır, ne fikir özgürlüğü...
*
Tarihin saatinde akrep ile yelkovan 15’inci yüzyılı gösteriyor...
Sultanın buyruğu üzerine Bağdat’ta derisi yüzülerek öldürülüyor Nesimi...
Derler ki:
Nesimi’nin yandaşları, sevgili şairin cesedini almak için infaz meydanına vardıklarında, kimseyi görememişler; çünkü Nesimi yüzülen derisini kaftan gibi sırtına alıp dalgalandıra dalgalandıra yürümüş gitmiş...
Bağdat’ın 12 kapısındaki gözlemciler doğrulamışlar; Nesimi, 12 kapıdan birden çıkarak bilinmeyen bir yöne doğru yürümüş...
O günden bu yana her Alevinin sırtındaki giysi, biraz da Nesimi’nin yüzülen derisidir; yüzyıllar boyu bu kaftanın öyküsü kuşaktan kuşağa aktarılmış...
*
Söylence ne denli inanılmaz da olsa, şair Nesimi, Galileo Galilei gibi, fikir özgürlüğü tarihinin bir sayfasına adını yazdı:
‘Enelhak’ diyerek...
(25 Haziran 1996 tarihli yazısı)
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- İstanbul'un suç haritası belli oldu
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Parlamento sıkı yönetim kararını geçersiz saydı!
- Devlet Bahçeli vekaletini akrabasına verdi
- Suriye'de 'karşı saldırı' öncesi hareketlilik
- Antalya'daki sır ölüm dünya basınında!
- AYM o maddeyi iptal etti, tazminat yolu doğdu
- Naci Görür'den 'fay' değerlendirmesi!