İspanya İşçileri Komünist Partisi, korona günleri için güzel bir afiş hazırlamış. Solda virüsün simgesi, ortada bakterinin simgesi ve sağda da parazitin sembolü var. Bu üç tehlikeye karşı dikkatli olun, kendinizi koruyun diyorlar.

Asıl ilginç olan afişte verilen mesaj: Aradaki Farkı Öğrenin!

Virüs ve bakteri, aklınıza ilk anda tıbbi bir terim olarak ne getiriyorsa onu anlatıyor.

Fakat parazit başka!

Ağzında puro olan, kravatlı bir adam o.

Elinde tuttuğu paradan alevler çıkıyor.

Belli ki paraya tapan bir yarı politikacı, yarı iş insanı.

Rant peşinde bir sömürücü!

Covid-19 salgını başladığından bu yana tüm dünyada parazitler iyice görünür oldu.

Mesela Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro. Koronavirüsün “küçük bir grip” olduğunu söyledi, eyalet valilerinin uyguladığı karantinaya karşı çıktı, salgına karşı alınan önlemleri protesto gösterisine katıldı.

Donald Trump ise Demokratik Partili valilerin yönetimindeki karantina uygulanan üç eyalette vatandaşları dışarı çıkmaları için teşvik etti! Twitter hesabında Virginia, Michigan ve Minnesota hakkında paylaşımlar yaparak, Covid-19 önlemlerinin kaldırılması için yapılan protestolara destek verdi.

Virginia için attığı tweet’inde, halka silah taşıma hakkı tanıyan ABD anayasasının ikinci maddesine atıf yapması büyük tepki çekti. Virginia Valisi Ralph Northam, Covid-19 salgını başlayınca eyaletteki silah satış şartlarını ağırlaştırmıştı. Trump, “Virginia’ya özgürlük! 2. maddedeki haklarınızı koruyun. Bu hakkınız kuşatma altında!” diyerek halkı isyana çağırdı...

Michigan Valisi Gretchen Whitmer, insanlara evde kalmaları çağrısında bulununca, sınırlamaları kaldırmak isteyen Trump, Michigan’a yapılan yardımları kesmekle tehdit etti.

New York Valisi Andrew Cuomo da Trump’ın hışmına uğrayanlardan biri. Salgında en ağır darbeyi alan New York’a daha fazla yardım isteyen valiye Trump’ın karşılığı, “Sesini kes!” oldu.

***

Türkiye’de de benzer şekilde iktidar ile yerel yönetimler arasında daha önce de var olan uyumsuzluk, korona günlerinde iyice su yüzüne çıktı.

Özellikle CHP’li belediyelerin kriz sırasındaki sorunlara etkili ve akılcı çözümler üretmesi, merkezi hükümeti çok rahatsız etti.

İstanbul, Ankara ve İzmir belediyelerinin başlattığı yardım kampanyası İçişleri Bakanlığı’nca durduruldu, banka hesapları donduruldu. Üstelik merkezi hükümetin yetki alanına müdahale ettikleri ima edilerek “paralel yapı” benzetmesi yapıldı. Belediye başkanları hakkında soruşturma açıldı...

Mersin ve Adana’da büyükşehir belediyelerinin bedava ekmek dağıtması yasaklandı. Bunun üzerine Adana Büyükşehir Belediyesi 5 kuruşa ekmek dağıtmaya başladı.

İktidar, bedava ekmek dağıtmak isteyen CHP’li belediyeler için “Amaçları hizmet etmek değil, şov yapmak” dedi.

Adana Büyükşehir Başkanı Zeydan Karalar’ın kurduğu sahra hastanesi Adana İl Müdürlüğü tarafından mühürlendi.

***

ABD’de ve Türkiye’de yaşanan sorunların kaynağı aynı. Bir yanda ihtiyacı olanlara yardım etmek için olanaklarını kullanıp seferber olan eyalet valileri ve belediye başkanları var, diğer yanda salgını seçim yarışına döndüren merkezi iktidarlar...

Amerika ve Türkiye’de korona krizi sırasında merkezi hükümetin farklı partiden yerel yönetimlerin çalışmalarını engellemesi ilginç bir benzerlik.

Trump, kasım ayında ülkesinde yapılacak başkanlık seçimini düşünerek bu yöntemi strateji olarak tercih etmiş olabilir. Aynı zamanda işsizliğin artmasının oylarını düşüreceğini bildiğinden bir an önce işyerlerininin açılmasını istiyor.

Türkiye’de ise iktidar, tüm stratejisini CHP’li belediyelerin başarısız gösterilmesi üzerine kurduğu için, halka hizmet götürmelerini engellemeye çalışıyor. Onun da hedefi seçime yönelik.

İktidar, belediyelerin bedava dağıtmak istediği ekmeğe bile yasak getirince, vatandaş ne düşünür acaba hesap ediliyor mu? Karantina günlerinde bu tuhaf çekişme sürerken insanlar can veriyor, açlık ve işsizlik öldürüyor!

Virüs ve bakteri ile parazitin farkını anladınız değil mi?

Virüse ve bakteriye karşı tüm önlemler alınmalı, parazitlerden de bir an önce kurtulmalı!