Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Keyfi yönetime daha fazla tahammül edilemez

04 Ağustos 2024 Pazar

Türkiye’de AKP iktidarında hemen her sabah olduğu gibi iki gün önce cuma sabahı gözümüzü açtığımızda yine bir soruna uyandık. Bu kez Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye ile ilgili paylaşımlara izin vermediği için Instagram erişime kapatılmıştı. Ne oluyor, niye oluyor diye araştırdıkça kapatma kararının ardından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çıktı.

Üstelik Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın dezenformasyonla mücadele faaliyetini iptal ettiğine ilişkin gerekçeli kararı, X platformunda paylaşılıp kısa bir süre sonra silindi, AYM’nin internet sitesine de ulaşılamadı. Sonra site açıldığında bir de baktık ki söz konusu karar orada da yok! 

Herkes Ankara’da neler oluyor diye düşünürken AYM’den açıklama geldi. Dediklerine göre siteye yoğunluk nedeniyle ulaşılamamış, cumhurbaşkanlığı kararnamesinin bazı kurallarını iptal eden karar Resmi Gazete’de yayımlanmış! Yani isteyen oradan bakarmış...

BU AÇIKÇA HUKUK DEVLETİNE DARBEDİR! 

Anayasada kararlarının herkesi bağladığı ve sorgulanamayacağı yazan bir yüksek mahkemenin kararı, BTK eliyle ya da kim olursa olsun bir kişinin talebiyle o mahkemenin sitesinden kaldırılamaz. 

Böyle bir girişimde bulunulduğunda AYM’nin sanki ortada sıradan bir durum varmış gibi bir açıklama yapması da kabul edilemez! Karara ilişkin X paylaşımının sosyal medyadan, sonra da o karar duyurusunun siteden neden çıkarıldığı halka açıklanmak zorundadır. AYM’nin mahkemeyi yok sayan bu uygulamalara göz yummaya ya da bu vahim durumu normalleştirmeye de hakkı yoktur. 

Bu olay üç yönlü bir rezalettir. Birincisi, şu anda Filistin’de bile erişime açık olan Instagram’a Haniye paylaşımlarına engel konması nedeniyle Türkiye’de erişim yasağı getirmek, milletin anayasal iletişim hakkını ve özgürlüğünü yok etmektir. Üstelik Türkiye’de 57 milyonu aşkın kullanıcısı olan bir sosyal medya platformu BTK eliyle erişime kapatılırken Erdoğan’ın Instagram hesabından dalga geçer gibi “Hayırlı Cumalar” paylaşımı yapıldı. Dijital çağda yasaklamanın çözüm olmayacağını çocuklar bile bilirken herkesin VPN kullanarak girebildiği bir uygulamayı yasaklasanız ne yazar!

İkincisi, İsrail’in Filistin’de işlediği dehşet verici soykırım suçlarına karşı o ülkeyle her türlü ekonomik ve siyasi ilişkiyi kesmek yerine, şeriatçı bir terör örgütü olan Hamas’ın siyasi lideri üzerinden tavır alınıp Türkiye bu yapılarla ilişkilendirilmeye çalışılıyor.

Haniye’nin Katar’da yapılan cenazesine Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas bile katılmazken Türkiye’den TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HÜDA PAR Genel Başlanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve Yeniden Refah Patisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın katılması da bunun bir göstergesidir.

BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ!

Üçüncüsü, Instagram’ın kapatılması ve AYM’nin yetkilerine yapılan müdahale karşısında gereken tepki gösterilmezse bundan sonra benzeri durumların ortaya çıkmasına geçit verilmiş olur. Mahkemenin saygınlığı zedelenir, kararları sorgulanır hale gelir. Ben bu konularda ne AYM’nin gereken tepkiyi gösterdiğini ne de muhalefetin etkili bir siyasi tavır aldığını düşünüyorum. 

Anayasa tanınmıyorsa, hukuk devleti fiilen sona ermişse, AYM’nin bile ifade özgürlüğü yok edilmişse, Türkiye “Şahsım Devleti”nin keyfi yönetimine daha fazla tahammül edemez. 

Özgür Özel, halkın geçim sıkıntısına atıf yaparak sürekli “Geçim yoksa seçim olur” diyor; yanlış bir ifade değil ama asıl anayasa yoksa, hukuk devleti yoksa, seçim olmak zorundadır. Çünkü bu şartlar altında ne geçim olur ne ekonomi düzelir ne de herhangi bir soruna “yumuşayarak” çözüm bulunabilir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları