Zülal Kalkandelen
Zülal Kalkandelen zulal.kalkandelen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ada atları artık kamunun; yeni bir sömürü kabul edilemez!

17 Mart 2020 Salı

Koronavirüs kâbusuyla boğuştuğumuz bugünlerde gündem çok yoğun olsa da es geçemeyeceğim bir gelişme yaşandı. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, faytondan kurtarılan atlar hakkında yeni bir karar aldı. İBB Veteriner İşleri Müdürlüğü, atların bedelsiz sahiplendirilmesini önermiş, üyeler oybirliği ile kabul etti! 

Karar şöyle: 

Satın alınacak atların tarım ve hayvancılığın desteklenmesi hizmetlerinde kullanılmak üzere yetiştiricilere, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, yetiştirici birlikleri, kooperatifler, meslek odaları, dernek gibi tüzelkişilere, şahıslara bedelsiz olarak sahiplendirilmesi ve nakil hizmetlerinin verilmesi komisyonlarımızca uygun görülmüştür.

Bu karar, faytonlara karşı mücadeleyi yürütenlerin kabul edilebileceği bir karar değil. Ayrıca atların hangi kurumlara, kime verileceği konusunda son derece muğlak bir ifade ile yazılmış. Öyle ki insanın aklına çeşitli olasılıklar getiriyor..

Mesela atı belediyeye satan bir faytoncu, bir yakını aracılığıyla dolaylı olarak İBB’den bedelsiz at sahiplenebilir mi? Sonra faytonun yasak olmadığı başka bir yerde, atı tekrar faytona koşup para kazanmaya çalışabilir mi?

İzmir’de faytonlar yasaklanınca, belediyenin atları serum yapımında kullanmak üzere üniversiteye verdiği gibi, İBB de bunu yapar mı?

Yıllarca faytonlarda sömürülen atlar, bu kez ölene kadar at arabasında yük taşıtmak için kullanılır mı?

“Tarım ve hayvancılığın desteklenmesi hizmetlerinde kullanılmak üzere” ifadesi ne anlama geliyor?

Yetiştirici birlikleri hangileridir? Yarış atı yetiştiricileri dışında at yetiştirici birliği var mıdır? 

***

Adalar’da atlı faytonların kaldırılması için yıllarca süren mücadelenin iki temel talebi vardı:

1- Atlı faytonların tümüyle kaldırılması; sembolik de olsa hiçbir faytonun çalışmaması.

2- Kurtarılan atların hayatlarının sonuna kadar sömürülmeden yaşatılacağına ve bakımlarının yapılacağına dair garanti verilmesi.

Aralık ayında ruam hastalığı patladıktan sonraki süreçte de bu iki talep yetkililere defalarca iletildi. 16 Ocak’ta Adalar’da atlı faytonların kaldırıldığı duyurulduğunda ilk talep gerçekleşti. 

CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM canlı yayınında duyuruyu yaparken tam olarak şunu söyledi: “Atların Tarım Orman Bakanlığı’na ait bir alanda rehabilite edilmesi, orada bakılması, gözetilmesi ve yaşamlarının kalanını orada devam ettirmesi konusunda çalışmaların mart sonunda tamamlanacağı bize ifade edildi.” 

İBB Sözcüsü Murat Ongun, aynı gün sosyal medyada yaptığı açıklamada şunu yazdı: “Atlar veteriner kontrolünde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın doğal yaşam alanlarına bırakılacak.

27 Mart’ta seçimden hemen önce Ekrem İmamoğlu’nun imzaladığı Hayvan Hakları Taahhütnamesi’nin 15. maddesi de çok net: “Kurtarılan atların ekolojilerine uygun geniş, doğal ortamlarda rehabilite edilerek ölene kadar yaşamlarını sürdürmelerini sağlayacağıma söz veriyorum.”  

Oysa İB Belediye Meclisi’nin yeni kararı, bunun olmayacağını gösteriyor... 

***

Bu yazıyı yazmadan önce İBB Başkan Danışmanı Tonguç Çoban’ı arayıp atların hangi kuruma, kime verileceğini sordum. Henüz netleşmediğini söyledi. Hayvan hakları savunucuları olarak duyduğumuz endişeyi aktardım. “Bize öneri getirin, belirttiklerinizi iletirim. Atları devrederken protokol imzalanacak. Her isteyene verilmeyecek elbette” dedi.

Bir kez daha vurgulamak istiyorum: 

Faytonlarda yıllarca eziyet edilen atlar artık kamuya aittir. Bir sömürünün sona erdirilip başka bir sömürünün başlatılması, atların herhangi bir ticari faaliyet için kullanılması kabul edilemez. 

Doğru olan, atların yeniden sahiplendirilmeleri değil; söz verildiği gibi, ekolojilerine uygun bir rehabilitasyon merkezinde hayatlarının sonuna kadar sömürülmeden yaşamalarının sağlanmasıdır! 

Aksi halde atların sahibi değişecek ama zulüm devam edecek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları