Yazgülü Aldoğan

Yaşlıları seviyor musunuz, dövüyor musunuz?

28 Ocak 2021 Perşembe

Ülkeyi yönettiğini iddia edenler, size sesleniyorum: Yaptığınız seçimlerde, kararlarda akıl yok, mantık yok! Diyeceksiniz ki koskoca doktorlardan oluşan Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı, Hıfzıssıhha Kurulu karar veriyor da sen mi beğenmiyorsun? Evet, çünkü görüyoruz, duyuyoruz, yaşıyoruz, yapılan işin sonuçlarını. Aşı önceliği listeleri yaptılar, yaşlı yurttaşları korumamız lazım dediler. Sağlık personeli karda bata çıka insanüstü gayretle mezrada yaşayan 90 yaşındaki yurttaşa aşı yapmaya gidiyor. Kimi gördü, kimden kapacak virüsü? Ama fabrikada, inşaatta, madende çalışan, iç içe üretim yapan, servis arabasına tıka basa bindirilip taşınan, yemekhanede aynı masaya on kişi burun buruna oturan 30-40 yaşındaki işçiye sıra gelmedi, gelemez de! Ne Sağlık Bakanı’nın ne Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı sayıda ve zamanda aşı gelmedi, gelmiyor. 50 milyon gelse yetmez, 80 küsur milyonluk ülkeye, daha bunun milyonluk göçmeni var. İki doz yapılması var. Demek ki kime yapılacağının önceliği çok önemli! Utanmadan, sıkılmadan, fırsat bu fırsat diye yolunu bulup yaptıranlar da vicdan azabı çekse keşke; Melih Gökçek’ten Hacettepe Üniversitesi’nin dekanlarına kadar.

Gelen aşı, tabii ki önce sağlık personeline yapıldı. Zaten hastanede çalışan ve organize ve bilinçli bir grup olduğu için hızlı ve kolay oldu. 80- 90 yaş aralığı deyince sıkıntı ve yavaşlama başladı. Kendilerinin başvurmasına, randevu almak için teknolojiyi kullanmasına imkân yok, bu yaştaki yurttaşlarımız akıllı telefon ve internet kullanamıyor; çoğu evden çıkamıyor. Onlarla uğraşılacağına toplu çalışan, toplu yaşamak zorunda olan “genç”leri aşılamak niye aklınıza gelmiyor? Askerler? Kışlalarda iç içeler. Cezaevleri! Onlar insan değil mi? 8-10 kişi kalmaları gereken koğuşlarda 25 kişi kalındığını bilmiyor muyuz? Devlet, cezaevine koyduğu yurttaşın da sağlığını korumakla görevlidir! Polisler? Polisler toplumsal olaylarda müdahale ettikleri yurttaşlarla beden bedene çalışıyor. Öğrenci, işçi dövmelerine bayılmıyorum ama onlar da bizim yurttaşımız, bizim insanımız, onların da hakkını ben arayacağım! Aşıda öncelikli olması gerekenlerin arasında güvenlik güçleri de var tabii ki. Ve bu “gençler”, bütün gün orada burada çalışıp akşam eve geldiğinde sokağa çıkma kısıtlaması olan büyüklerine, çocuklarına virüsü taşıyor, taşımıyor mu? Şubatta yüz yüze öğretimi açacağız diyorsunuz, öğretmenler? Onların aşılanması gerekmiyor mu? 80 yaş üzerini aşılamak için zorlanıyorlar. Sonra sıra 70’e gelecek baharda belki? Ama aşı yapmak için uğraştıkları bu yurttaşlar asıl evde zorunlu hapis cezası çektikleri için ruh ve beden sağlıklarını kaybettiler, onu düşünen yok!

EV HAPSİ YASADIŞIDIR

65 yaş üstü yurttaşlara getirilen sokağa çıkma yasağının üzerine bir de sokağa çıkma izni verilen üç saat için kamu ulaşımını kullanma yasağı da anayasaya aykırıdır! Anayasa, yurttaşların seyahat haklarını güvence altına almıştır. İstanbul İl Hıfzıssıha Kurulu bir karar alıyor, İBB şoförü, 65 yaş üstü diye bir tıp doktoru, hastanede çalışan hocasını otobüsten yaka paça indiriyor! Akıl almaz, unutulamaz bir aymazlık, bunun böyle uygulanacağını ve yanlış olduğunu, kararı ilk duyduğumda yazdım. Böyle bir uygulama hukuksuzdur ve bunu uygulamak ne İBB’nin ne de otobüs şoförünün görevi değildir! Valilik çok meraklıysa her otobüse bir bekçi koysun. Ve bakar mısınız, bu sadece İstanbul’a uygulanıyor. Bunun altında İBB’yi zor durumda bırakmak yoksa ne olayım.

65 yaş üzerinde çalışan on binlerce yurttaş var. Bu insanlar işe gidip geliyor, hastalanıyor, hastaneye gidip geliyor. Ne demek kamu ulaşımı yasak. Sanki Amerika’da beyazlar zencileri otobüse bindirmiyor; bakıyorum gerçekten beyaz saçlılar azalmış. Tam bir ayrımcılık, tam bir ırkçılık!

DAVA AÇILDI

Yazarımız Ataol Behramoğlu’ndan sonra Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı da 65 yaş üstü yurttaşlara uygulanan sokağa çıkma yasağının kaldırılması için idare mahkemesine başvurdu ve bu kararın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne aykırı, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne aykırı, T.C. Anayasası’na da aykırı olduğunu hatırlattı. Vakıf Başkanı Yusuf Doğan Bilim Kurulu’na soruyor: “65 üstü yurttaşlara uygulanan sokağa çıkma yasağı ruhsal ve bedensel sorunlara yol açıyor. İnsanlar kendilerini değersiz, ötelenen, istenmeyen hissediyor. Ayrıca onların da hava almak, hareket etmek, sosyalleşmek gibi ihtiyaçları var. Bunu niye düşünmüyorsunuz?” Günlerdir üzerinde konuşulan Uludağ’da parti görüntülerini hatırlatmayacağım, sadece soracağım: Kayak otelleri sadece Uludağ’da değil, Erzurum’da, Kayseri’de, Kars’ta pek çok yerde var. En son yılbaşı tatilinde Erzurum’da liftler açılmadı, turistler kayamayacaksak niye geldik diye isyan etti. Uygulama bir yerde var, bir yerde yok. Altı kaval üstü şişhane! Bütün bunların nedeni tabii ki sistemsizlik: Tek adam rejimi, yönetilememek. Beyler, yönetemiyor, sadece sömürüyorsunuz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları