Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kaymak yiyenlere kaymak beğendirmek zordur!
Hadi biraz kaynatalım, kaymaklı, ballı konuşalım mı? Siz elitlerle? Güleyim mi ağlayayım mı bilemiyorum, aslında sinirlenme durumundayım ama yerel seçimler yüzünden siyasilerimizin bizi kafaya almak için düştükleri durumlara baktıkça, elimde değil, önce gülüyor, sonra kızıyorum! Geçende de yazmıştım ya, Erdoğan’ın bütün politikası düşman yaratmak, bölmek ve çarpıştırmak üzerine. Halkın da yarısından çoğu, köyden kente gelip şehirli oldu, eğitimi daha oturmadı, oturmasın da bunlara oy vermeye devam etsin diye elden gelen de yapılıyor zaten.
Muhafazakâr, milliyetçi, dini bütün kitle, fazla sorgulamaz, otorite sever. Alnı secdeye değiyor diye 16 yıldır, her türlü eziyete, sıkıntıya katlanıp Reis’ini başında taşıyor; kıyılarda yaşayan, su görmüş dolayısıyla daha yumuşak karakterli, açık fikirli, daha aydın, daha okumuş yazmış kitleye de kolayca düşman ediliyor. Sonra niye “aynı gemideyiz” şarkısı söyleniyor onu bilemiyorum! Oysa işin aslı, ikiye bölüneceksek, yoksullar ve varsıllar diye bölünmemiz gerekir ki ülkede görüldüğü gibi AKP iktidarlarında balı kaymağı “elit” yani entelektüel, okumuş yazmışlar değil, iki şakşak, bir pat patla bürokrasinin her tabakasına yerleştirilmiş, ihaleleri kapmış, kent rantından payını hamuduyla götüren öbür mahalle yiyor. Bize düşen, “sakıncalı” ilan edilip, dirsek çürütüp diploma toplayarak ideal uğruna girdiğimiz üniversitelerden, kamudan bir kâğıt parçasıyla atılmak, sadece muhalif ya da öbür mahalledeniz diye işsiz güçsüz kalmak. Yetmiyor, kendi bulduğumuzda çalışmak bile yasaklanıyor, “SİVİL ÖLÜM”e mahkûm ediliyor, her yerden dışlanıyoruz.
Bizimkiler farkında değil
Ya “bizimkiler” ne yapıyor? Engelleyemediğimiz, hatta işlediğinin farkında bile olmadığımız tek adam rejimine adapte oldular, kuralına göre oynadıklarını zannediyorlar. TBMM işlevsizleşmiş, onlar yapacak başka şey olmadığı için, hâlâ soru önergesi vererek muhalefet etmeye çalışırken Saray kararnamelerle memleketi yönetiyor. Asıl oyunu oynayan Bahçeli. Çok büyük oyun kurucu diye bildiğimiz Erdoğan’ı hep oyuna getirdi. En büyük numarası, Erdoğan’ın hayali ama ertelediği başkanlık sistemini öne aldırmasıydı. Onu gaza getirerek, seçimlerde de destekleyerek başkan yaptı ama eksik başkan; kendine mecbur etti. O arada kendi parti içi muhalefetinden de AKP desteğiyle kurtuldu ama onların parti kurmalarını engelleyemedi. Gerçi İYİ Parti ilk kez alelacele girdiği seçimlerde MHP’yi yeterince zorlayamadı ama AKP, kendi oylarıyla da tek başına iktidar olabilecekken, yeni sistemin dayattığı yüzde 50 yüzünden MHP’ye mahkûm oldu. Bu sistem, ittifakları, yani bir tür koalisyonu zorunlu kıldığı için aslında küçük partileri anahtar yapıyor. AKP, MHP’ye hak etmediğinden fazla imkân sağlarken CHP de çok küçük oy oranları olan Saadet ve İYİ Parti’yle, hatta fazla belli etmeden de olsa, HDP’yle işbirliği yapmak zorunda. Püskevitçi Bahçeli’ye bakın siz, bütün partileri parmağında oynattı. Oynattı da ne oldu, bu siyasi zekâ ne işe yarıyor? Memleketin ve MHP’nin hayrına mı? Yoo, Bahçeli, mafya liderlerine af çıkartmaya uğraşıyor, MHP milletvekilleri milliyetçilik adına ABD’ye karşı çıkmak için yaptıkları şovda maket iPhone tekmeliyor, sonra da bunu gülerek anlatıyor ekranda, seçmen de yiyor! Ama CHP seçmeni, soğan depolarına baskınlara gülse de Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya hesaplarından paylaşılan soğan caps’ine fena sinirleniyor. Yerel seçimde önüne sürülen “muhafazakâr aday” çorbasını da içmem diyor!
Erdoğan’ın “kaymak tabakası”nı hedef gösterdiği ama aslında ele geçiremediği için kıskandığı o İzmir, Beşiktaş, Kadıköy, Çankaya filan var ya. Bir Ekmeleddin vakası daha kaldıramaz. “Kızgın ve kırgın” CHP seçmeninden hâlâ bir özür bile dilenmedi. Adaylar hâlâ sözüm ona büyük mühendislik hesaplarıyla, kimsenin fikri alınmadan, seçmene ve örgüte sorulmadan, tek adam ve etrafındaki birkaç adamla belirleniyor. E, biz başka tek adamlara niye kızıyoruz o zaman? Bakın bu kaymak yiyenler var ya, zordur onlar. Vatan, millet, bu son diye diye her seferinde bağırlarına taş basıp gidip oy verdiler de, bu partide hiç mi KADIN yok aday gösterilecek, bu partide hiç mi halkçı, soldan bir siyasetçi yok aday gösterilecek de dışarıdan ve ille de muhafazakâr kesimden aday aranıyor? Kaybedeceksek de şerefimizle kaybedelim, siyasette iki kere iki dört etmez! Ankara ve İstanbul’da iki muhafazakâr aday gösterirse CHP, alabileceği seçimi kaybeder. AKP – MHP seçmenine bakmayınız siz, soğanı depoya koydu diye terörist ilan edilse de, fındığı tüccara ucuza kaptırsa da, domatesi asfalta dökse de gider onlara oyunu verir. Ama CHP seçmeni vermez, hep yedikleri kaymak yüzünden!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!