Çok yakın bir arkadaşım, iki yıl önce Cihangir’de 2.500 TL’ye tutabildiği tek oda (stüdyo) bir yere taşınmıştı. Kirasını muntazam ödeyip zam da yapmış olduğu halde önceki gün ev sahibinin tehdidiyle boşaltmak zorunda kaldı, yabancılara verilecekmiş. Bu kez Tarlabaşı civarında bir misline, 5.500 TL’ye benzer bir yer bulabildi 45 metrekare! Büyük kentlerde kiralar uçtu! Konut alım fiyatları daha da uçtu! Çünkü Türkiye vatandaş ithal ediyor! Irak, Suriye, İran gibi ülkelerden! Onun yerine de ülkesinin en akıllı, en iyi yetişmiş insanlarını gelişmiş ülkelere ihraç ediyor!

DOLAR GELSİN DİYE

250 bin doları verip gayrimenkul satın alana sorgusuz sualsiz kimlik veriliyor! Muhalif Rus’u, kaçabilmiş paralı Ukraynalısı burada. Yazlık ev alıp bir ay kalan Alman’ı da Alanya’da, Kaş’ta ev bırakmamış. Doğrulatamadım ama bu memlekete 250 bin dolar giriyor anlamına da gelmiyormuş, üç ay sonra geri çekmek mümkünmüş. Vatandaşlık başvurusu ve gerçekleşmesi için çalışan, danışman şirketler hallediyor, aynı para dönüp duruyormuş diye bir söylenti var! Gerçek yurttaş, aç açık, ev sahibi olabilmesi imkânsız artık. Uyuşturucu kaçakçısı ya da beş maaşlı yandaş değilse bu koşullarda ne evlenebilir ne aile kurabilir; çocuk bezi bile alamaz!

SON PLAN

Bu rezillik niye? Tek amaçları vardı: ülkeyi demokrasiyle yönetilen laik, sosyal bir hukuk devleti olmaktan çıkarıp demokrasiyi rafa kaldırmış, tek adam yönetiminde, şeriat eksenli din devleti yapmak. Bunun için adım adım eğitimi değersizleştirip dini değerleri soktular, yargının bağımsızlığını yok ettiler. Yürütmeyi devletin olmaktan çıkarıp partinin yaptılar. Denetim diye bir şey kalmadı, Meclis’in yasama diye bir görevi yok. Muhalefeti taktıkları yok, HDP’nin başkanını içeri tıktılar, bütün belediye başkanlarının yerine kayyum atadılar. Seküler Kürt nüfusu muhafazakâr dinci Arap nüfusla dengelemek için de nüfus politikası uygulayıp Suriyelilere vatandaşlık dağıtıyorlar! Onlar da buraya savaştan kaçmaya değil, üremeye gelmiş! Almanya bayramda ülkelerine gidip geri dönmek isteyen Suriyelileri geri almıyor, ülkesine bayram yapmaya giden mülteci değildir!

ADAY KİM?

Niye hatırlatıyorum bunları? Başkan adayınız kim sorusuna yeniden dönmek için. En büyük parti madem ki Erdoğan’dan Kurtulmak İsteyenler Partisi, karşısında kimin aday olacağının önemi yoktur! En son dün ortaya çıktı ki iktidarın en büyük korkusu, seçimi kaybetme ihtimalidir; aday olursa İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur! Ekrem Bey aday olursa bittik diye yapmadıkları manipülasyon kalmamıştı; şimdi onu da hapse atmayı hedefliyorlar! Bu ülkede yeniden demokrasi olması için bu seçim son şans bir taraftan da. Yoksa ülke Türkmenistan’dan beter olacak, buna rağmen Millet İttifakı’nın potansiyel seçmeni, şu olursa istemem, bu olursa istemem deme lüksüne sahip değildir. Manipülasyon, engelleme, her türlü eşitsizlikle seçim yapılacak. Seçmen olarak bizim görevimiz tek demokrasiyi yeniden inşa edecek Millet İttifakı’nın göstereceği adaya oy vermek ve kazanmasını sağlamak için sandıklara sahip çıkmak! Meclis’te de anayasayı değiştirebilecek çoğunluğu sağlayabilmek için bulunacak yeni formülleri bulmak. Tam bir teslimiyet mi, evet, can güvenliğimiz bile yok, kadınların yaşam hakkını koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden çıktıkları yetmedi, Kadın Cinayetlerini Önleme Derneği’ni kapatmaya kalkıyorlar, cinayetten mi taraflar? Karşısına kim çıkarsa oyum ona! İmamoğlu’na yaptıkları ona oy olarak geri döner, seçmen mağdura oy verir, o kadar şaşkınlar ki bunu bile göremiyorlar!