Yazgülü Aldoğan

Egemenlik milletindir, kimseye devredilemez!

23 Nisan 2020 Perşembe

Cumhuriyet tarihimizin en önemli bayramı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 100. yıldönümünde, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesinin en yüksek sesle haykırılması gereken günde biz bir kişinin iktidarına biat etmenin sıkıntısını yaşıyoruz! Yine Cumhuriyet tarihinin en büyük sağlık krizinde, bütün dünyayı sarsan bir pandemide halk, koronavirüsten ölmekle işsizlik ve açlıktan ölmek arasında seçim yapmak zorunda. Bu büyük bayramı, bayram olarak değil, pandemiyle mücadele için evinde karantinada geçiren halk, bir de üstüne muktedirin kaş çatmış suçlamalarıyla özgür iradesiyle seçtiği belediyelerin terörist olmakla suçlanmasını izliyor, yardım alması engelleniyor. AKP’li belediyeler ise her türlü yardımı yapmakta özgür, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin övünürken Ekrem’in eli kolu bağlanıyor! “Ekrem”in bedava maske dağıtmasını engelleyip kendi veremediği için kamu hastanelerine kendi maskenizi kendiniz yapın diye görev veren bir iktidar var karşımızda! Belediyelerin rahatlıkla yapabileceği ve yapması gereken yardım dağıtma görevlerini TRT kameramanı eşliğinde polis ve bekçi yaparken torbaların üzerinde muktedirin adı ve partisi yazılı?

Çözüm ortak akıl

Önce sağlığımızı sonra üretimi ve istihdamı vuran bu kadar büyük bir kriz ancak akılla, mantıkla, el ele çözülebilir. Oysa onun derdi krizi fırsata dönüştürmek ve bunu her zaman yaptığı gibi ayrıştırarak kutuplaştırıp düşman yaratarak yapmak. Üstelik bu “yeni düşman” halkın büyük oy farkıyla seçtiği kendisinin olmayan belediyeler! Bir de gerçekleri dile getiren, hâlâ sesini çıkarmaya cesaret eden medya, başta Cumhuriyet gazetesi olmak üzere en çok izlenen FOX TV! Fatih Portakal’la İsmail Küçükkaya’yı da susturursa dikensiz gül bahçesi. Türkiye, basın özgürlüğü sıralamasında dünyada 156. sıraya düşmüş, arkasında bir tek Ruanda kalmış, ambulanslarımızla değil ama bununla övünebiliriz!

Kanada’da doğru söyleyen başkan

Oysa dünyada krizi doğru yöneten ve bunun sonucunu görenler de var: Kanada’nın Fransız bölgesi Quebec eyaletinin Başbakanı François Legault, kriz sürecini büyük bir şeffaflık ve açık sözlülükle yönetiyor. Ve Quebec’li seçmenlerin yüzde 85’inin kalbini kazanıyor! Oysa kendisi göreve sadece yüzde 35 oy alarak seçilmiş! Kanada Başbakanı Justin Trudeau da krizi yönetim biçimiyle tüm Kanadalıların yüzde 67’sinin güvenini kazanmış. Demek ki doğrular söylenerek ve hamaset değil iş yaparak da seçmenin beğenisini ve bir dahaki seçimi almak mümkün!

Yaz hayali ve turizm

Burası Akdeniz ülkesi. Herkesin kafasındaki soru, yaz tatili yapabilecek miyim? Denize girebilecek miyim? Kahveye, kebapçıya, lokantaya, hatta pavyona gidebilecek miyim? İktidarın da Ramazan Bayramı’nı ikili bir bayrama dönüştürme çabası buradan kaynaklanıyor, hem halkın dini duygularını köpürtmek hem de krizi turizm ve eğlence sektöründe bir bayram havası içinde normalleştirmek. Bütün iyimserliğimle ben de korona yatışırsa, sonrasında turizmde ve eğlence sektöründe bir patlama bekliyorum. Halk kendini sokağa atacak, yiyip içip eğlenmek isteyecek, yabancılar da tatil için yer arayacak. Türkiye, Avrupa ve Rusya’ya birkaç saatlik mesafede; tesisleri iyi, fiyatları hele şimdiki kurlarla, ulaşılabilir! Haziran ortalarından sonra Antalya’da, Kıbrıs’ta Türk ve yabancı maskeli turistler göreceğimize eminim. Bunun iyi tarafı var mı? Var. Türkiye, turizm gelirlerine ve onun yarattığı istihdama muhtaç. Turizm gıdadan tekstile, sayılamayacak kadar çok sektörün yararlandığı bir bacasız sanayi. Ayrıca Türkiye’nin iyi yetişmiş doktorlarının ve altyapısı iyi hastanelerinin korona krizinde gösterdikleri başarının bir sağlık turizmi patlamasına da yol açacağını öngörüyorum. Bu da umutlanmak için bir neden olsun. Yeter ki iktidar virüsle mücadele için çok önemli olan ruh sağlığımızı bozmasın! Boşuna hayal de kurmasınlar: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, devredilemez; hiç kimseye, ne başkana, ne padişaha, ne şuna, ne buna!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları