Yazgülü Aldoğan

Ah Putin, ah!

20 Ekim 2022 Perşembe

Kötü bir dönemde, kötü bir coğrafyada yaşıyoruz! Her yerde kan ve gözyaşı. Savaş ve ölüm. Ne umut var, ne heyecan. Sadece korku, baskı! Ne kaçacak yer kaldı, ne protesto hakkı. Kâbus gördüğümüz bir rüya gibi seyrediyoruz, uyanmak isteyip uyanamadan. Hani bağırmak istersin, sesin çıkmaz ya, bağıramazsın! Tıpkı karanlık, havasız, sıcak, yakıcı gaz dolu maden tünellerinde yolunu bulmaya çalışıyorsun, bulamıyorsun, çıkmaya çalıştıkça yanıyorsun. Kolun bacağın kopuyor, kaçamıyorsun, öyle! Bu katliamın hesabını ver diye yaz, hayır: Yazma!

DUYMA

Hapisteyim. Suçsuzum. Hastayım. Yaşlıyım. Bırakın beni, yerim burası değil, ADALET yok mu? Yazma, yazarsan, söylersen, tweet atarsan, yalan derim, dezenformasyon yapıyor derim. Suçlu derim, dipsiz kuyular. Kör kuyular. Sesini duyurmaya çalıştıklarının yanına gidersin: Sen seç! Ben seçtim, döndüm. Artık sizinle çalışacağım, görev verin: Çocuk yap! En az üç? Sıçrayarak uyanıyorum, ter içindeyim. Kâbus mu gördüm?

BENİM SAVAŞIM DEĞİL

Sokaktan adam topluyorlar savaşa göndermek için. Karşı çıktıkları savaşa gitmemek için kaçaklar askere almaya gelenleri dizinden vuruyor. Cezası dört yıl. Kaçabilen yakın ülkelere kaçıyor, özellikle Türkiye’ye. Antalya sıcak. Antalya güzel! Savaş ölüm demek.

TARİH TEKERRÜRDEN İBARET

Deli Petro deli miydi, dahi miydi? Ya Stalin? Diktatörlerin en eli kanlısı. Astı, kesti, sürdü. Sibirya’da bitti çoğunun gençliği, hayalleri.

Ya Putin? Soğuk kanlı diktatör! KGB’de yetişmiş, altı dil biliyor. Yapmadığı spor yok. Attan düşmüyor; tilki gibi acımasız, kurnaz ve muhteris. Hesaplı. Ne ki Ukrayna konusunda hesapları tutmadı. Komedyen eskisi, hap gibi yutarım dediği Zelenski, arkasına velayet savaşı yürüten ABD ve şaşkın Avrupa’yı alınca, kükreyen fareye dönüştü! Putin, hâlâ ordusunun büyük ama hantal, silahlarının eski ve bakımsız, askerlerinin isteksiz ve ilgisiz olduğunu fark edemiyor! Çıktığı yoldan dönmüyor, Çeçen yollayıp öldürmekle iş bitmiyor, bitmeyecek! Ülkede baskıyı artırıyor. Artık çıplak vücuduyla çektirdiği, yüzerken, koşarken, ayılarla boğuşurken ki fotoğrafları işe yaramıyor.

YALANCININ MUMU

Diktatörlerin birinci özelliği büyük yalanlar söylemeleri. O kadar büyük yalan söyle ki herkes inansın, zaten sen de inanırsın! Zaten yalan olduğu ortaya çıkınca da dönersin. Bugün ak dediğine yarın kara dersin, nasıl olsa ikisi de doğru değil! Hitler’in büyük yalanlarına başta Almanlar sonra kendisi inandı. Amerikalıların ağırlıkta olduğu müttefik orduları Almanya’ya girdiği zaman zafer bekleyen Almanlar ne kadar şaşkındı? Putin artık Rusları kandıramıyor, internet var. İnterneti kapatırsan minterneti açıyorlar. Sansür yasası da bir yere kadar. Bıçak kemiğe dayanınca korkunun ecele faydası yok diye İran’da liseli kızlar mollaların fotoğraflarını yakıyor. İçin için yanmaktansa diktatöre karşı çıkarak yanmayı tercih ediyor. Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar bu karanlıklar aydınlığa?

FIKRAYA GEL

“Bir İngiliz turist, Rus arkadaşıyla Kızıl Meydan’da şakalaşıyormuş. Sizde özgürlüğün zerresi yok, ben Hyde Park’ta kraliçeye karşı küfür edebilir, istediğimi söyleyebilirim demiş. Rus omuz silkmiş, ben de Kızıl Meydan’da kraliçeye karşı küfür edebilir, istediğimi söyleyebilirim demiş, ne var ki bunda?”

Putin o nedenle! Dünyanın çivisi çıkmış, bizim vida nerede? Sonunda öleceğini bile bile inersin yedi kat yerin altına. Ölürsen tazminatının ailene, madendeki yerinin kardeşine kalacağını bilerek girersin kör kuyuya. Başka iş yok. Madende gerekli güvenlik yok! Kader, madende çalışmaktır, ölüm ise sonuçtur. Dezenformasyon bülteninde bunlar yazmıyor. Artık ne yazabileceğimizi bültene bakıp göreceğiz: Şimdilik Putin! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları