Dün günlerden Atatürk’tü! Dün günlerden Gazi Mustafa Kemal. Dün günlerden 10 Kasım’dı. Dün günlerden Gazi Mustafa Kemal’i genç kuşaklara anlatma günü. İnanılması zor ama hayata gözlerini kapadığı 83 yıldır, bu millet onu sadece 10 Kasım’larda değil, her gün anıyor. Her gün, yanmış yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden yarattığı bağımsız, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne şükrediyor! Şaşılacak bir şey değil aslında, çünkü bu bir mucizeydi. Ve öyle güçlü atmış ki temellerini, 83 yıldır ülkeyi yöneten milliyetçi muhafazakâr iktidarlar anayasayı değiştirerek, rejimi değiştirip ucube bir başkanlık sistemi kurarak, eğitimin, adaletin, tarımın, sanayinin, çevrenin canına okuyup özellikle de LAİKLİK ilkesini fare gibi kemirip içini boşaltarak, KİNDAR ve DİNDAR bir nesil yaratma amacıyla eğitimi tarikat vakıflarına emanet ederek uğraşmalarına rağmen, evet laik cumhuriyetin temellerine dinamit koymalarına rağmen hâlâ hayatta!

ATATÜRK’Ü SEVDİRDİLER!

AKP iktidarının 20 yıldaki en büyük başarısı budur işte: Laik Cumhuriyetin elinden gittiğini gören toplum, hangi partiye oy verirse versin vatandaşlar, Atatürk’ün ilkelerine ve manevi varlığına sığındılar! Cumhuriyet Bayramlarının içi boşaltıldı diye, halk sokaklara dökülüp kendi kutlamaya başladı. Artık o bayramlar resmi ve laf olsun diye değil, coşkuyla kutlanan gerçek bayramlar!

Ben de Atatürk sevdalısı bir Cumhuriyet kadınıyım. Ama öyle her 10 Kasım’da Anıtkabir’e, Dolmabahçe’ye koşmazdım! Laik cumhuriyetin, bağımsızlığın tehlikeye düştüğünü gördüğümden beri 10 Kasım’larda yerimde duramıyorum, mutlaka onun mekânlarına gidip duygulanıyor, neye sahip çıkmam gerektiğini daha iyi duyumsuyorum. Millet yerine ümmeti, laiklik yerine bir dinin bir mezhebine mutlak teslimiyeti zorlayan, liyakat yerine nepotizmi, kalkınma yerine israf ve soygunu koyan iktidar, sonunda Atatürk’ün yerine de başka bir lider yaratmak istedi ama heyhat!

Geldikleri noktada gerekçesi SEVAP oldu! Ona oy vermek sevapmış? Tövbe edin, şirk koşmaktır bu. Yakında parti aidiyetine cennette tapu da verecekler herhalde!

PUT KIRAN LİDER

Atatürk’ün ilahlaştırılması değil yaşanan ona olan sevgi. Atatürk, ilahlara karşıydı. Atatürk’ün putlaştırılması değil bu. Atatürk putlara karşıydı. Atatürk imparator değildi, kral değildi, halife değildi. Geldiği mevkiye, kazandığı savaşlar, kurduğu cumhuriyet, parti ve liderliği sayesinde seçilerek geldi. Hilafeti kendisi kaldırdı. İstese halife olamaz mıydı, olurdu! Dinin, insanın vicdanı, ahlakıyla kendi içinde yaşanması gerektiği için, dini devlet işlerine katan hilafete karşıydı. Elinin tersiyle itti bu makamları, başkası yararlanmaya kalkmasın diye de lağvetti! Kendisinden sonra veliaht bırakmamak için, nepotizmi önlemek için, evlendi ama çocuk sahibi olmadı. Evlat edindiği çocukları sevdi, okuttu, büyüttü.

GÖZÜ TOKTU

Atatürk’ün parada pulda, malda da gözü yoktu. Çankaya’da mütevazı bir konutta yaşadı. Bütün mirasını Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, İş Bankası gibi kendi kurduğu kurumlara bıraktı. Yurtdışında döviz hesapları, ayakkabı kutularında saklanacak parası, zengin etmeye çalıştığı yandaş müteahhitleri yoktu.

10 YILDA BÜYÜK İŞ

Paralı yollar, köprüler, hasta garantili şehir hastaneleri değil, istihdam yaratan fabrikalar açtı. Bütün o fabrikalar AKP döneminde kapatılıp arazilerine AVM’ler, siteler yapıldı. Bugün işsizlik tavan yaptı.

Atatürk öyle büyük bir vizyonerdi ki her konudaki fikirleri bugün bile geçerlidir. “Yurtta barış, dünyada barış” yerine bugün Türkiye bütün ülkelerle kavgalı da ne faydasını görüyor?

CUMHURİYET KADINI

Kadınlar niye sahip çıkıyor Atatürk’e? Çünkü Atatürk kadınlara sahip çıktı! Atatürk sayesinde kadınlar, alnı açık, başı açık, eğitimden, iş piyasasından pay aldılar. Dine dayalı bir iktidar kuran Taliban’ın yaptığı ilk iş, kadınların eğitim ve çalışma hakkını ellerinden alıp eve kapatmak, karşı çıkanları da öldürmek oldu! Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, laik cumhuriyet de Atatürk ilkeleri de yaşayacaktır, kadınlar sahip çıkacaktır; canlarını kurtarmak için! Çünkü bu iktidar kadınların canını bile korumayı önemsemiyor!