Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vergide Tebliğ ve Yama Zorunluluğu!.. (I)
Daha önce sizlerle paylaşmıştık. 117 seri numaralı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile tüm KDV mükelleflerine yeni bir misyon yükleniyor. Artık, Türkiye genelinde sayıları 2 milyon 300 bin kişiye yaklaşan tüm KDV mükellefleri, yapmış oldukları birçok hizmet alımında vergi dairesi gibi çalışacaklar. Aldıkları hizmetlerin KDV’lerini kesecek ve vergi dairesine yatıracaklar.
\nTebliğ hükmü 1 Mayıs 2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlandı. Ama pek çok sorunla birlikte… Sorun olduğu çok açık. Çünkü 117 numaralı tebliğin Resmi Gazete’de yayımından tam 32 gün sonra bu tebliğde değişiklik yapan 118 numaralı tebliğ yayımlandı.
\nGelir İdaresi’nin amacı tevkifat yani kesinti uygulamasını tek tebliğ ile düzenlemekti. Nitekim, 117 numaralı tebliğ ile 37 adet genel tebliğin KDV tevkifatına ilişkin bölümleri yürürlükten kaldırılmıştı. Ama tek tebliğin mümkün olmadığı ortaya çıktı. 118 numaralı tebliğ ile ilk yama yapıldı. Daha pek çok sorun var. Bu da demek oluyor ki daha pek çok yama yapılacak.
\nGelin bu sorunları kısaca ortaya koyalım ve “117”yi anlamaya çalışalım…
\nTevkifatın Yapılacağı Dönem Sorunu
\nKDV’de vergi, genel anlamda, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile doğmakta. Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belge düzenlenmesi halinde de KDV’nin doğduğu kabul edilir. KDV beyanı da verginin doğduğu vergilendirme dönemi içinde yapılır.
\nKDV tevkifatı da fatura ile paralel yürür. Fatura üzerinde tevkifat yapılmakta, faturanın düzenlendiği vergilendirme döneminde, alıcılar 2 numaralı KDV beyannamesi ile yaptıkları tevkifatı beyan eder ve 1 numaralı KDV beyannamesi ile aynı vergilendirme döneminde indirim konusu olur.
\nAncak 117 seri numaralı tebliğ ile tevkifat uygulaması ile fatura arasındaki bağlantının kesildiği görülüyor. Anılan tebliğin “1.2. Beyan” bölümünde, konuya ilişkin olarak aşağıdaki açıklamalar var:
\n“Tevkifat kapsamındaki işlemlerde vergiyi doğuran olay bakımından özellikli bir durum söz konusu olmayıp, bu işlemlere ilişkin KDV’nin beyan dönemi KDV Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre tespit edilecektir.
\nBu kapsamda, işleme ait fatura veya benzeri belge izleyen ay içinde düzenlense dahi sorumlu sıfatıyla beyan, işlemin vuku bulduğu dönemin beyan süresi içinde yapılacaktır. Kısmi tevkifat uygulamasında satıcının mükellef sıfatıyla 1 No’lu KDV Beyannamesi ile beyan edeceği kısım da aynı dönemde beyan edilecektir.
\nHizmet işlemlerinde, hizmetin ayın sonunda tamamlanması halinde de fatura izleyen ayda düzenlense dahi bu şekilde işlem yapılacaktır. İşlem bedelinin ödenmemesi, işleme ait faturanın süresinde düzenlenmemesi, alıcıya geç gelmesi veya hiç gelmemesi tevkifatın yapılıp yukarıda belirtilen süre içinde sorumlu tarafından beyan edilmesine engel değildir.”
\nYine aynı tebliğin “1.3. İndirim” başlıklı bölümünde ise kısmi tevkifata tabi işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin;
\n- Satıcı tarafından beyan edilecek kısmının, takvim yılı aşılmamak şartıyla işleme ait fatura veya benzeri belgenin defterlere kaydedildiği döneme ilişkin olarak verilmesi gereken,
\n- Sorumlu sıfatıyla beyan edilen kısmının ise 2 No’lu KDV beyannamesinin verildiği ay içinde verilmesi gereken,
\n1 No’lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılacağı belirtilmiş. Daha sonra verilen örnekle de bu işlemlerin ne şekilde yapılacağı açıklanmaya çalışılmış.
\nÖzetle; mayıs ayında alınan hizmetin faturası ağustos ayında gelirse, KDV tevkifatı mayıs ayına ilişkin 2 numaralı KDV ile beyan edilecek ve mayıs ayına ilişkin 1 numaralı KDV beyannamesi ile indirilecek. Satıcı tarafından tevkif edilmeyen KDV ise mayıs ayında beyan edilse dahi bu tutarın indirimi ağustos ayında yapılacak. Yani, aynı faturanın KDV’sinin bir kısmı mayıs ayında, bir kısmı ise ağustos ayında indirilebilmekte.
\nAnlaşılıyor ki bu durum, tevkifat yapan bütün işletmeler açısından ve hatta gelir idaresi açısından sorun teşkil edecek. Bu tutarların takibinin ve kontrolünün yapılması başlı başına bir sorun oluşturacak. Bu nedenle uygulamanın fatura ile paralel gitmesi sağlanmalı.
\nBu kapsamda bir diğer sorun ise mayıs ayından önce alınan, ancak tevkifat yapılmamış işlemlerde ortaya çıkacak.
\nÖrneğin, şubat ayı içinde alınan bir hizmetin, faturası gelmemiş ve KDV tevkifatı ilgili dönemde yapılmamış ise ve bu hizmetin faturası mayıs ayından sonra gelmişse ve 117 numaralı tebliğ ile tevkifat oranı değişmişse tevkifat ne şekilde yapılacaktır? Bu konuya ilişkin herhangi bir açıklama bulunmamakta.
\nSonuçta; bu konunun açıklanması ve e-beyan sisteminde gerekli düzenlemelerin acilen yapılması gerekiyor.
\n\n\nYaz aylarının milyonlarca çalışan için en önemli yanlarından biri kuşkusuz izinlerle ilgilidir. Konunun hem işveren hem de işçiyi ilgilendiren “incelikli” tarafı çok. Özellikle izinden geç dönme konusunda yaşanan sıkıntılar dikkat çekiyor. Yasaya göre; yılık ücretli iznini kullanan işçinin izin bitiminde işbaşı yapması gerekiyor.
\nYıllık ücretli izinden geç dönen işçilerin, kabul edilebilir bir mazereti olmaması veya bunu belgeleyememesi halinde devamsız sayılarak gerekli kanuni işlem yapılabilir.
\nBuna göre; işçinin devamsızlık halinin bir işgünü olması halinde, sadece o günün ücreti ile hafta tatili ücretinin kesilmesi gerekir. Fakat devamsızlık halinin 2 iş günü veya daha fazla olması halinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-(g) bendi uyarınca, olayın öğrenildiği tarihten sonra 6 işgünü içinde işçinin, tazminatsız olarak iş sözleşmesi sona erdirilebilir.
\nGörüleceği üzere izin konusu son derece hayati bir konu. Özellikle tazminatsız işten çıkarılmamak için yıllık izinden süresinde dönmek, hem işveren hem de işçi açısından dikkat edilecek en önemli nokta.
\n\n\n\n
İzinden
\nGeç Döneni
\nHangi Tehlike Bekliyor?
\n\n\nÇOCUKLAR BABANIN GAZİ MAAŞINI ALABİLİR Mİ?
\n\n\nSSK emeklisiyim ve 76 yaşındayım. Ölen babamın Emekli Sandığı’ndan aylık bağlandı. Annem de vefat etti. İstiklal Savaşı gazisi babamın ‘gazi maaşı’nı alma hakkım var mı? Güler Korman
\nMilli mücadeleye katılan, kendilerine İstiklal Madalyası verilen Türk vatandaşlarına, hayatta bulundukları sürece vatani hizmet tertibinden 5750 gösterge rakamı ile her yıl Bütçe Kanunu ile tespit edilen memur maaş katsasayısı ile çarpılmasıyla bulunacak miktarda aylık bağlanır. Hak sahibinin ölümü halinde bu aylık, dul eşe yüzde 75 oranında verilir. Dul eş tekrar evlenirse kesilir. İstiklal Madalyası verilmiş bulunan Türk vatandaşlarının çocuklarına gazilik nedeniyle aylık bağlanmaz.
\n\n\nSORU - CEVAP
\n\n\nSorularınız için malicozum6ismmmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek cevaplanacaktır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu