Yeni yıla yeni bir başkanla girdi Beşiktaş. Büyük olasılıkla yeni bir teknik direktörle de girecek. Bu kadar çok olağanüstü kongre yapmanın da, sezon ortası bu kadar çok teknik direktör değiştirmenin de ne kadar zararlı olduğunu bilmeyen yok. Yok ama Beşiktaş camiası eski günleri fazlasıyla aratır şekilde müzmin istikrarsızlığın merkezi haline geldi böylece. Daha da vahimi olumsuz nefret mesajları bir virüs gibi yayıldı. Öncelik Beşiktaş’ın menfaatleri değil artık. Tek amaç iktidara gelmek ya da iktidara yakın olup kulüpten rant elde etmek. Diyorum ya yarış Beşiktaş’a hizmet yarışı değil.

KÜLTÜR FARKI

Hasan Arat-Hüseyin Yücel ikilisi fırsatçılık yaparak memnuniyetsizliği, inkârcılığı ve nefreti körüklemiş, yalan yanlış vaatlerle 7 bin küsur üyeyi resmen aldatmıştı. Kısa bir sürede Beşiktaş’ı en derin krizin içine attılar ve taraftar kültürünü de sabote edip gittiler. Ama bu zararlı anlayışlar da temizlendi mi? İşte asıl soru bu. Serdal Adalı Başkan 3.5 yıl için göreve talip olduğunu söylüyor. Ama şimdiye kadar kulübü her bakımdan sağlıklı bir yapıya kavuşturacak bir stratejiden söz ettiğini duymadık. Yine yaratılan geçici kaynaklar, kulübü tedavi edecek yerlere değil de panik transferlere mi harcanacak? Çalışma anlayışından uzak teknik adamlara mı bel bağlanacak? Oysa ki Beşiktaş’ta her şeyden önce bir yönetim aklına ihtiyaç var. Bu aklın içinde hedefler, hedefe giden net yollar var. Ve sonra uygulamada kararlı olmak, şunun bunun etkisinde kalmadan yola devam etmek var.

Yeni Adalı yönetimi önce ne yapmayacağına karar vermeli. Bunun için zaten Arat-Yücel felaketi olumsuz derslerle dolu. Orada burada taraftar adına gürültü yapanlara pabuç bırakmamak çok önemli. Şimdiden çevresine doluşanların niyetlerine ve geçmişlerine iyice bakmalı. O zaman sadece Beşiktaş’ı düşünen gerçek taraftarın desteğini alır. Ve kulübün şanına yakışır bir başkan olur.