Veysel Ulusoy

Sansür ve ekonomik büyüme?

09 Ekim 2022 Pazar

Hani övünürüz ya dünya ekonomileri arasında en büyük ilk 20’deyiz diye...

Boşa övünmedir bu çoğu zaman. Çünkü sizin büyüklüğünüz hacminizle ilgilidir bu tarz ölçümlerde. Ne kadar alanınız ve nüfus yoğunluğunuz varsa, ekonomik büyüklüğünüz de ona paralellik gösterir.

Refahın bir ölçüsü değildir genel olarak. Büyük ülkeler fazla üretir ve fazla ekonomik değer yaratır fikri çoğu zaman geçerli bir yaklaşımdır bu konuda.

Bu toplam değeri nüfusa ya da çalışan sayısına bölerseniz, elde ettiğiniz değer refahınızı ortaya çıkarandır. Bu değer şu anda revizyonları çıkardığımızda ülkemizde kişi başına 6 bin ile 6 bin 500 ABD Doları civarındadır.

Bakmayın siz revizyonla şişirilen verilere... İstatistikler bu gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır.

Bunun en büyük göstergesi sokaktaki harcama yeteneğiniz, üretimde firma yatırımları ve kamuda da devlet harcamalarıdır. Tüm bunlara ihracat ve ithalatı kattığınızda yalın fotoğraf önümüzde tüm yönleriyle görülmektedir.

SANSÜR VE DEMOKRATİK DEĞERLERDE AZALMA

Toplumun refahını etkileyen en önemli faktörlerden birisi demokrasi seviyesi ve kurumsal altyapıdaki gelişmedir. Bunlar refah artışı için yeterli değil ama gereklidir. 1990’ların aksine, günümüzde ekonomik araştırmalar ve yayınlar demokrasi ile ekonomik büyüme arasında, teknolojik değişim ve dış ticaret yoluyla ithal ikamesinin de desteğiyle, oldukça kuvvetli ve aynı yönde bağlantıyı gösteriyor.

Yani demokrasi tabanına oturmuş bir refah seviyesinin tüm göstergeleri bu yapıyı oldukça açık bir şekilde ortaya çıkarıyor. 

Bu çalışmalara referans ve veri kaynağı oluşturacak bir projeden, bir sürekli bilgi kaynağından bahsederek sansür konusuyla birleştirmek isterim... Bu kapsamda da sansürün demokrasinin tam tersi bir gösterge olduğunu belirtmeye gerek var mı, bilmiyorum.

Dünya Bankası 2018 yılından bu yana insan sermayesi endeksi verilerini her ülke için yıllara göre oluşturmaktadır. Ölçülen ülkeler arasında sıramızın ne olduğunun artık bir önemi yok sanırım. Ölçümlerde banka okullaşma, hayatta kalma olasılığı, öğrenme temelli okullaşma süresi ve hormonize edilmiş uluslararası test sonuçları ile ülke insan sermayesinin seviyesini oluşturmaktadır. Bunu yaparken de erkek ve kız öğrencilere göre de karşılaştırmalı analiz yapmaktadır.

Ne var bu verilerde biliyor musunuz?

Neredeyse tüm öğrenme ve okullaşma göstergelerinde kız öğrencilerin erkelere olan üstünlüğü...

Bir şey daha var... Hem de çok ciddi ve üzerinde durulması gereken bir gösterge. En zenginlerin, gelir tabakasında tabanda olan yüzde 20’lik gruba göre yüzde 60 daha fazla insan sermayesi biriktirdiği gerçeği var. 

Eşitsizliği, gelir dağılımını ve geleceğin fotoğrafını etkileyenler arasında bir gerçek hem de.

Esasında bu tür veriler ekonomik ve diğer politikaları şekillendirir ve önlemler ona göre alınır, fırsatlar ona göre değerlendirilir.

Bizde...

Ülke ekonomisini ve toplumsal ilerlemeyi yukarılara taşımak için fakir ailelerin kız çocuklarına/öğrencilerine geniş olanaklar yaratmak gerekirken işimizi gücümüzü bırakıp sansür yasalarını genişleten bir yan akıl var bizde. 

Yan aklın aklı doğru değil. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çaput 17 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları