Veysel Ulusoy

Ayarlama maliyeti yeniden

27 Şubat 2022 Pazar

Son 35-40 yılın en yüksek enflasyon oranlarının yaşandığı dünyada merkez bankaları ekonomik modellerini yeniden gözden geçirerek soruna çare arıyor. 

Küresel arz zincirinde kırılmaların bir sonuç olduğu gerçeğiyle, sorun ve sorunların nedenine inen araştırmalar sadece basit fiyat endeksleri yerine tüm piyasaları içeren bir özelliğe sahip...

Hammadde ve diğer sermaye malı niteliğindeki ürünlerde yaşanan arz eksikliğinin yanında yavaş yavaş normale dönmeye çalışan küresel toplam talebin de bunda etkili olduğu açık. 

Esasında içinde insan faktörü olan tüm faktörlerin bu denge bozukluğuna neden olduğunu bilmek önemli. 

Daha önce defalarca tekrarladığımız üzere, ülkemizde üzerinde pek de çalışılmayan işgücü piyasasındaki ayarlama maliyeti tüm bu bozuklukların önüne geçmektedir. İster bölgesel olsun isterse de daha geniş bir alanda gerçekleşsin, tüm şoklar öncelikle firma davranışlarını derinden değiştirdiği için işgücü piyasasına doğrudan etki eder. Şokun hacmi ve şiddetine göre firmalar çalışan sayısını azaltabilir, ücretlerde kesintiye gider ya da her ikisi aynı anda gerçekleşir. Tersinde ise işe alımlar ve genişleme maliyetli olmakla kalmaz, uzun bir süren bir mücadeleyi içerir.

Şokları genel olarak hep olumsuz kapsamda değerlendirmek resmin tamamlanmadığını gösterir. Teknolojik seviyedeki ani yükselişler, küresel üretim ve talep gücünün aynı anda yukarılara taşınması gibi birçok şok, esasında olumlu süreçlerin yaşanacağını ifade eden göstergelerdir.

Bu haliyle, pandemi öncesi, süresi ve ertesinde yaşanan arz zinciri kırılmalarının çoğunu işgücü piyasasında yaşanan ayarlama ve onların maliyeti üzerine kurmak gerektiği açıktır. Yaşanan şokun büyüklüğü de bu ayarlama maliyetini zaten gözler önüne sermektedir.

Özellikle modern ekonomilerde pandemi öncesi işsizliğin kendi doğal işsizlik oranına erişmesi ile yukarılara doğru yol alan reel ücretlerin yarattığı olumlu tablonun, gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelere de yansıması uluslararası ticareti de canlandırmıştı.

Ekonomide yaşanan canlılığın pandemi ile ani duruşu yaşaması ile bu durum tersine dönmüş, hem tüketici hem de çalışan olan hanehalkının gelirleri azalmaya başlamış, gıda hariç toplam talepte daralmalar yaşanmıştır. 

Enflasyon gerçeğinin işgücü arz ve talebinde yaşanan kırılmalar ve arz zinciri sorunu ile birleşmesi nedeniyle mücadele alanı daha da genişlemiş, diğer bir ifade ile ayarlama maliyeti para, işgücü ve reel piyasalarının ortak sorunu olmuştur.

Türkiye, bu resmin içinde belirtilen piyasaları en dağınık olan ülkeler grubundadır. İstihdamdaki hacim ve kalite sorunu, para piyasasındaki açıklar ile cılız ekonomik büyüme, mücadelenin ne kadar kapsamlı ve uzun süreli olacağını açıkça göstermektedir.

Buna karşılık bizde planlı bir davranış var mı?

Kocaman bir YOK.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çaput 17 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları