CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 30 Mart yerel seçimlerinde halkın önüne çıkaracakları temel sloganlarını dün bir basın toplantısıyla açıkladı.
Toplantı için gittiğimiz CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu ile iki güncel meseleyi konuşma fırsatı bulduk. Birincisi, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş’ın HSYK tarafından görevinden alınması. Kılıçdaroğlu, önceki gün Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in, İzmir’deki ‘İmbat’ adı verilen yolsuzluk soruşturmasının kapanması için Baş’a talimat verdiğine ilişkin tutanağı kamuoyuna açıkladı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra Başsavcı Baş, HSYK tarafından görevinden alınarak Samsun’a atandı.

Adaletsizlik gölgesi düştü
Kılıçdaroğlu bu atamayla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili iktidarın istediği baskıya direndi diye görevinden alındı. Yargıya adaletsizlik gölgesi düştü. Kolay temizlenecek bir olay değil. Tam tersine, görevini yaptığı için savcının korunması gerekirken siyasete kurban edildi. HSYK şu anda iktidarların kontrolünde. Adalet Bakanı’nın bile değil, müsteşarının kontrolünde. Müsteşar, iktidar sopasını kullanıyor, HSYK da buna boyun eğiyor.”

Tutanak İngilizceye çevrilecek
Başbakan Erdoğan’ın Brüksel temasları konusunda da değerlendirmelerde bulundu Kılıçdaroğlu:
“Her şey çok açık aslında. Avrupalılar neden güçler ayrılığı ilkesi, hukuk devleti ilkesini hatırlatma ihtiyacı hissediyor Türkiye’nin Başbakanı’na? Ama oralarda verdiği sözleri tutmayacağı daha o yurda dönmeden ortaya çıktı. İzmir’deki başsavcının alınması yargıya müdahale değil de nedir? Ama biz yılmayacağız. Hükümetin yargıya müdahalesinin kanıtı olan o tutanağı İngilizceye çevirtiyoruz. İbret belgesi diye Avrupa’ya ve dünyaya duyuracağız.”

Gül’e de halka da yalan söylüyor
Erdoğan’ın Brüksel’de verdiği ‘güçler ayrılığı ilkesine bağlılık’ sözünü yerine getirmeyeceğinin bir başka kanıtının HSYK kanun değişikliği olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bu iktidarın tarafsız yargıyı sağlama gibi bir niyeti kesinlikle yok. O yüzden anayasayı da değiştirmeye yanaşmazlar. Cumhurbaşkanına da halka da bu konuda yalan söylüyorlar” dedi.

Ayrıştırmaya tepki sloganı
CHP’nin seçimlerde işleyeceği temel mesaj ‘CHP Türkiye’nin Birleştirici Gücü’ olacak İkincisi ise Varlık, Birlik, Özgürlük..
Toplantı sonrasında yaptığımız sohbette bu sloganların nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı:
“Profesyonel bir ekip ile çok uzun görüştük. Bizim anlattıklarımız, öncekliklerimiz, Meclis konuşmalarımız ile halkın CHP hakkındaki algı ve düşüncelerini bir potada eriterek bu mesajları yarattık. Bundan sonra parti logomuzun altında hep ‘Türkiye’nin Birleştirici Gücü’ yazacak. Çünkü AKP bu ülkeye en büyük kötülüğü yaparak toplumu sizdenbizden, Türk-Kürt, Sünni- Alevi, zengin-fakir diye kamplara ayrıştırdı. İşte bu bölücü, kutuplaştırıcı politikalara tepki olarak biz ‘birleştirici’ olacağız, Türkiye’nin birliğinin güvencesi olacağız.”

Ekonomide güven vereceğiz
CHP’nin ikinci sloganı, Fransız ihtilalinin simgesi haline gelen ‘Özgürlük, Eşitik, Kardeşlik’ mesajını anımsatıyor: Varlık, Birlik, Özgürlük. Kılıçdaroğlu özellikle ‘Varlık’ mesajını özellikle önemsiyor: “Sokaktaki vatandaş CHP hakkında ekonomiyi ihmal edecekmişiz gibi algıya sahip. Öyle bir şey yok aslında. Kadrolarımız Türkiye’nin en iyi yetişmiş kadroları. İktidarı alır almaz halka hiçbir sarsıntı yaşatmadan ekonomiyi yönetmeye hazırız. Ama bunu halka anlatmamız lazım. Karamsar olmadan, korkutmadan, halka umut aşılayarak anlatmamız lazım. O yüzden temel sloganlarımızda öncelik vatandaşın refah beklentisini karşılamaya yönelik olsun dedik ve ‘Varlık’ kelimesini seçtik.”
Peki ya özgürlük? “
Varlık, Birlik ve aklınıza gelebilecek diğer her tür beklentinin olabilmesi için temel ihtiyacımız belli: Demokrasi. İşte onun için son sloganı ‘özgürlük’ olarak seçtik. O olmadan hiçbiri olmaz.”

‘Mutfağa düzen geldi’
Bir süredir profesyonel bir ekiple çalışan Kılıçdaroğlu, ‘Mutfağa düzen geldi’ diyor. Anlaştıkları kampanya şirketi Öykü Ajans... Başında siyasi iletişim konusunda Türkiye’nin önde gelen isimlerinden Necati Özkan var. Yeni ekiple çalışmaya başladığından bu yana Kılıçdaroğlu daha az sayıda konuya, daha fazla odaklanarak konuşmayı tercih ediyor. Kampanya konuşmaları için de kesin ilke konmuş:
“Karamsar olmayan, halka umut veren ve CHP’nin Türkiye’nin sorunlarını çözebileceğini anlaşılabilir biçimde ifade eden mesajlar verilecek...” Profesyonel ekip eli değdiği anlaşılan tanıtım toplantısından dikkatimize takılan notlar ise şunlar:
?Sloganın zihinlerde yer etmesi için, Kılıçdaroğlu’nun konuşması, arkasındaki ekran, toplantı salonunun duvarları, kampanya filmi ve seçim şarkılarında tek ortak mesaj verildi.
? Mesajın dağılmaması için hem Kılıçdaroğlu hem de iki genel başkan yardımcısının konuşmaları çok kısa tutuldu. Başka soru alınmadı. Tanıtım toplantısı CHP için rekor denebilecek kadar kısa bir sürede, 35 dakikada tamamlandı.
? Partili gençler tarafından okunduğu belirtilen ‘Hadi Şimdi CHP’ye’ şarkısının sözleri arasında ‘birlik’ vurgusunu güçlendirmek için “Doğumuzla batımızla, dilimizle duamızla umut dolu halkımızla birlik olmak hakkımız” ifadelerine yer verildi.

‘En Katılımcı Seçim Kampanyası’
CHP bu seçimde ringe oldukça hazırlıklı çıkıyor. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, Türkiye’nin demokrasi krizi ile yerel yöneimler krizini sona erdirmek için çalışmalara iki yıl önce başladıklarını vurguladı. ‘En katılımcı ve demokratik’ aday belirleme sürecinin CHP’de yaşandığının altını çizen Günaydın, 300’den fazla anket yapıldığını, yüz binlerce CHP üyesinin de aday belirlemede oy kullandığını belirtti.
Basın ve Propagandadan sorumlu Genel Başkan Yardımcsı Gürsel Tekin ise dünyada demokrasinin yerel seçimlerle güçlendiğini hatırlatarak “Bizde ise AKP’nin kentsel dönüşüm yasası ile yerelden yönetim anlayışı yok edildi” dedi.