Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sinsi saldırı: Bezdiri (mobbing)
İnsan yürümeye, konuşmaya, düşünmeye başladıktan az sonra üretmeye, kendini geliştirmeye ve ne yazık ki doğaya ve hemcinslerine saldırmaya başladı. Saldırganlık biyolojik yapısının ve hayatta kalma mücadelesinin bir parçasıydı. İnsanın saldırganlığı iki temel şekilde çıkar ortaya. Birincisi fiziksel veya sözel saldırganlık şeklindeki açık saldırganlıktır. Diğeri ise üstü kapalı sinsi bir saldırganlıktır. Bu sinsi saldırganlığa yabancı dillerde “mobbing” deniyor. Türkçemizde ise bu saldırganlık türü sıklıkla “duygusal taciz” veya “yıldırma” olarak adlandırılıyor. TDK’nin önerisi uyarınca mobbinge “bezdiri” demeyi tercih ediyorum.
Bezdiride görünür bir saldırganlık yokken bir kişinin veya grubun birtakım sinsi davranışlarla mağduru canından bezdirmesi söz konusudur. Bezdiren grubun neler yaptığına ilişkin birkaç örnek:
BEZDİRİ NASIL YAPILIR?
İşyerlerinde, okullarda, büyük ailelerde bir veya birkaç kişi çoğunlukla bir kişiyi sessizce dışlamaya, yok saymaya başlar, örneğin selam vermezler. Bu örtülü saldırganlık giderek dozunu artırır, sonuçta fiziksel saldırganlığa veya işten atmaya dönüşebilir.*
Bezdiriye uğrayan kişi bulunduğu grupta başlangıçta aleyhine bir atmosferin belli belirsiz şekilde oluşmaya başladığını hisseder. Grubu ona soğuk davranmaktadır, bir odaya girdiğinde ani suskunluk olur, aleyhimde mi konuşuyorlardı diye düşünmeye başlar. İşiyle ilgili bilgi akışında kesintiler olur, bazen nasıl olursa bütün grup onu bir toplantıya çağırmayı unutur. Kendisine görev tanımı dışında basit işler verilir, statüsü ondan düşük birisini onu denetlemekle görevlendirirler. Kimini binanın uygun olmayan bir yerinde kartondan, kontrplaktan derme çatma bir oda yapıp yerleştirirler. Konuştuklarında sıklıkla sözleri kesilir, söyledikleri eleştirilir, alay konusu yapılırlar.
Bezdiri türlerinden birisi taciz telefonlarıdır. Özellikle arayan numaranın gözükmediği dönemde mağdurun telefonu defalarca çalardı, açtığında konuşan olmazdı, sadece hışırtı duyulurdu. Bunu bir konferansımda söylediğimde bir çalışan, “Hocam bizde bir de telefonun içine üflerler” demişti.
Bezdirinin dozu artığında fiziksel saldırılar çıkar ortaya. Koridorlarda omuz atmalar, odasına girip masasının üzerindekileri yere atmalar, hatta cinsel tacizler olur.
Bezdiri zorbalıktan farklı olarak açıkça görünmeyen, iletişim atmosferini kirleten sinsi bir şeydir. Mağdur kendisini bezdirenlere gidip “Bana bezdiri uyguluyorsunuz” derse, bezdiren grup, “Yok öyle bir şey, nereden çıkardın, sen alıngan oldun” der.
BEZDİRİ KİME UYGULANIR?
Araştırmalara göre işyerlerinde mavi yakalı çalışanlar arasında kavga olabilir ancak bezdiri olmaz. Bezdiri beyaz yakalılar arasında ortaya çıkar. Bezdiriye uğrayan kişilerin ortak özellikleri, zeki, iyi eğitim almış ve kibar olmalarıdır. Büyük bir ihtimalle çevreleri onların yükselmelerini önlemek için yol yakınken önlerini kesmeye çalışmaktadır.
ZOR ELAMAN
Bezdiri kurbanları kendilerine yapılanlar karşısında sinirli davranışlar ortaya koyarlar. Bezdirenler ise onların bu tavrına bakıp idaresi zor elaman oldukları sonucunu çıkarırlar. Oysa bu elaman işe girdiğinde zorluk sergilemiyordu, işe girdikten aylar sonra kendisine yapılanlardan huzursuzluk duymaya başladığında “zor elaman” tablosu sergilemeye başlamıştı. Bezdiren grup bu gerçeği dikkate almaz. Dilimize de çevrilmiş “Zor Elemanın Yönetimi” adlı bir kitap var. Aslında zor elaman yoktur, zorlaştırılmış elaman vardır.
Bu zor elamanlar bazen öylesine baskıya maruz kalırlar ki aşırı davranışlar sergilemeye başlarlar ve adları deliye çıkar. Aslında bu kişilerin ruh sağlıkları bozuk değildir. Ruh sağlıkları saldırgan grup tarafından bozulmuştur.
Bazen aileler bir psikoloğa veya psikiyatriste gittiklerinde içlerinden birisinin evin delisi, çılgını olduğunu ima ederler. Uzmanlar, perde arkasındaki kişilerin o kişiyi çıldırttıklarını düşünmelidirler.
OKULLARDA BEZDİRİ
Bezdiri okullarda da görülür. Bu bezdiri okul zorbalığından farklıdır, sinsice bir duygusal abluka söz konusudur. Çok güzel bazı okullarımızda bir öğrencinin dışlanmasına “Soyuta çekmek, soyuta atmak” denir. Bazen bütün bir okul o öğrenciyi görmemezlikten gelir, göz teması kurmazlar, okulda adeta yok ilan ederler. Bu çok acı verici bir durumdur. Soyuta atılmış öğrenci bankta tek başına otururken bir okul arkadaşı gelip “Bu bank boş” diyerek onun kucağına oturur. Mağdur kavga ettiğinde okul idaresi “Yine mi sen?” diye onu suçlar.
Birçok kitapta kimi az kimi yoğun düzeydeki bezdiriler dile getirilir. Örneğin Bob Rosner’ın “İşyeri Gazileri” ve Esra Akyol İnce’nin bize bize anlatan “İş Dünyasında Dönen Filmler” adlı kitapları.
Haftaya bezdiri ile nasıl başa çıkılabileceğini anlatmaya çalışacağım.
__________________
* Davenport, N., Schwartz, R. D., Elliott, G. P. (2003). Mobbing: İşyerinde Duygusal Taciz. İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel okulların ücretleri uçtu
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
En Çok Okunan Haberler
- Bu ürünler artık 'iade' edilemeyecek
- Arınç'tan Mehmet Uçum'a çok sert sözler!
- Hamsiye iki rakip birden: Kilosu 70 TL'ye satılıyorlar
- CHP’lilere ‘kızan’ başkandan tartışmalı karar!
- Fatih Erbakan'a 'Erdoğan' tepkisi
- '1 Milyon Mehmet' hayatını kaybetti
- Erdoğan'dan Şanlıurfa'da 'adaylık sözü'
- ‘Süper yetki’ geri geliyor
- Erkek taraftarlar, Şanlıurfalı kadın sporcuları darbetti
- AKP kongresi karıştı: 'Tek liste' gerginliği