Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
"Öteki Defterler" ve Nâzım Hikmet
Nâzım Hikmet’in Öteki Defterler (Yapı Kredi Yayınları) adıyla yayımlanan, yeni bulunan ürünleri, bu büyük şairimize yeniden bakmamız için de bir fırsat yaratıyor.
Otuz altı yaşındasınız. Dünyayı tanımış, ülkenizdeki şiiri değiştirip çağdaş bir çığır açmışsınız. Çevrenizde ve bütün ülkede sevilen, sayılan bir sanatçı olmuşsunuz.
Özgür bir bireyin varlığına dayanamayan baskıcı bir anlayış, sizi bir gece bir akraba evinde otururken alıp götürmüş. Düzmece suçlardan boynunuza yirmi sekiz yıl dört ay hapis cezası asılıp cezaevine konmuşsunuz. Artık ne adınız anılacak, ne bir satırınız yayımlanabilecektir. Siz olsanız ne yapardınız?
İnsan çıldırmaz mı?
Nâzım Hikmet’in çıldırması, verdiği birbirinden değerli yapıtlarla oldu: Kuvâyi Milliye, Dört Hapishaneden, Saat 21-22 Şiirleri, Rubailer, Memleketimden İnsan Manzaraları, oyunlar, çeviriler, mektuplar, dokumacılık, aynacılık...
On üç yıl geçti böyle, demir parmaklıklar ardında, yalnızca kâğıtlar ve kalemler arasında.
Nâzım Hikmet’in bu dünyadan koparılıp, erken yaşta öldürülmeye çalışıldığı on üç yılını anlamak için yalnızca şiirlerine bakmak yeterli olmaz. Bu dönemde yazdığı her şeyi, bu koşullardaki bir insanı tanıyabilmek için, okumak, incelemek gerekir.
Öteki Defterler’deki dört deftere yazılanların tümü 1938 tarihli. İstanbul Tevkifhanesi’nde yazılmışlar. Şair, daha hapisliğin ilk yılında. Hapishaneyi, hangi koşullarda yaşadığını, çevresindeki insanları anlatıyor. Sonra uzaklara açılıyor düşgücü: Belki hiç görmediği, Türklerle Rumların bir arada yaşadığı, zeytin ve üzüm yetiştirilen İmroz adasını konu ediniyor. Bir başkasında yine Türk ve Rum kahramanların bir arada olduğu İstanbul üzerine bir öykü anlatmaya girişiyor. Sanki bir Sait Faik öyküsü tadında...
Artık yayımlayabilme olasılığı da ortada yok. Bu yüzden alabildiğine özgür bir anlatıcı. İnsanlardan uzak, yalnızca yazdıklarıyla baş başa bir yazar. Türkçesi tertemiz, dilini ne denli sevdiği açıkça görülüyor.
Nâzım Hikmet’in, ölümünden kırk beş yıl sonra, hâlâ yayımlanmamış yapıtlarının ortaya çıkması, ona ilişkin ulusça içimizde kanayan vicdan yarasının da daha uzun yıllar kabuk bağlamayacağının bir göstergesi.
***
Günümüz şiirinin önde gelen adlarından Ataol Behramoğlu, Nâzım Hikmet üstüne en çok düşünen şairlerimizden biri. 1970’lerden günümüze, şiiri üstüne yaptığı incelemeler yanında, çevirileri, tanıklıkları, değerlendirmeleriyle de Nâzım Hikmet’in daha yakından tanınıp kavranmasında önemli katkıları oldu.
Ataol Behramoğlu’nun çeşitli dönemlerdeki Nâzım Hikmet üstüne çalışmaları, şu günlerde yayımlanan bir kitapta bir araya geldi: Nâzım Hikmet - Tabu ve Efsane (Evrensel Basım Yayın).
Bu kitapta okurlar, günümüzün önemli bir şairinin Nâzım Hikmet’in yapıtları, hayatı, kişiliği üstüne görüşlerini bulacaklar. Bu çalışmalar arasında Nâzım Hikmet’le Yannis Ritsos’un birlikte bir söyleşileri, Pablo Neruda’nın ünlü “Nâzım’a Bir Güz Çelengi” adlı şiiri gibi önemli belgeler, ürünler de var.
Şiir sanatının bir özelliği de şairlerin birbirlerini değerlendirmeleriyle gelişmesidir. Ataol Behramoğlu’nun Nâzım Hikmet adlı kitabını okurken, büyük şairimizin yanı sıra çağdaş şiir sanatını da daha yakından tanıyıp anlayacağınıza kuşkunuz olmasın.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- 'Seküler müdür kalmadı'