Sanki kurucu anlaşmalarımız Lozan ve Montrö’ye karşı bilinçli bir yıpratma kampanyası yokmuş gibi...

Sanki 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında TSK’nin “yapılandırılması” normalmiş gibi...

Sanki eğitim programından Atatürk konusu çıkarılmamış gibi...

Sanki yaşadığımız darbe girişimindeki imza tarikat yapılanmasına ait değilmiş gibi...

Sanki emir komuta ilişkisini tarikat şeyhi ile kuran amiral hakkında işlem yapılmış gibi...

Sanki Mavi Vatan tehlikede değilmiş gibi...

Sanki ABD’nin Karadeniz hayalleri bilinmiyormuş gibi...

Sanki “Montrö feshedilecek, topunuz gelin” diye AKP beslemeleri yazmamış gibi...

“Nereden çıktı bu açıklama” diye soruyorlar...

Emekli amirallerin uzman oldukları alanda yaptıkları iyi niyetli uyarıdan darbe mağduriyeti çıkarmaya çalışıyorlar.

Ancak açlık ve yoksulluk içindeki seçmenin karnı tok bu masallara...

*

Askerlik mesleğinin doğal gereğidir ülke çıkarları için düşünmek... 

Onca eğitimi, Türkiye’ye yönelik tehditleri belirlemek, strateji oluşturmak ve gerekiyorsa savaşmak için almadılar mı?

Futbol yorumu yapsalar daha mı iyi?!

Emekli amirallerin darbeyi çağrıştıracak tek bir imaları olmadığı halde haklarında soruşturma başlatılması 10 yıl önceki FETÖ operasyonlarını hatırlattı...

Evleri basılarak gözaltına alınan isimlerin bazıları FETÖ’nün kumpas davalarında hapis yatan ülkemizin gözbebeği komutanlardı...

*

Dünyada amirallerin kalkıştığı tek bir darbe girişimi olmamış... Çünkü hayatın olağan akışına ve ortalama zekâya ters bir durum...

Emirleri altında asker bulunmayan emekli amiraller, donanma güçlerini karadan Gölbaşı’na yürütüp Ankara’yı teslim alamayacağına göre, yandaşların “darbe” yakıştırması içi boç bir siyasi hamleden ibaret...

*

Kamuoyuna yönelik açıklamaya “bildiri” denilmesi ve gece yarısı sızdırılması sözde darbe tartışmasına bir zemin oluşturdu... Açıklamayı içerikten çıkarıp şekil üzerinde yoğunlaştırdı ve iyi niyetli girişime gölge düşürdü... Ancak şekil yönünden “eskiyi çağrıştırması” üzerinde durulmayacak bir detay olarak kalıyor... 

Grup içinden açıklamaya zarar vermek isteyen birilerinin zamanlamayı özellikle planlamış olabileceği de aklıma takılan bir başka soru...

*

Emekli amirallerin, eski parlamenterlerin ve öncesinde dışişlerinde uzman diplomatların Montrö Antlaşması’nın önemine vurgu yapan toplu eleştirileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı açıklama yapmak zorunda bıraktı...

Böylece yandaşların söylediği gibi Erdoğan’ın yakın zamanda Montrö’yü tek başına feshetme niyetinin olmadığını anladık...

Ancak Erdoğan konuşmasında yine de açık kapı bırakıp “Montrö üzerinde daha sonra düşünebiliriz” dedi...

*

Yani büyük resimde ABD’nin Karadeniz’e donanmasını sokma ve Montrö’yü bir şekilde ortadan kaldırma planı sürüyor...

Boğazların iki yeni kanal ile baypas edilmesi ya da Montrö Antlaşması’nın ortadan kaldırılması ABD tarafında en uygun senaryo olarak duruyor...

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “ileride düşünürüz” sözü buna bir gönderme olabilir mi?

Emekli amirallerin açıklamasına verilen sert ve ürkütücü karşılık, bu amirallerin FETÖ’nün de hedefinde olması, Montrö tartışmasında ABD vesayetinin parmak izlerini bıraktı...