Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yol Ayrımı (03.11.2011)
Amerikancı politikalara tam bağlılık çizgisinde, cemaat ve AKP iktidarı ile “Yetmez ama evet”çi olarak bilinen liberal aydınlar, namı diğer 2. Cumhuriyetçilerin arasında gelgitli süren ilişkilerde artık ilan edilmiş bir yol ayrımı süreci yaşanıyor...
\nSon KCK operasyonları, en çok da Prof. Büşra Ersanlı, Ragıp Zarakolu isimleri simge son tutuklanmalardan sonra dünkü medyada çok keskin yaşanan ayrışmada, cemaatin resmi görüşünü temsil eden sözcüleri apaçık son Kürt politikaları üzerinden izlenen bloklaşmalar bağlantılı “Liberallerle yol ayrımı” kavramını yorum başlıklarına taşımaktan çekinmedi. AKP sözcülüğüne oynayan medya yorumcuları ise iki simge olmuş ismin de KCK operasyonu üzerinden karalanması yarışına girişti... Liberal aydınların ortak tezi ise, AKP’nin Kürt açılımından yola çıkıp, şahin bir çizgiye kaymakla kalmayıp, “Ben ne yaparsam doğru yaparım” tezinden hızla demokratik diktatörlüğe kayma eylemleri ile toplumun karşısına çıktığı yolunda...
\nLaf aramızda üçüncü dönem iktidar sürecine kadar uzanan dayanışma, işbirliğine devam, gelgitli ilişkilerde, kamuoyundan saklı tutulmuş çatışmalar da söz konusuydu... Kabaca liberaller, 2. Cumhuriyetçiler, Erdoğan iktidarları, cemaat politikalarına desteklerini, sonuç olarak liberalizme doğru gidişin kaçınılmaz olacağı tezine dayandırıyorlar. AB üyelik, uyum projeleri, ABD’nin liberal demokratikleşme sloganları çerçevesinde AKP’nin siyasal İslami kimliğinin kaçınılmaz budanacağını savunuyorlardı...
\n***
\nİlk pratik çatışma, AKP’nin kuruluş, iktidara geliş projesinin de odağında yer alan; ABD’nin Irak işgaline “hayır” diyen Ecevit koalisyon hükümetinin devrilmesi, AKP’nin Refah içinden yaradılış, kuruluş gerekçesinin... “hafife alınmasıyla” çıkmıştı. Son dakikada Meclis’ten dönen tezkere elbette Erdoğan hükümeti, cemaat liderliğince resmen, en ateşli bir uslupta savunulacaktı. AKP’ye siyasal İslam kimliği nedeni ile destek vermiş ancak kimlikleri gereği Irak işgaline karşı duran İslami siyasi akımlar tam kadro liberallerle tezkere karşıtı kampanyaların, “barış”ın örgütlenmesi hareketi içinde güçlü ittifak oluşturdu. AKP iktidarına büyük destek veren liboşlara göre AKP’nin kuruluş, var oluş nedeni Irak işgaline resmen onay vermek, akılcı, siyasi bir taktikti. Son dakikada sıcak savaşın içinde olmamaya yönelik, Osmanlı birikiminden esinlenen bir formül bulunacaktı. Tezkere oylamasında da ortaya çıktığı üzere bire bir harekete destek veren AKP milletvekilleri de oldu. Dahası el altından iktidarın da tezkereye karşı çıktığı sonradan efsane olarak yayıldıysa da tezkerenin son dakika dönüşüne çok kızan ABD herhalde daha sağlıklı bilgilenme ile, bedelini Irak’ta askerlerin başına çuval geçirerek TSK’ye ödetti... Bizim liboşlar AKP’ye tam gaz destek için daha bir heyecanlı ittifaklarını pekiştirmenin yollarını buldu..
\nİttifak medya yayınları, bloklaşmasında, görüş açıklamaları, iktidar icraatlarına verilen destekler, yandaş cemaat medyada doğrudan yer alınarak çok açık, uzun soluklu yürütüldü. Ayrışma zaman zaman özgür, demokratik görüşler adına, aslında bir diğerlerini cephe olarak yönlendirme, baskı gücü oluşturma çerçevesinde sürüp gitti. Liboşlar AKP’yi merkeze, liberalleşmeye doğru itelediklerine, AKP-cemaat yönetim kadroları ise liberalleri kullanmaya öncelik vererek bu ilişkiler gelgitli bugüne kadar sürüp gitti...
\n***
\nDoğrusu bizim liberal aydınlar bu uzun süreçte AKP iktidarlarının antidemokratik icraatlarının sınırlı bir bölümünü eleştirirlerken Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini, laikliği, yargı bağımsızlığını, güçler ayrılığı, özerk kurumlar, kamuda bağımsız kurumlaşmaya... yönelik tüm operasyonlara destek çıktı. 1. Cumhuriyetin demokratik olmadığı, tarihe gömülmesi gerektiği tezi ile, demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerinin ayaklar altına alınması, sivil, çoğunluk iktidarının giderek diktatörleşen icraatlarına alkış tuttular. Kraldan çok kralcılık yaptılar... En çok 12 Eylül AKP referandumu ile üst yargının ele geçirilmesi, özel yargı ile sivil darbe hukuku uygulamalarına alkış tuttular..
\nGaliba da gerek Afganistan, gerekse Pakistan özelinde askeri operasyonlarda Müslümanlara karşı sıcak çatışmada rol almamada direnen TSK’nin hedef alınmasında ABD siyasi erkinin en azından ilgili örgütlerinin katkıları, Ergenekon üzerinden askeri derbecilerin yargılanmasından çok, toptancı tutuklamalar ile ağır insan hakları ihlalleri, hak-hukukun ayaklar altına alınması süreçleri sorgulanmadı bile... Giderek sivil ama çoğunluk diktatörlüğü, keyfiliği katlanan iktidar icraatlarını görmezlikten gelen liberallerimiz, son seçim zaferinden sonra kendilerini de takmayan iktidar icraatları karşısında şoktalar... İlk kez sivil çoğunluk iktidarının diktatoryal eğilimlerinin insan hakları, demokrasi, hukuk devleti, Türkiye’nin yaşamsal sorunlarının çözümü için nasıl ağır bir tehdit oluşturduğundan söz açıyorlar...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!