Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Siyasi ayağın ortağı dururken...

14 Şubat 2020 Cuma

Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacağını önceden ilan ettiği konuşması canlı yayınlarda ortalarına gelinmeden, sıkça yaşandığı üzere Cumhurbaşkanı’nın başlayan canlı yayın konuşmasıyla kesildi.

Sonuç olarak önce Başkan Erdoğan’ın, FETÖ’nün siyasi ayağının başının Kılıçdaroğlu olduğunun suçlamasını, “yatak odasına kadar girmişler” argoya giren üslubuyla dinlemiş olduk.

Sonrasında haberler özetlenirken Kılıçdaroğlu’nun da sert söylemi ile Cumhurbaşkanı’nı doğrudan hedef alan suçlamasını gerekçelendirmeleriyle dinlerken, Saray’ın dönemin Genelkurmay Başkanı Başbuğ’u hedef alan çıkışlarına ilişkin eleştirilerinin dayanaklarını da dinlemiş olduk.

Akıl var, mantık var.. Amerikan emperyal çıkarlarının hizmetinde, üstüne üstlük apaçık devlet kasasından, Meclis bütçesinin açık dağıtılan kararları ile finanse edilen bir siyasal İslamcı örgütlenmeden söz ediyoruz. Yine Amerika’nın yayımlanmış kayıt ve belgeleri ile 200’lere yaklaşan ülkelerdeki faaliyetleri için, her kanaldan destek görmüş. İşe yarayacağı son noktalara kadar destek görecek..

Ülkemizden yetişmiş, doğal olarak en çok ülkemizde dallanıp budaklanma, sızma olanaklarını yakalamış. Üstlendiği hizmetlerin gereği, hedef tahtasında dünya Müslümanları olsa da, en etkin, işlevsel olma çabaları, olanakları, ülkemize dönük olmalı değil mi?

Beylik doğal mantıkla, içine sızamadığı siyasal, toplumsal örgütlenmeler olamaz gibi. Yine akıl ile mantığın kabul edeceği gibi, siyasal İslamcılık ile kan uyuşmazlığı olan siyasal partiler, toplumsal örgütlenmeler içinde, bilinçli kadrolaşmalarını olsa olsa provokatif amaçlar için kullanma amaçlı yuvalandıracaktır.

***

Uzaktan gazetecilik gözlemlemelerimizle bile dönem dönem çok kritik etkin görevlerle en olmayacak gibi gelen, laik-Cumhuriyetçi, sıkı solcu devrimci örgütlenmelerde, provokatif eylemler başarılarında akışı değiştirebilmiş ajan provokatörler içinde öne çıkabilmiş FETÖ’cü isimleri sayabiliriz. Kritik noktalarda ne kadar can yaktıkları da ortada.

Ülkemiz için yaşamsal sorun, asıl tartışma, tuzak, siyasal İslamcılık adına emperyal çıkarlar, projelere, ülkemiz, halkımızın çıkarlarına aykırı hizmet etmek üzere, bilinçli, kasıtlı önlerinin açılması deği mi?

Bırakın demogojiyi.. Bile bile, isteye isteye Milli Görüş hareketinden kopan kadrolar, Gülen Cemaati hareketinin Amerikan emperyal projeleri ile doğrudan kurulu proje, çıkar bağlacından habersiz, kandırılmış olsalar dahi, Ecevit koalisyon hükümetinin, Türkiye toprakları üzerinden Irak’ın işgaline zorlandığını duymamışlar mıydı?

Varsayalım ki tezkere sözü ile desteklenmelerinden bile şüphelenmediler, pek onurlandıkları Amerika ile stratejik ortaklığın, BOP’un Türkiye’nin topraklarından toprak vermek sözü olduğuna da ayamadılar.

Yıllar içinde bölgemizde akıtılan kandan, iç savaş bataklıklarından, insanların birbirlerine kanlı mezhep savaşları ile kırdırılmalarının katlanan sonuçlarından da mı hiç ders çıkarmadılar?

Ilımlı İslam, yeni Osmanlıcılık düşlerinin dayanılmaz çekiciliğinde, kurtuluş, kuruluş savaşları, Atatürk devrimciliği, laik Cumhuriyet kazanımlarına karşı liberal siyasal rüzgârların peşinden aymadan savrulmalarınızı tartışma hakkımızı bile kullanmıyoruz..

Suriye bataklığında bir deneme, bir yanılma, günübirlik gelgitlerinizde geldiğimiz sıkışık noktada, gerçekten beka sorunumuz var. Atatürk’ün yıllarla şiddetle reddetiğiniz dış politika stratejisine sarılma yolunda, Meclis’i, demokrasiyi, hak, hukuku geçerli kılma yolunda atılacak adımlar adına önceliklerimiz var..

FETÖ’nün siyasi ayağı, ortağı dururken, böyle saçma bir tartışma gündemi yaratsanız da bu maya tutmaz. Halkın çoğunluğu artık yutmaz. Çoğunluk için yaşamsal, yüzünüze gözünüze bulaştırdığınız gerçekleri, sorunları unutturamazsınız..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları