Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Savaştan Barışa Vurucu Darbeler...

24 Mart 2015 Salı

Gözlerin Diyarbakır’a odaklandığı, üçlü Nevruz kutlamaları, Erdoğan’ın çıkışında odaklanan, güncel, sürpriz siyasal çıkışları, “çözüm sürecinin”
geleceğini de çok etkileyecek gelişmeleriyle.. medya haberlerinde, yorumlarda didik didik edildi... Herkesin medya güdülemesinde, önyargıları sentezin-de, İktidarları yönetim odağında çatlamalar, ya da çok kaypak siyaset dengelerine göre açılım, barış sürecine ilişkin olumlu ya da olumsuz beklentilerinde kimi değişimleri getirdi. Siyaset odaklı bu tartışmaların geleceğe yönelik anlamlı sonuçları da olacak...
Amma, sınırlarımızda odaklanmış savaşın, kanlı çatışmalarından, ülkemize uzanan vurucu darbeleri, insanlarımızın yaşamlarını altüst eden sonuçlarını, ilgi alanımızın kapsama alanı dışında tutmakla, insanımızın yaşamını en çok etkileyen, milyonların yaşamlarını altüst eden değişiklikleri, savaşın ağır darbelerini atlamakla çok ciddi bir yanılgılar tuzağına düşmüyor muyuz? Diyarbakır’daki iki yılın Nevruz’unun verdiği siyasal mesajlar, siyasal dengeler değişimlerini çokça tartışırken, aynı süreç içindeki sınır olarak dışımızda, yaşamlarımıza yansımaları ile içimizde, çağa aykırı vahşette, çok kanlı, kuralsız savaşın sonuçlarını neden görmezlikten geldik? Oysa kameralara takılan sokaktaki insanların söylemlerinde, kaygılarında, gelecek arayışlarında, son iki yılın olumsuz anlamda ağır altüst olmuş yaşamlarında.. belirleyici kaygılar bu kirli savaşın barışa vurucu darbelerinin yansımaları...
Üşenmeden iki yıl öncesinin Diyarbakır Nevruz’u ile bu yılın Nevruz etkinliklerinde katılan kalabalıklardan çekilmiş fotoğraflara, söylemlere karşılaştırmalı bir göz gezdirin. Dramatik olan bölgedeki yoksullaşma, yoksunlaşma, genç işsizliğin patlamasının yansımalarını, bedenlerin dilinden, giysilerden bile çok çarpıcı gözlemleyebilirsiniz. Savaşın yüz binlerce göçmeninin bölgede yaşam alanı bulma çırpınmaları ile de atbaşı, savaşın vurduğu bölge ticareti, üretimle koşut, en çok gençliğin çaresizliğini, çatışmaları besleyen siyasal kutuplaşmalara, cepheleşmelere yansımalarının rakamlarını aktaracak yerim yok...

***

Sınır ötesi kirli iç savaşların, IŞİD’in sıkışması ile, son haftanın saldırılarında 300 kişinin öldüğü gerçeği güncel bir ayrıntı. Kobani çatışmaları sürecinde İktidarları ile Kürt siyasetinin çelişkili duruşlarıyla ülkemiz toprakları içindeki barış girişimlerinin aldıkları yaralar da bütünün dehşeti içinde ayrıntı sayılabilir... Kobani’nin kurtarılması sonrası ortaya çıkan harabe kent gerçeğinin sonuçları daha uzun bir zaman dilimi içinde daha yakıcı olabilir. ABD, Irak işgali gerekçesinin yalan olduğunu kendi medyasında duyurabilme noktasına geldi. Daha çok askerinin ölmemesi için Irak’tan askeri güç olarak çekildi de... Bölge insanlarının iç savaş bataklığı içindeki dramında en acımasız yorumu ile petrol rafinerilerinin üretimi adına da olsa, son travma IŞİD işgalinin vahşeti karşısında bölge direniş güçlerine askeri destek stratejisini yürütüyor.
Doğal olarak en son Tunus, Yemen’de, güncel düşman güç IŞİD intihar eylemcileri katliamlarının dehşeti bir yana, Irak-Suriye odaklı iç savaşlarda darmadağınık iç silahlı güçlerin kullanılması ile barışa ulaşılabilmesi, çok kanlı, zorlu bir uzun yol... ABD’nin havadan bombardıman, askeri donanım, eğitim destekleri işe yarasa da, savaşacak olanlar bölge halkları. Destek, kurtarma iradesi olunca Kobani kısa bir zaman diliminde kurtarıldı da, yeniden insanların yaşadığı, yaraların sarıldığı bir yaşam alanına dönüştürülmesi o kadar da kolay olamıyacak. Hâlâ AB toprakları içinde, Balkanlar’da savaşmış 9 devletçik olarak parçlanmış Tito Yugoslavyası’nın halkları yoksul ve yoksun, en çok da gençlerinin IŞİD’e militan olmaya kalkıştığı çaresizliklerine çözüm üretemiyorlar. ABD’nin emperyal çıkarlar adına en kritik noktalarda savaşa desteğinin, kalıcı barışa yönelik katkıları?..
Halkların savaşı görerek barış istemlerinin katlanması umut oluyor tamam da... Halklar bu kadar çaresiz, çıkar örgütlenmesi, bilinçlenmede diplerde.. kirli çıkarlar, siyasi hesaplar adına bu kadar kolay medyatik güdülenebilirlerken?..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları