Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Saray, partili cumhurbaşkanı çıkmazında..

06 Temmuz 2019 Cumartesi

Dünyada bir eşi, benzeri olmayan, “Hem başkanlık rejiminin başkanı, hem de parlamenter rejimin cumhurbaşkanı, çifte kimlik, işin gereğine göre Cumhurbaşkanlığı’nın parlamenter rejimin ilkelerine göre bağımsız cumhurbaşkanı için tanınmış yürürlükteki tüm anayasal yetkilerini kullanmak.. Yetmez, başkanlık rejiminin yürütmenin başına tanınmış tüm icraatlara ilişkin yetkileri, yetmez partisinin genel başkanı olarak tüm siyasal yetkileri, yetmez başkanlık rejimlerinin icraatçı başkana tanıdığı otoriter yetki donanımlarının denetlenebilmesinin olmazsa olmazları çok güçlü güçler ayrılığı ilkelerini yok sayarak..”
Dünyada bir eşi benzeri olmayan Saray, tek adam rejiminin icraatlarında tüm söz konusu, bağımsız yargı, parlamento, yerel yönetimler, Merkez Bankası içinde ilgili kamu karar verici kurumlarının özerklikleri, bağımsız denetim kurumları, kamu gücü, işletmeleri yetkilerinin varlığının.. olmazsa olmazı liyakate dayalı kadrolaşma ilkelerinin, yıllardır hukuksuz ayaklar altına alınmalarına göz yumulması..

***

2002’li yıllardan günümüze katlanan pervasızlıkla hak-hukuk-adalet-demokrasi ilkelerinin ayaklar altına alındığı, tek mezhep üzerinden ağırlıklı siyasal İslamcı kimlikle cepheleştirme, ayırmacılıkla, kayırmacılıkla kamu gücü/erkinin kullanılıyor olması.. Gülen cemaati ortaklığı ile yürünen yolda 17 Aralık dönemeç taşı, 15 Temmuz 2016 suçüstü, dış, Amerikan destekli darbe girişimi ile FETÖ’cülükle yüzleşme..
16 Nisan 2017, YSK seçim sonuçları, oylanması da tartışmalı referandum oylaması sonucu, dünyada bir örneği olmayan hem başkanlık rejimi, hem de parti başkanı kimlikli Saray, tek adam rejimine geçiş. 24 Haziran 2018 seçim sonuçlarıyla, Recep Tayyip Erdoğan’ın şeklen Başkanlık rejiminin başkanı, fiilen yürürlükte kalmış parlamenter anayasal rejiminin güvenceleri donanımlı Cumhurbaşkanlığı yetkilerinin kullanılması.. Hak-hukuk-adalet-demokrasi ilkelerinin sınırtanımaz boyutlarda, biat etmedikleri varsayılan kişi ve kurumların cezalandırılmalarında, sınırtanımaz baskı aracı olarak kullanılmalarının hemen hergün birçok örneği ile yüzleşiyor olmamız.. Yetmez acil, geçici durumlara ilişkin kararnameler, torba yasalarla, başkanlık rejiminin seçilmiş parlamentosu, bağımsız yargı kurumları en başta tüm kamu kurumlarının yönetimleri ele geçirilmiş olarak, sınırsız kamu gücü/erkinin haksız, hukuksuz kullanılmaları örnekleri..

***

Uzun yıllar yandaşlık üzerinden kamu gücü kaynaklarının kullanılmaları ile yakalanmış saadet zincirlerinin, kaçınılmaz kendi yapbozları, iç çelişkileri içinde kabaca seçilmiş cephenin kayrılmalarında kurulu saadet zincirinin kendi iç çelişkileri içinde çok ağır kırılmalarıyla, tükenişe, iflasa sürüklenişi..
Tek kutuplu dünya düzeni içinde, Amerika odaklı, Gülen cemaati merkez yapılmış, gündeme sokulmuş ılımlı İslam projesinin, düşünün Irak, Afganistan işgallerinin hemen ardından fiyasko ile sonuçlanması.. Geçmişin işi bitmiş liderleri için çok geçerli uygulanmış, değişim, askeri darbeler yerine, sivil darbelerle yenilemede sonuç alınamayınca. FETÖ’cü darbenin operasyon olarak gündeme kanlı sokulmasında hedefe ulaşılamaması..
Ülkemizin iç dinamikleri içinde, emparyal odakların hiç sevmedikleri Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki, kurtuluş, kuruluş savaşları, laik Cumhuriyet devrimleri ilkeleri, değerlerine, emperyal odaklar destekli sağ iktidarlar eliyle, inançlar da sömürülerek verilmiş çok ağır darbelere karşın.. Laik Cumhuriyet’in varlığının, TC’nin sarsılmaz ayakta kalabilmesi.. Toplumun tümü için bilinçaltı kodlarında kazılı, Cumhuriyet, Aydınlanmacılar için amaç olarak, yaşam tarzı özlemleriyle de birlikte yeniden toplumsal tepkiye, cepheye dönüşmesinin gerçekleriyle yüzleşme..
Siyasal İslamcı kimliği ağır basan, ülkenin sınırlarının parçalanmasına onay verememe koşullarında zorunlu çözüm arayışlarında, çelişkiler, dünyanın allak bullak yaşanan yeniden paylaşım savaşlarında, zikzaklarla ayakta kalma çabasında bir o yana bir bu yana savrulmalar içinde, kurtarıcı olarak sarılınmış otoriterleşme, Saray odaklı tek adam rejimi, kendine dönmüş, ters tepen silah mı olma yolunda?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları