CHP uzun yıllar arayla milletvekili listelerinin belirlenmesinde ağırlığı önseçimlere yöneltince, CHP adına moral değerlerini yükseltmekle kalmadı, iktidarlarının iyice raydan çıkardığı demokrasimizin yeniden derlenip toparlanabilmesi yolunda bir ışık yaktı... Uzun yıllar iktidardan uzak kalışın parti örgütlerinde yarattığı sadece moral değerler değil örgütlülük kopukluğunda önseçimlerin gerçekten bir yeniden hareketlenme, toparlanma etkisi yaptığı yadsınamaz. Önseçim sonuçlarına yansıyan ayağında bağını koparmayanlarla çalışanların, oy kullananlar ve seçilenler olarak kazançlı çıkmaları var...
AKP’nin, iktidarlarının 13 yıllık hoyrat mezhep ayrımcılığında, CHP’ye sığınmış Alevilerin önseçim listelerinde anlamlı oransal başarıları eşyanın tabiatından gelen bir sonuç. CHP merkezinde hazırlanan listelerde kadın adaylar öncelikle, toplumsal ötekileştirilmişlerden seçmelerle oluşturulan listelerde seçim kazanabilecekler sonuç listelerinde olabildiğince öncekileri de gözeten, dengeli, demokratik, en azından son dönemlerin parti içinde küskünler yaratmama babında, olumlu bir sonuca ulaşıldığı söylenebilir. İki zıtlar MHP ve HDP’nin listelerinin hazırlanmasında, hiç de demokratik kriterlere uyulabilmesi söz konusu olamayacak örgüt yapılanmalarında, kendi partilerinin seçim şansını artırabilme kriterleri ile dengeler gözetilmesinde olabildiği kadar özenli davranıldığı sonucu çıkabiliyor... İllerin gerçeklerine göre, daha çok oy çıkaracakları iller ayrımı yanında, başka partilerden oy taşıyabilecek adaylar, kılı kırk yarılmış... Bu çok kritik seçimin rüzgârlarında kadınlar, toplumsal ötekileştirilenler ve azınlıklardan da adayların vitrine alınmaları atlanmamış...

***

AKP’de bana göre kamuoyuna yansımayan en önemli kriter, 13 yıllık iktidarları ortaklığında, yolları ayrılanlarla işi bitenler, alternatif muhalefet yapabileceklerin tasfiyesine gösterilen özen olabilir. Değişim, yenilenme olarak pazarlanan iktidar otoritesine karşı durabileceklerin tasfiyesinde dillendirilen sadece cemaat, paralel operasyonu olsa da çok işlevsel olan başka kriterler de var.. AKP yandaş kadrolarının değerlendirmeleriyle sonuçta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Davutoğlu’nun iradelerinden çıkma, başkanlığın önünü açacak ortak çok büyük çapta yenilenmiş listede, diğer partilerde olduğu üzere kadın ve ötekilerin temsillerine vitrinde gözetilen aynı özen söz konusu...
Sonuçta bu çok kritik seçimin sonucu için, demokrasimiz, dahası rejimimizin geleceği için çok değişken olasılıklarda çok bilinmeyenler hâlâ ağır basıyor olsa da toplam sayısal verilerde kadın ve toplumsal ötekileştirilmişlerden, azınlıklardan temsilin yükseleceğini söyleyebiliyoruz... Ötekiler, kadınlar ve farklı alt kimliklerden güçlü temsilciler yeni Meclis vitrininde ağırlık kazanacaklar... Kuşkusuz dönemin ruhuna uygun seçim rekabetinde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan bu temsilde anlamlı vitrin sevindirici. Ancak kadınlar ve ötekiler üzerinden siyaset rüzgârlarında vitrinin zenginleşmesi, süslenmesinin “Kadın, ötekiler üzerinden siyaset yapmak, hakların içini doldurmayınca, kimliklerin sömürülmesi gibi...” çok tehlikeli sonuçları da var...
İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da 1980’ler sonrası kadın üzerinden yapılan sözde eşitlikçi siyaset, sadece Meclis değil tüm kamu alanlarında kadınların sayısal varlığını patlatırken küresel ideolojik siyasetin ayrımcı yapılanmasındaki kirlenme ile atbaşı, ötekileştirilenler kitlesel olarak çok ağır haklar kaybettiler... Bizde söz konusu insan hakları, kadın hakları ötekileştirilenlerin haklarından kayıplar, en ağır sonuçları ile, söylemde onları en çok sömürmüş 13 yıllık iktidarları icraatları ile yaşanmadı mı?