Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Osmanlıcı Başkanlık...

28 Mayıs 2015 Perşembe

Seçimlerde geriye sayım günleri gelip çattı ya... İktidarlarının seçim kampanyasında pandoranın kutusu tümden açıldı; yürürlükteki hukuk devleti düzeni, anayasa, yasalarla, laik Cumhuriyet rejimi, parlamenter düzenle uyumlu, bu seçimlerde yeni iktidarın, parlamentonun oluşumuna yarayacak, AKP’yi bir kez daha iktidara taşıyacak oy arama kampanyası oyunu bitti... Kaçak Saray’dan yönetilen son vurucu kampanyalarda, AKP’ye verilecek oylarla “Yeni Osmanlıcı Türkiye tipi başkanlığa” geçişin sağlanacağı, olmazları, kriterleri ile bir bir sayılıyor... 2002 seçim sonuçları ile İktidarlarında adım adım gerçekleştirilmiş devleti ele geçirme, rejimi değiştirme, sivil darbe operasyonlarında, amaca ulaşma yolunda son noktanın konulmuş, mutlak iradenin önünün açılmış olacağı muştusu veriliyor...
13 yıllık İktidarlarında ele geçirilmiş tüm devlet kurumları, kaynakları apaçık seçim kampanyalarında seferber edilmiş... Yargısı, YSK’si, valisi, Diyanet’i, kamu işletmeleri, okullarından alınan desteklerde, seçim yasakları, partiler karşısında eşitlik, tarafsızlık ilkeleri yok sayılarak.. suç üstüne suç işleniyor, hile üstüne hile yapılıyor... Bu iş ya bitecek ya bitecek dayatmalarında, sandık kullanılarak eski Türkiye’nin işinin bitirildiğinin ilanıyla yetinilmiyor... Bu kez de İktidarlarının “Yeni Türkiye’nin” adım adım, sivil darbe ataklarına dayalı rejimi değiştiren operasyonlarının kalıcı kılınmasına yetecek, özelinde, aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı istediği kalıplar içinde başkan yapacak sisteme geçişin oyları dayatılıyor...
AKP’ye oy vermişlerin kafası karışmış bulunuyor... 13 yıllık İktidarlarında kamu kaynaklarının nimetlerinden çoğunluk sadaka düzeni içinde, azınlık en çok vurguncu pay dağıtımları, ihalelerden paylarını almış olarak AKP İktidarlarının devamını istemek başka, bu ülkenin vatandaşları olarak, devleti, kurumlarını siyasal yandaşları adına ele geçirmenin her türden haksızlık, hukuksuzlukları ortalığa saçılmışken, sivil darbe, diktatörlük, haksızlık, hukuksuzluk boyutları katlanarak.. kalıcı rejim değişikliğine oturtulmasının gerçekleri çok başka...

***

Yapılan anketerin doğruluğu üzerinde iddialı olamasak da, iktidar nimetlerinin paylarının büyümesi ile doğru orantılı iktidarda büyüyen AKP seçmenlerinin, son yıllardaki iktidar icraatları ile çok değişmiş dengeler ve koşullarda bu düzenin böylece sürüp gitmesi, hele de kalıcı, mutlak otoriterlik yolunda pekişmesini savunabilmeler çok başka... Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na geçişinde oy verenlerden önemli bir çoğunluğun, başkanlık sistemi, otorite, gücünü katlayan istemlerinden ürktükleri, en azından var olan parlamenter rejimi güvence gördükleri, anketlerde de giderek artan oranlarda çıktıkları bildiriliyor.
Çok daha yaşamsalı İktidarlarının dış politikada çuvallamaları, hele de uygulanmış üretimsiz, yatırımsız piyasalar düzeni icraatlarının, sıcak para akışının da durmasıyla ortaya çıkan krizlerinde, oy veren yoksul çoğunluğun sistemden yararlandırılabilme payları dibe vurunca... Yaşanan gerçek vurgunları işin içine katmadık... İşsizlik, kentler ve köyler için üretimsizlikle atbaşı yoksulluk, yoksunluk, yaşamak için zorunlu ürünler, harcamalar için çok yüksek enflasyonla buluşunca, tabandaki oyları siyasal İslamcı kimlikle tutabilmek yaşamın gerçekleri ile çatışıyor... Yandaşlıkla seçmen kazanma yolları yoksul çoğunluk için işe yaramaz oluyor...
AKP’ye oy vermiş seçmenlerin, ülke geleceği, ırkçı, mezhepçi çatışmalarda iç savaş bataklığına sürüklenme kaygıları, korkularını.. bugünlerdeki kafa karmaşalarını.. sorgulamadık bile... Cumhurbaşkanı, AKP kadrolarının giderek katlanan ölçeklerde haksız, hukuksuz, pervasız İktidarlarının baskı gücünü artırma, çatışmacılığı, saldırganlığı, şiddeti tırmandıran tehditleri... Oy artırma hesaplarının tutmaması, hızla oy kaybetmeye dönüşmesinden, korkudan... Yoksa hiç değilse seçim süreci içinde, sivil diktatoryal gidiş ve öfkelerinde bu kadar çok açık verirler miydi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları