Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ortadoğu Sil Baştan
ABD’nin 11 Eylül’ü ateşi yakan çakmak olmuştu. Irak işgali, dünyanın enerji yataklarında çok önemli bölge Ortadoğu’da, İslam dünyasının bütününe yansıyacak, haritaların yeniden çizilmesini sağlayacaktı. Saddam diktatörlüğünün dev-rilmesinin gerekçelerinin yalan bilgilere oturtulmuş olmasının sonradan ortaya çıkmasının bir sakıncası yoktu. Ancak ABD işgali ile ilgili hesaplar, işgalin kolayca gerçekleştirilmesinin ötesinde tutmadı. Saddam’dan kurtarılan, doğal müttefik sayılan Irak Şiilerinden beklenen desteğin alınamaması, İran’ın öngörülenlerin çok ötesinde işgalin sonuçlarından, ganimetlerinden pay alması, denge hesaplarını bozan ilk önemli gelişmeydi.
\nABD merkezli emperyal işgal projesinde Irak’ın parçalanarak mı, parçalanmadan mı paylaşılacağı öngörülmüştü. Bizce, dünya kamuoyunca hiç öğrenilemedi. Herhalde dün ilk kez yaşanan Irak ordusu ile Kuzey Irak peşmergelerinin silahlı çatışması hesapta yoktu. Irak iç savaşında, mezhep çatışmalarında 1 milyonun üstünde insanın ölmüş olacağı, Irak işgal ganimetleri, petrolünün maliyetinin işgal cephesine bu kadar pahalıya patlayacağı da öngörülmemişti.
\nABD’de apar topar işgalci siyasetin simgesi Bush’un iktidardan düşmesi, Obama ile “terörle savaş, demokrasi götürme” gerekçeli, başka ülkelere doğrudan askeri işgal politikalarından vazgeçilmesinin ötesinde, işgal edilmiş ülkelerden de askeri güç olarak hızla geri çekilme projeleri böylece gündeme girdi. Düşünce kuruluşları aracılığı ile dünyaya pazarlanan yeni projelerde dünyanın önemli, düzenin çarklarının işleyişi adına bir şeyler yapılmasına gerek duyulan bölgelerinde, bölge içinden stratejik ortaklar bulunması, daha etkin roller verilmesi öne çıktı...
\n***
\nEcevit hükümeti ABD’nin Irak işgaline istenen desteği vermeyince, gökten zembille inmiş gibi hız-la kurularak iktidara gelen AKP, verdiği söze karşın tezkereyi Meclis’ten geçiremeyince, Bush yönetiminin öfkesi nasılsa Erdoğan yönetiminden çok TSK’ye yönelmişti. Nedenleri hâlâ açık değil. Bilinen ve görünenler Erdoğan iktidarlarının bir yandan iktidarda seçim kazanarak, oylarını artırarak büyürken, diğer yandan sadece Ortadoğu değil, İslam dünyası üzerinde etkin rol model oluşturmaya yönelik atağa geçtiğiydi. Düşünce kuruluşları aracılığı ile Türk kamuoyuna yönelik yönlendirmelerde ise “ılımlı İslam, esnek laiklik” dönüşümlerini gerçekleştirerek, İslam dünyası içinde oluşturduğu yardım sistemleri ile sempati kazanacak Erdoğan liderliğindeki Türkiye, bölgede kazanacağı etkinlik ile çekim gücü, rol model olacaktı.
\nTam da bu süreçte patlak veren Arap baharları eylemlerinde, emperyal sistemin etkisi, ilgisi tartışılamazsa da yönlendirme gücü, istediği iktidarları getirme başarısı, uzaktan kumandalı doğrudan işgal edilmiş ülkelerdeki kadar bile olamadı gibi. ABD’nin işgali altında, denetiminde oluşturulan Irak’ın yeni yönetimleri bugün sisteme bağımlı ama duygusal açıklamalarına, resmi söylemlerine bakılırsa, ABD karşıtı, nerede ise düşman konumundalar. Arap baharları sonrası adı geçen ülkelerin tümünde yönetime gelen iktidarların da siyaseten daha yakın, müttefik konumunda olduklarını söyleyebilmek olanaksız. Türkiye’nin bölgede etkin rol oynayabilmesi ile ilgili büyük projeler ise buharlaşmış gibi, somut tek bir başarılı örneği yok.
\nArap baharlarının yaşandığı ülkelerdeki ABD’nin hoşlanmadığı, karşıtı duran İslami akımların seçim kazanmaları olgusu sadece bir boyut. En başarılı sayılan Libya operasyonu sonrası ABD elçisinin vurulması travmasını da özel örnek sayalım. İran öncesi Esad’ın devrilmesi projesinden bile tam çark edilmiş olmasa da zamana yayılmış gibi bir hava var. Hızla sonuç alınmış Ortadoğu projeleri içinde bir tek fiilen Kuzey Irak Kürdistanı ile şimdilerde Suriye Kürdistanı’nın kuruluyor olması olguları var. Hem de ikincisi kendisine karşı militanca işin içine girmiş Erdoğan hükümetinden intikam havasında Esad’ın hamlesi olarak.
\nVe ABD seçimlerinden sonra, İsrail seçimlerinden önce korkulan İsrail atağı ile, Gazze-Hamas üzerinden Ortadoğu’nun göbeğine atılan yeni, taptaze bir o kadar büyük ateş var... Türkiye eşbaşkanlık havalarında, sırtının sıvazlandığına inandırılmış olarak, Libya’da yaşadığı siyaseten geri duruştan sonra baş sorumlu rolüne sürüklenme ikilemine düşmeme adına da, öne çıkma aceleciliğinde Suriye’de öncü rol kapmaya kalkınca yine açıkta kalmışken, yeni, daha büyük olabilecek belaların içine düştü düşüyor. Irak-Suriye sınırlarında şimdilik statüleri tartışmalı Kürdistan devletçikleri sorunlar yumağının sadece ilk ayakları. İçerde tırmanan PKK terörü eksenli Kürt sorununun yeni gündemi, istemleri çok daha yaşamsal, çözümü zor sorunlar. Üstüne Ortadoğu’nun bu çok harlı en son ateşinin, öngörülemeyecek devasa boyutları...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması