Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ortadoğu Sil Baştan

22 Kasım 2012 Perşembe

\n

ABDnin 11 Eylülü ateşi yakan çakmak olmuştu. Irak işgali, dünyanın enerji yataklarında çok önemli bölge Ortadoğuda, İslam dünyasının bütününe yansıyacak, haritaların yeniden çizilmesini sağlayacaktı. Saddam diktatörlüğünün dev-rilmesinin gerekçelerinin yalan bilgilere oturtulmuş olmasının sonradan ortaya çıkmasının bir sakıncası yoktu. Ancak ABD işgali ile ilgili hesaplar, işgalin kolayca gerçekleştirilmesinin ötesinde tutmadı. Saddamdan kurtarılan, doğal müttefik sayılan Irak Şiilerinden beklenen desteğin alınamaması, İranın öngörülenlerin çok ötesinde işgalin sonuçlarından, ganimetlerinden pay alması, denge hesaplarını bozan ilk önemli gelişmeydi.

\n

ABD merkezli emperyal işgal projesinde Irakın parçalanarak mı, parçalanmadan mı paylaşılacağı öngörülmüştü. Bizce, dünya kamuoyunca hiç öğrenilemedi. Herhalde dün ilk kez yaşanan Irak ordusu ile Kuzey Irak peşmergelerinin silahlı çatışması hesapta yoktu. Irak iç savaşında, mezhep çatışmalarında 1 milyonun üstünde insanın ölmüş olacağı, Irak işgal ganimetleri, petrolünün maliyetinin işgal cephesine bu kadar pahalıya patlayacağı da öngörülmemişti.

\n

ABDde apar topar işgalci siyasetin simgesi Bushun iktidardan düşmesi, Obama ile terörle savaş, demokrasi götürmegerekçeli, başka ülkelere doğrudan askeri işgal politikalarından vazgeçilmesinin ötesinde, işgal edilmiş ülkelerden de askeri güç olarak hızla geri çekilme projeleri böylece gündeme girdi. Düşünce kuruluşları aracılığı ile dünyaya pazarlanan yeni projelerde dünyanın önemli, düzenin çarklarının işleyişi adına bir şeyler yapılmasına gerek duyulan bölgelerinde, bölge içinden stratejik ortaklar bulunması, daha etkin roller verilmesi öne çıktı...

\n

***

\n

Ecevit hükümeti ABDnin Irak işgaline istenen desteği vermeyince, gökten zembille inmiş gibi hız-la kurularak iktidara gelen AKP, verdiği söze karşın tezkereyi Meclisten geçiremeyince, Bush yönetiminin öfkesi nasılsa Erdoğan yönetiminden çok TSKye yönelmişti. Nedenleri hâlâ açık değil. Bilinen ve görünenler Erdoğan iktidarlarının bir yandan iktidarda seçim kazanarak, oylarını artırarak büyürken, diğer yandan sadece Ortadoğu değil, İslam dünyası üzerinde etkin rol model oluşturmaya yönelik atağa geçtiğiydi. Düşünce kuruluşları aracılığı ile Türk kamuoyuna yönelik yönlendirmelerde ise ılımlı İslam, esnek laiklikdönüşümlerini gerçekleştirerek, İslam dünyası içinde oluşturduğu yardım sistemleri ile sempati kazanacak Erdoğan liderliğindeki Türkiye, bölgede kazanacağı etkinlik ile çekim gücü, rol model olacaktı.

\n

Tam da bu süreçte patlak veren Arap baharları eylemlerinde, emperyal sistemin etkisi, ilgisi tartışılamazsa da yönlendirme gücü, istediği iktidarları getirme başarısı, uzaktan kumandalı doğrudan işgal edilmiş ülkelerdeki kadar bile olamadı gibi. ABDnin işgali altında, denetiminde oluşturulan Irakın yeni yönetimleri bugün sisteme bağımlı ama duygusal açıklamalarına, resmi söylemlerine bakılırsa, ABD karşıtı, nerede ise düşman konumundalar. Arap baharları sonrası adı geçen ülkelerin tümünde yönetime gelen iktidarların da siyaseten daha yakın, müttefik konumunda olduklarını söyleyebilmek olanaksız. Türkiyenin bölgede etkin rol oynayabilmesi ile ilgili büyük projeler ise buharlaşmış gibi, somut tek bir başarılı örneği yok.

\n

Arap baharlarının yaşandığı ülkelerdeki ABDnin hoşlanmadığı, karşıtı duran İslami akımların seçim kazanmaları olgusu sadece bir boyut. En başarılı sayılan Libya operasyonu sonrası ABD elçisinin vurulması travmasını da özel örnek sayalım. İran öncesi Esadın devrilmesi projesinden bile tam çark edilmiş olmasa da zamana yayılmış gibi bir hava var. Hızla sonuç alınmış Ortadoğu projeleri içinde bir tek fiilen Kuzey Irak Kürdistanı ile şimdilerde Suriye Kürdistanının kuruluyor olması olguları var. Hem de ikincisi kendisine karşı militanca işin içine girmiş Erdoğan hükümetinden intikam havasında Esadın hamlesi olarak.

\n

Ve ABD seçimlerinden sonra, İsrail seçimlerinden önce korkulan İsrail atağı ile, Gazze-Hamas üzerinden Ortadoğunun göbeğine atılan yeni, taptaze bir o kadar büyük ateş var... Türkiye eşbaşkanlık havalarında, sırtının sıvazlandığına inandırılmış olarak, Libyada yaşadığı siyaseten geri duruştan sonra baş sorumlu rolüne sürüklenme ikilemine düşmeme adına da, öne çıkma aceleciliğinde Suriyede öncü rol kapmaya kalkınca yine açıkta kalmışken, yeni, daha büyük olabilecek belaların içine düştü düşüyor. Irak-Suriye sınırlarında şimdilik statüleri tartışmalı Kürdistan devletçikleri sorunlar yumağının sadece ilk ayakları. İçerde tırmanan PKK terörü eksenli Kürt sorununun yeni gündemi, istemleri çok daha yaşamsal, çözümü zor sorunlar. Üstüne Ortadoğunun bu çok harlı en son ateşinin, öngörülemeyecek devasa boyutları...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları