Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

G20 zirvesinde terörün gölgesi...

17 Kasım 2015 Salı

Doğrusu, Paris’te sahneye konan terör dehşeti için de ABD’nin 11 Eylül’ü için kullandığım, “Kuralsız düzenin kuralsız savaşları” başlığının daha anlamlı olduğunu düşünüyorum... Paris’teki dehşet yaşanmadan saatler önce, aynı günün içinde yazılmış “G20 gündemiyle yeni ortaçağ” başlığı ile cumartesi günü yayımlanan yazımda altını çizdiğim yeni ortaçağa ilişkin gerçekler... Dünyayı sarsan terörün şiddet, vahşet dozu katlanmış olarak yoksul güney dünyasından sonra zengin kuzey dünyasını da kasıp kavuran önlenemez tırmanışı... Paris’te, IŞİD’in, koordineli ekiplerinin saldırılarıyla şimdilik 129 sivil can alan terör eylemlerinin bir tekinde bile ulaşılabilen yıkıcılığın karşısında; G20 zirvesinde bugüne kadar odak yapılmış, insanı yok sayan, ekonomi- güce-zenginliğe- teknolojik gelişmeye dayalı büyümenin, doğanın, insanlığın geleceğinin sürdürülebilirliğinde hiçbir işe yaramayacağı gerçeğini çok çarpıcı ortaya koymuş oldu...
Sonuç olarak dün zirve sonuçlarını özetleyen kararlar ve liderlerin açıklamalarında yer alan vurgulamalarda, IŞİD gibi bir örgüte karşı güçbirliği, işbirliği kararlılığının altı çizilmiş olsa da bugünden sonrasında insanlık adına rahat bir nefes alınabileceği anlamına gelmiyor... 20 güç odağı siyasi erkleri adına yapılmış bu işbirliği- güçbirliği açıklamaları, zaten zirve öncesi de oluşmuş güçbirliği yapma, askeri taktiklerin, IŞİD’in bölgede var olan silahlı terör gücünü sarsacak olsa da... Kuralsız düzenin kuralsız savaşlarının ürünü olan terörün, bataklığa sürüklenmiş bölge ülkeleri ve de halkları, giderek yoksullaşan, yoksunlaşan yoksul güney dünyası ülkelerinden sonra, zengin kuzey dünyası ülkelerini de kasıp kavuran, hızla tırmanan şiddet boyutlarını üreten koşulları ortadan kaldırmıyor.
G20 zirvesinin, askeri güce-paraya-teknolojiye dayalı Irak-Suriye odaklı IŞİD terörünü yok etme kararlılığının açıklaması, ırklar, dinler, mezhepler, her türden alt kimlikler üzerinden iç savaşlar bataklığına sürüklenmiş Irak ve Suriye’de, bölge ülkelerinde insanca yaşam koşullarının oluşturulabilmesi anlamına gelmiyor. Olsa olsa sınırlı süreler için, Irak-Suriye odaklı terörist üreten bataklığın geçici kurutulması, bağlantılı adı geçen terör örgütünün saldırılarının gücünün azaltılması söz konusu olabiliyor...

***

Paris yangını, G20 zirvesi gündemli “IŞİD’in yok edilmesi” kararlılığından öte dünyamızın, insanlığın geleceği adına daha işlevsel, terörist üreten koşulların ortadan kaldırılmasına yönelik olumlu hiçbir adım atılmadı, çözüm düşünülmedi demek, dünyanın 20 siyasal güç liderliğine yönelik ağır bir suçlama olabilir mi? Aralarında insani değerlerden kopuk kimi diktatörlüklerin siyasi erkleri olsa da, demokrasiyi, insan hakları, hukuk devleti düzenini eksikli gedikli de olsa hâlâ önemseyen güçlü ülkelerin varlığı da yadsınamaz...
G20 zirvesinde evrensel insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasi, dünyanın yok edilmesine karşı, insanı, çevreyi korumayı gündeme alan kavramlar bol bol kullanılsa da sonuç alıcı, yaptırımı olan kararların ciddiyetini ortaya koyacak örnekler yok. Hani İstanbul’da yapılan paralel çevre zirvesinin başıbozuk gidişe ilişkin dudak uçurtan sonuçlarına yönelik caydırıcı kararlar? Bilimsel veriler giderek katlanan sayılarla insanın çevre kirliliği yüzünden ölmekte olduğu gerçeğini yeterince çarpıcı ortaya koymuyor mu? Ozonun deliği, kuraklığın açlığı üretmesi, su savaşlarının yeni boyutları çok ürkütücü değiller mi?
Diyelim ki IŞİD’in Irak’ta, Suriye’de kökü kazındı, bir süreliğine Paris, Ankara örneği terör eylemlerinin yenilenebilirliği zaafa uğratıldı... Taliban, El Kaide türevleri, dünyayı kasıp kavuran törer örgütleri üretiminde eksiklik mi olacak? Dünya sömürü düzeni çarkları çokuluslu tekeller, güç odakları, ülkeler adına, ırk-din-mezhep çatışmacılığından beslenen iç savaşlar bataklıklarından beslenecekse?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları