Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Elazığ-Malatya’nın siyasal artçıları..

31 Ocak 2020 Cuma

Saray cephesi korosunun, uzun bir dönemdir sessiz kalmış ikinci büyük fay hatlarımız üzerindeki odak Elazığ’da 6.8’lik depremin, enkaz kaldırma, yaralarının sarılması çalışmalarının gerçekten de başarılı yürütülmesinin üzerinden siyasal prim toplanmasına odaklanması doğaldı.

Gelin görün ki iktidarlarını siyaseten borçlu oldukları büyük Marmara depreminin artçıları; cinayet boyutundaki çarpık yapılaşmanın ürünü insan, can, mal kırımı üzerinden gelen büyük ekonomik krizin ekonomik bedelleri, sonuçlarından sadece siyaseten yararlanılmış. Ders çıkarılması hak götüre, geçmişin çarpık yapılaşma cinayetlerinin suçları üzerine, 2002’den günümüze, katlanan kirli siyasal rant, vurgun düzenini yürütmek adına, geçmişte işlenmişleri mumla aratacak sayısız kez katlanmış suçların işlenmesinde, dünyada bir benzeri olmayan çift dikiş otoriterleşme gücünün kullanılmasında sınır tanımamışlar..

Elazığ merkezli ikinci büyük fay hattındaki, uzun süre uyumuş birikimin 6.8’lik bir şiddetle kırlmasını deprembilimciler şanslı bir uyarı olarak değerlendiriyorlar.. Tıpkı insanların eceli dışında, tıp sorumluluğunda canlarının korunmasında yetersizlik sınavları veren ülkemizde, kusursuz cenaze kaldırma hizmetlerine ancak acılı günlerimizin yaralarının sarılması boyutunda teşekkür edilmesinin ötesinde, başarısı ile övünülemeyeceği gibi bir durumla yüz yüzeyiz..

***

6.8’lik bir deprem sonrasında Elazığ’da, çarpık yapılaşmanın, zamanında depreme karşı gerekli önlemlerin alınmış olmamasının bir dizi cinayet boyutunda çıplak gerçekleri ortalığa saçılmışken.. Depremin şiddetine göre, dünya ölçeğinde en utandırıcı ölçeklerde bina yıkımı, hasarlanması, can mal kayıpları söz konusu iken.. Deprem için halktan en yüksek vergilerin toplanmış olmasının karşılıkları, depreme dönük önlemler, hizmetler ölçeğinde buharlaşmışken..

Elazığ merkezli ikinci büyük fay hattımızın, deprem hareketlenmesinin tehditleri bir anda katlanıyorken.. Büyük Marmara depremi sonrası, geçmiş depremler tarihi, fay hatları incelemelerinin de bilimsel sonuçları, gerçekleri karşısında, elbette tarihleri bilinemeden, yüzleri unutun, en iyimser karabasan senaryolara göre yüz binlerce yapıda birden yıkımla yüzleşilebilecek İstanbul gerçeği, travması söz konusu iken..

Bütün kamu olanaklarının seferber edilmesi, devlet otoriter merkez gücünün kullanılması olanakları içinde, gerçekten değerli yaraları sarma çalışmaları ile siyasi rant elde etme siyasetini nerelere oturtacağız? Bir umut, ülkemizin geleceği adına çok ağır deprem tehditleri ve gerçekleri boyutları ile işlenmiş yapılaşma suçlarında, 2002’lerden günümüze bilime aykırı işlenmiş yapılaşma cinayetleri, suçları karşısında, ülke bütünlüğü içinde tüm kaynakların kullanılabilmesi yolunda, ulusal seferberlik, demokratik işbirliği seferberliği, akıl işi değil miydi ki?

İçişleri Bakanı, Elazığ-Malatya hattında yapılmış enkaz kaldırma, can kurtarma hizmetlerini anlatırken, ortaya çıkan can, mal kayıpları yeterince utandırıcı değilmiş gibi, beklenen İstanbul depremi için de 7.1’i aşacak bir şiddetli depreme dönük yeterli hazırlıkların tamam olduğunu söyleyebiliyor. Size inandırıcı, akla yakın gelebiliyor mu?

Kartal’da depremsiz, sayısız suça bağlı kaçak yapılaşmaların ürünü çökmenin can kayıpları, çevresindeki zorunlu yıkımlardan, sonrası yaşanmışlıklardan bile ders alınmadan 7.1’e göre alınmış güvence sözlerine nasıl inanılabilir ki..? Hani Silivri’den çok yakın tarihli, denizden çok uzaktan dipten gelen 5.8’lik depremin İstanbul çapındaki hasar boyutlarını ölçebildik mi? Kaç üniversite, kaç okul, kaç hastane, kamu binasını göçertti? Ağır hasarlı, yıkılmadan, yeni sağlam yapı yapılmadan içlerinde ölümüne yaşayanlar için bile bugünlere kadar ne yapılabildi?

İstanbul’un her tarafında çatlakları görünür kılmış ağır hasarlar var. Kimileri için hiç de ucuz olmayan maliyetlerde, olası makul depremler sonrasına kadar onarım yapılabilmesi söz konusu da olabilir? Kendi binalarında gözle görebildikleri çatlaklara kara kara, baka baka, televizyonların canlı yayınlarında Elazığ-Malatya depreminin yıkımları üzerinden seferberlikte, zorlukla yapılabilen yıkım çalışmalarını canlı yayından izlemek nasıl bir duygu biliyor musunuz?

En acillerinden başlayarak, tüm kamu, demokratik kaynaklarımızla seferberliğe başlayalım” diyen İBB’de içinde, tüm muhalefet partili liderleri, kadroları, muhalefet belediyeler yönetimlerine karşı, düşmanlık siyasetiyle, artık nereye kadar yürüyebilirsiniz ki?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları