Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Birileri bizimle kafa buluyor...

29 Eylül 2015 Salı

Cumhurbaşkanlığı atamalı, geçerli hukuk düzenimize göre tarafsız seçim hükümeti oluşumunun koşullarının ayaklar altına alındığı; liderliğe, AKP’ye tam bağımlı Davutoğlu Hükümetinin sorumluluğundaki yeni ders yılı açılışı, siyasi şovunda bile yine bizimle kafa buldular.. Milli Eğitim Bakanlığı’nca yeni ders yılı açılış sunumu haberlerinde kullanılmak üzere hazırlanmış istatistikler, bol sıfırlı dökümleriyle 13 yıllık İktidarlarının ülkemizin geleceğine ilişkin bu en yaşamsal alanda çok önemli işler yapıldığı algısında işe yaramış olabilir.. Gerçekte algı yönetimi ile kapkara tablo, gelişmeler.. halkımızın toptan geri zekâlı konumuna konulduğu çarpıtmalarla, gözleri boyamada kullanılıyor..
Birazcık, nüfusu çok genç ülkemizin üretim ve eğitim sorunları ile bir biçimde yüz yüze kalmışsanız, ülkenin sanal büyümesinde, gelen sıcak para, rant, tüketim gerçek yatırımdan kopuk turizm ve inşaat sektörlerinin dışında üretime dönük yatırımlarda İktidarlarının çuvallaması, geriye gidişle ilgili gerçekleri kendi yaşamlarınızdaki sonuçlarıyla da çok iyi biliyorsunuz. Liderliğin çok iyi pazarladığı AKP İktidarlarının en parlak, piyasalar düzeni üzerinden büyüme başarılarının gerçeğinde bile büyüme rakamları ile işsizlik patlaması arasında tersine ilişki vardı ve de genç nüfus patlamasıyla da doğrudan ilişkili değildi. Türkiye’de aralıksız gerçek yatırımlarda geriye gidiş süreci söz konusuydu.. En düşündürücü boyutu ise gerçek üretim alanlarındaki büyümenin geriye gidişinde iş dünyasının ağızından düşürmediği eğitim sorunları yatıyordu.. Yatırımların gelişmesinde tek itici güç, dinamik olan kalifiye eleman, araştırma-gelişmeyi sağlayacak teknik eğitim, araştırmacı eğitimde Türkiye Milli eğitim politikalarındaki tersine gidişin ağır bedellerini ödüyordu...

***

Erdoğan’ın çok açık ve siyasi söylemi ile “dindar-kindar”gençlik yetiştirme buyruğunu şiar edinmiş Bakanlık ve de uygulamaları ile güven tazeleyerek koltuğunu korumuş Milli Eğitim Bakanı’nın dünkü yeni ders yılı açılış şovundaki algı yaratma sahnesi muhteşemdi.. En dindar sermaye temsilcilerinin, işveren örgütlerinin dahi, gerçek yatırımlar için aylar, yıllardır altını çizdikleri eğitimin ana sorunu, gerçek yatırımlarda motor güç teknik eğitim verdikleri değeri kanıtlamaya yönelik, açılış töreni için teknik okul seçmişti. OECD ülkeleri içinde teknik okul kapasitesini yaratma yolunda birinci sırada olduklarını, rekor kırdıklarını da açıklayıverdi.. Tabii küçücük, masum bir yalanı içine katmış olarak.. Bilindiği üzere OECD ülkeleri içinde bizdeki bir imam hatip benzeri meslek okulu tanımının söz konusu olmadığının altını çizmemekle yetindi..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise her konuyu gerekçe yaparak seçime, kendi seçmenine seslenmek gibi bir öncelikle yola çıkmayı sürdürdüğünden açılış töreni için ünlü Bakan’ın döneminde en donanımlı hazır okulların imam hatiplere dönüştürülmesi seferberliğinin örneği bir kız meslek lisesini seçmişti.. Kendi öğrenciliğinin dönemin tek imam hatip lisesi olduğunun reklamlarından söze girerek, meslek liseleri maskeli seferberlikleri sayesinde, kamu okulları kaynaklarında imam hatiplerin torpilli konumları sayesinde bu yıl için 1 milyon 200 bin öğrenciyle rekora koşulduğunu müjdesini verdi.. Türkiye’de gerçek üretim için olmazsa olmaz imam hatip değil, gerçek teknik okul öğrenci sayısında ve nitelikli eğitiminde nasıl bir yere gelinmişti? Kaliteli eğitim için örneklik pazarlanan dünkü açılışta konu edilen Ankara’daki örnek okul gibileri saymazsak, kaliteli, teknik, üretime dönük eğitim için kaç gerçek araç-gereç donanımlı, nitelikli öğretmeni olan okullarda kaç öğrenciye ulaşılabilmişti?
Eğitimin dökülen, çağdışı koşullarına ilişkin tek bir veri, sorunun dün gündemlerde yeri yoktu.. Tableti pazarlanan, ama sırası, öğretmeni, araç gereci akıl almaz yetersizlikte, sorunların yumağındaki okulların gerçek kalite, koşulları, halleri, pürmelalleri?..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları