Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Baskı altında, Suriye topraklarında

12 Ekim 2019 Cumartesi

Barış Pınarı Harekâtı’nın daha üçüncü gününde, sahadan tuzak taktiklerde.. Görüntülü, belgeli resmi bilgilendirmelerin birinde ak denilene, ikincisinde kara denilmesinde dur durak yok.. Amerika’nın servis hizmetleri görüntülerinden birinde Amerikalı askerlerin Irak sınırının ötesine geçişlerinin, diğerinde, PKKPYD- SDG güçleriyle birlikte Suriye içlerine doğru çekildiklerinin görüntüleri var. Hangisi daha gerçekçi, hangi ölçeklerde gerçekçi?
Dünün bize göre geç saatlerde gelen Amerika kaynaklı haberin içeriğindeki, “SDG’ye Türkiye ile anlaşın uyarısı” hangi ölçeklerde ciddiye alınabilir?
En anlamlısı BM’nin son kararlarında da Amerika’nın Suriye topraklarında ne işinin olduğunun sorgulamasına tek satır olsun yer verilmemişken, Türkiye’nin hem Amerika hem de Rusya’nın itiraz yetkilerini ters vitrinli gerekçelerle kullanmaları üzerinden Türkiye aleyhine başka ülkelerin başvurularıyla girmiş BM karar metninden kurtarılması ne menem bir taktik ya da strateji başarısı?
Yine bizdeki ana akım medyada yok sayılan, dünya ülkeleri gündeminde ayrıntıları ile verilen gelişmelere göre ne Amerika, ne Rusya, ne de ilgili tüm AB ülkeleri kendi pasaportlarını taşıyan IŞİD’li tutukluları asla geri almama kararlılıklarını sürdürüyorlar. ABD asla ikinci bir Guantanamo gerçeği ile yüzleşme niyetinde değil. Bir tek kamera görüntüleri ile çok sayıda Amerikalının boyunları kesilerek öldürülmelerinin üç infazcısını, kaçırılıp kurtarılmamaları adına geri almayı, bilinmeyen güvenli bir yere götürmeyi seçtiğini açıkladı.

***

Suriye’deki IŞİD’lilerin sorumluluğunun Türkiye’ye yüklendiği kararlılığına ilişkin açıklamalar, en çok yinelenen koşullar içinde, başı çeken haberlerin en tepesinde. Yeri gelmişken yine en çok yinelenen, Trump’ın başkanlığının tehdit altında olup olmadığına dair çelişkili haberleri var ya.. Yonca yaprağı fallarına benzer çelişkili açıklamalarla bir o yana bir bu yana savruluyor. Trump bir yandan da Meksika sınırından göçmen akışına en ağır duvarları, yaptırımları uygulamışken, kendi sorumluluğunda da Amerikan projesi olarak Suriye, Irak topraklarına gönderilmiş IŞİD terör örgütünün sorumluluğundan kurtulmada en küçük bir ödün vermenin, Amerika’nın bölgedeki dönem siyasetinde yıkım sonuçları olacağında ısrarlı gibi duruyor.
Sonuç olarak Amerika, Suriye’de apaçık işgalci olarak BM’de sorgulanmazken, yine apaçık IŞİD’i en virütik terör örgütü olarak Ortadoğu, Suriye topraklarına taşımaktan sorumlu olarak da hesap vermesi gündemde değilken.. Göstere göstere BOP projesini öyle ya da böyle gerçekleştirme kararlılığında en küçük bir niyet değişikliği adımı atmamış, tam tersi PKK, PYD, SDG’ye yapılmış askeri donanımların askeri güç ve karşılıklarının verileri reklamlar boyutunda, övünüle övünüle pazarlanırken, bir yandan da Türkiye ile Amerikan askerlerinin asla karşı karşıya gelmemelerini sağlama adına yapılmakta olan soluksuz görüşmelerin güvence veren açıklamaları ne anlama geliyor?
Bu arada İngiltere, Amerika adına olmalı, Türkiye’yi en ağır kınayan ülkeler listesinde ön saflarda yer tutuyor. İspanya kendi yakın tarihinde yaşanan benzer durumların travması, yaralarıyla en Türkiye’den yana anlayışlı bir konumda. AB ülkelerinin çoğunluğunda vitrinde eleştiriler,Türkiye’yi kınamalar ağırlıkta, pratikte gizli destek anlamına da gelebilecek ekonomik pozisyon almalar.. Sadece göçmen tehdidi korkusu ile olmanın ötesinde bir ikilemin, ikiyüzlü siyasetin durum vaziyetleri var..
Uzatmadan resmi çıkışlar, kararlar, açıklamalar, hatta operasyonların somut bilgileri üzerinden önümüzü görme şansımız açılacağına, tozlar, bulutlar altında daha da bir görünmez oluyor. Rusya ve de İran siyasetinin öncelikleri de sanki daha bir dumanlı, sisler arkasında. Kim ne derse desin hâlâ CHP’nin Suriye toprak bütünlüğü üzerinden apaçık gibi görünen önerilerinin, Şam’la görüşme kapılarının kapatılmasındaki Saray’dan gelen provokatif engellemeleri anlamak giderek zorlaşıyor.. Yoksa gerçekten kapalı kapılar arkasında sıkça vurgulanan, en çok BOP projeleri suç ortaklıklarını açığa çıkaracak, yüce divanlık suçların ortalığa saçılması şantajlarından mı korkuluyor?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları