Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Aydınlanmadan karanlığa çekiliş...

16 Temmuz 2016 Cumartesi

“Ne zaman ne de mekân tesadüf”... Daha çok insan ölsün diye üzerlerinden çaprazlama sürülerek geçen kamyonun ezmekte olduğu insanların çığlıkları, dehşet görüntüleri eşliğinde yapılan ilk canlı yayınlarda eski bir Fransız ajanın insanı çarpan bu sözleri birçok kez yinelendi... Sadece Fransız devrimleri, Cumhuriyet, Bastille Günü kutlamalarının değil, insanlığın Aydınlanma devrimleri sürecine geçiş tarihinin hedef alındığı, dönüm noktası bu kanlı terör saldırısının sonuçlarının ağırlığını anlatabilmekte dünyanın siyasi merkezleri, liderleri, sosyal bilimcileri yeterli anlamlı sözcükleri bulmakta zorlanıyorlar... Sloganlaşan durum saptama sözcüklerinde, “Özgürlük, eşitlik, kardeşlik hedef” başlık oluyor. “Çağdaş Cumhuriyetin, insan haklarının evrensel değerlerinin yıkımını getiren şiddet, terör, karanlığa çekiliş süreçleri yaşanıyor...” vurgulamaları ağırlık kazanıyor...
Nice, terör katliamının açıklanamaz dehşet, şiddet boyutlarının etkisinde ilk değerlendirmeler, öngörüler, ne yazık ki, siyasetçilerin, artık daha net kullandıkları, “Fransa topyekûn İslami terör tehdidi altında” algısına odaklı. Sağırkçıdinci, İslam düşmanlığını besleyecek siyasetlerin, iktidarların, “özgürlük, eşitlik, kardeşlik karşıtı” örgütlenmelerin güçlenecekleri bir sürecin kaçınılmaz olacağı vurgusu ağırlık kazanıyor... Ortaya terörün amaçları olarak da altı çizilmiş “aydınlanmadan karanlığa çekiliş” sürecine katkı içerikli, zengin Kuzey dünyası ülkelerinin öncelikli kurtarılması hedeflenmiş gettolara kapatılmış insanlarının korku, kaygılarından beslenen güvenlik çemberlerine alınmaları tablosu çıkıyor...

***

Kuşkusuz Fransız vatandaşı, Tunus kökenli terör tetikçisinin de, insanlıktan bu boyutlarda çıkmış halleri, tüm akıl dışı dozlardaki diğer tetikçilerinki gibi uzun uzun masaya yatırılıp sorgulanacak... IŞİD’in toplum dışına atılmış, hasta ruhlar üzerindeki tetikleyici etkisini engelleme yolunda, benzeri radikal terör örgütlerini de kapsayan, terör tehditlerine karşı ittifakları, savaşları güçlendirme önlemleri için de kafa patlatılacak. Ancak insanlığın gidişatı, yeni dünya düzeninin yürüyüş yolunun pusulası; “Aydınlanma, özgürlük, eşitlik, kardeşlik” yolunda kenetlenme, güçlenme arayışları olamayınca; tersine yeni dünya düzeni, çarklarının işletilmesi, emperyal çıkarlar adına, tam da terörü yaratan, insanlığın çoğunluğunun yoksullaştırılması, yoksunlaştırılması, inançlar, ırklar odaklı ötekileştirilmeleri, düzen dışına atılmaları olunca... Bir kişi ya da bir grubun, yaşamdan vazgeçmişlik cinnetinden beslenen gaddarlığıyla koskoca bir dünya baş edemiyor, düzenin ürettiği çaresizlik, kaos büyüyor...
Fransız toplumunun acısını paylaşmak başka, güvensizlik, çaresizliği besleyen emperyal çıkarlar, siyasetlerin ürettikleri kaosa, Aydınlanma yolundan vazgeçip karanlığa çekilişi üreten “Cumhuriyet, özgürlük, eşitlik, kardeşlik” ilkelerinin olmazsa olmaz değerlerinden vazgeçmek çok başka. Hiç unutmadım, önceki gecenin yaşanan insanlık dramının çığlıkları ile birlikte ilk aklıma gelen de, insanlık, uygarlık Fransız demokrasisi, Cumhuriyet değerleri adına alkışlanmış bir çarpık seçimi sizlerle bir kez daha paylaşmak zorundayım... Dönemin Fransız Devlet Başkanı’nın ünlenmiş danışmanı, çok ilgi çeken kitabının sunumunda, zengin Kuzey dünyası adına övünülen gerçekliği şöyle özetleyivermişti...
“Tek kutuplu dünya düzeninde, çokuluslu şirketlerin yükselişi ile sağlanan ittifaklar içinde artık zengin Kuzey dünyası içinde, ülkeler arasında 1. ve 2. dünya savaşlarına benzer savaşlar yaşanmayacak. Ne yazık ki yoksul Güney dünyasında, en altta kalmamak üzere, ırklar ve dinler odaklı, alt kimlikler üzerinden savaşlar giderek tırmanıyor. Kuşkusuz zengin Kuzey dünyası koruma duvarlarını örüyor. İnsanlık değerleri adına seyirci kalma alkışlanmasa da...” ABD’nin Irak’ı işgalinde biraz önce, İstanbul’da dinlediğim bu tezin Fransız, özünde dünya Aydınlanma devriminin beşiği ülkeden, siyasi liderlik odaklı, dünya ölçeğinde, tek kutuplu düzenin çarklarının işleyişi adına gerçeklik olarak alkış almasını bugün yaşananlar ışığında nereye oturtabiliriz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘5N1K’ 26 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları