6. Filo, bizim 68’lilerin Dolmabahçe’de denize dökme eylemlerinden derinden yaralanır..

05 Eylül 2023 Salı

Yaşananlara göre bizim tanıklıklarımız, gözümüze gözümüze sokularak Amerikalı askerlerin genelevlere gönderilmelerine tepki veren 68’li gençliğin, yakalayabildikleri 6. Filo askerlerini İTÜ yurduna sokarak askeri disiplin adına büyük suç olan şapkalarına el koymaları, Dolmabahçe sahilinden çekilmiş görsellerle de kanıtlandığı üzere denize dökmeleri eylemleri ile sınırlı yaşanmamış. Toplum polislerinin yurda girerek Vedat Demircioğlu’nu üst kattan atmaları ile sınırlı büyüyen olaylar da değildi...

YouTube’da Cumhuriyet’ten Tanıklıklar başlıklı, söyleşi yapılan kişiler ile belgelerin kanıt olarak buluşturulmalarının sonucu sürdürülen yayınlarımızın son konuğu 1968’in işgal konseyinin de sözcülüğünü yapan, hukukçu, bankacı, gazeteci Tunga Ungun’du. Sığdırabildiğimiz kadarı ile, o günlerden bu günlere gelişin belgeleri ile tanıklıklarını paylaşmaya çalıştık. Elbette ilk fotoğraf karelerimizin içinde, bizim 68’in patlamalarının yaşandığı günlerden, sıcak gündemimiz eğitim reformu tartışmaları, arayışlarından söze girdik.

Tunga Ungun da İstanbul Hukuk Fakültesi’ndeki eğitiminde yol almış, sol toplumsal bakışlı bir kişi olarak, çoğunluk arkadaşları gibi körü körüne işgal yapmak gibi bir niyetle yola çıkmamışlar. Olayların akışı içinde eylemlerin içine düşmelerinden sonrasında ise toplumsal amaçlarının dışında provakasyonlara alet olmamak için özenli çalışmışlar. İşgalin ilk günü sonrası işgal konseyi içinde sağlıklı bir eğitim reformu çalışmaları için çabalaını, Kknsey toplantısından çekilmiş, elbette odağında olduğu fotoğraf karesinin üzerinden anlatmaya koyuluyor.

Hukuk fakültesi Hitler Almanya’sından kaçmak zorunda kalmış Schwarz’ın eğitim raporlarında da görüldüğü üzere, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarındaki katkılarından söze girme gereğini duyuyor. İşgal Konseyinin hazırladığı “beyaz kitap” olarak da bilinen çalışmaların oluşumu, kaynakları daha da değerli. Öncelik öğretim üyeleri dernekleri ile öğretim üyeleri sendikalarının oluşturdukları kaynaklar. Fakültelerden gelen konsey öğrenci temsilcileri, öne çıkmış bu konudaki bilim insanlarımızın daha önceki yıllara ait çalışmalarını da katmış olarak sonuçlar çıkarıyorlar.

Sonuç rektör Ekrem Şerif Egeli başkanlığındaki senatonun toplantılarında da reddedilemeyen bir metin üzerinden, İstanbul Üniversitesi, İTÜ, Ankara eylemci öğrencileri ile üniversite organlarının reddedemedikleri metinler üzerinden anlaşmalar çıkmış oluyor. Görüşmelerden, iki taraflı sıcak tartışmalardan bol görselli, fotoğraflarla da beslenen tanıklıklar ile. Yıllara yayılıp hasır altı edilmeleri sonraki dönemlerin, elbette 12 Mart, 12 Eylül, Özalizm, Erdoğanizmin dönemlerinin çok özet değerlendirmelerinin de yapılmak zorunluluğu olduğunu vurgulamak gerek.

Başlığa alıp öne çıkardığım 6. Filo eylemlerinde, Tunga Ungun’un birinci ağızdan tanıklığının, eylemcilik yıllarının Ankara’da başlayan tanıklıklarının kuşkusuz payı var.

Tunga Ungun’un anlatığı bir sahneyi, tamamen duygusal nedenle çok sevdim. Alkollü yakalanıp yurda çekilmiş, şapkaları alınmış askerler arasında üç siyahiye gözü takılmış. Yanına getirilmelerini istediğinden gözlerinin kaygılı, önyargılı bakışları dikkatini de çekmiş. Alışılmış öncelikli daha çok korkmalarının tam aksine, şapkalarının bulunup geri verilmesini, sonra da serbest bırakılmalarını önermiş. Ankara deneyimleri ile öncelikle yollar boyunca bekletilen, gerçekte Amerikan 6. Filo haberleşeme ağının merkezi olan araçlardaki makinelere olabildiğince hasar verilmesi gerektiğini gündeme getirmiş. Yıllar sonra karşılaştığı bir Amerikalı eski komutandan, asıl görülemeyen bu eylemleri ile 6. Filo’nun haberleşme ağına çok ciddi, yıllarla giderilemeyen hasarlar verdiklerini öğrenmiş.

Okurlarımızın özelinde bilmek isteyebilecekleri bir gelişmenin daha tanıklığı önemli. Cumhuriyet’in 1990 öncesi banker Kemal Uzan’dan alınmış kredilerle iflasa sürükleniş sürecinden söz ediyoruz. O tarihlerde resmi bankalardaki görevleri nedeni ile, İlhan Selçuk’tan Uğur Mumcu’ya 50’nin üzerindeki arkadaşlarımızın kıdem tazminatlarının yasalar gereği öncelik almaları hukukun olmazsa olmaz ilkesiydi.

Uzan’ın makinelere el koymasını önlemeye dönük Ungun da eşi aracılığı ile gelişmelerin içindeydi. Çalışanların avukatı Önder Aker, işverenin Fikret İlkiz, Cumhuriyet’in kapanmaması dileği önde hukuka saygılı bir yargıç işbirliğinde, makinelere işçi alacakları karşılığı haciz konulabilmesi sayesinde işin içinden çıkılabilmişti. Bizler çok eksiği ile alacaklarımızı yıllar sonra taksitle alırken vakıf sonrası dönemin yaşatılabilmesinde ortak katkı sağlanmıştı... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları