Gaz borcunu kim ödeyecek?

31 Mart 2023 Cuma

Siyaset, artık tamamen gündemi esir aldı. Aday adayları son haftaya giriyor, 9 Nisan’da her şey belli olacak. Cumhurbaşkanı adaylarının açıklanmasının ardından siyaset kulisleri tamamen milletvekili aday listelerine odaklanacak. Muhalefet açısından en sıcak konu kimin ittifak çatısı altında kendi amblemiyle seçime gireceği, kimin CHP listelerinden anlaşılan kontenjana göre aday göstereceği. Hibrit bir durum daha var. Bu förmüle göre küçük partilerin seçilecek sıralardan sınırlı sayıda aday göstermesinin yanı sıra parti amblemiyle de seçime girmesi. Bu yöntem iktidar blokunda da gündemde. Milletvekillerinin netleşmesiyle tüm partiler tam saha alana çıkacak. Asıl seçim sonucunun belirleneceği, seçmen tercihlerinin netleşeceği dönem bu dönem olarak görülüyor.

Listelerin açıklanması, beklentilerin karşılanıp karşılanmama durumuna göre her zaman bazı tepkileri de beraberinde getiriyor. Şimdi geniş ittifaklar da düşünüldüğünde bu tepkilerin biraz daha artması olası. Ancak yoğun seçim süreci ve partilerin içine gireceği yarış, partililik ruhu, bu tepkileri kısa sürede dindirebilir.

Biz seçimler ve seçim sonrasının bir unsuruna burada değinmek istiyoruz. Türkiye’nin Rusya’ya olan 20 milyar dolarlık gaz borcu ve bu borcun 2024 yılına ertelenmesi. 

Erteleyen ülke Rusya. Bu ülke Ukrayna ile yıpratıcı bir savaşı sürdürüyor, her iki taraftan yapılan açıklamalara bakılırsa savaşın görünen bir süreçte sonlanması olası değil. Yani Moskova yönetiminin parasal kaynaklara en çok ihtiyacının olduğu, olacağı bir dönem. Savaş halindeki bir ülkenin komşusu olan bir ülkenin borcunu ertelemesinin gerekçesini anlamak lazım. Bu gerekçenin savaştan daha önemli bir ulusal çıkara dayandığını söylemek abartı olmaz. Rusya, hangi üst düzey çıkarı için bu borcu bir yıl erteledi bunu bilmiyoruz. Biz Türkiye açısından bakınca da 20 milyar dolarlık bir tutar, ülke ekonomisi açısından çok önemli. Bu borcu ödemeyip kendi ekonominize bir yıl boyunca harcamanız ciddi bir olanak. Ama değişmeyen bir gerçek daha var ki o da şudur: Bu borç seçimden sonra da olsa ödenmek zorunda.

Emperyal ülkelerin etki kurmak istedikleri ülke üzerinde en önemli araçları ekonomidir. Borcu olan ülke, borçlu olduğu ülkeye karşı dış ilişkilerinde kaçınılmaz olarak ödün verme mantığı içine girer. Bu durum iktidarın güçlü dış politika söylemiyle çelişiyor. İktidarın seçimi kazanmak uğruna, Türkiye’yi bir yıl vadeli bir borcun daha altına sokmuş olması seçim sonrasında yeni sorunların ortaya çıkması anlamına da geliyor. 2024 yılında iki katı gaz borcu faturası ödemek mevcut kötü ekonomik koşulları daha da bozabilir. Ödeyememe eğilimi dış politikayı belli düzeyde ipotek altına alabilir. Olası iktidar değişikliğinde yeni iktidar sahiplerinin Rusya’nın dış politikasına karşı çıkmasını engelleyebilir. Bu ulusal dış politikaya zarar verir.

İktidar artık ekonomik dengeleri bozmakla kalmıyor. Ekonomi üzerinden alınan yanlış kararların dış politikayı da kötü etkilemesine neden oluyor.

Bu borç, Cumhur ya da Millet İttifakı’nın borcu değil, tüm Türkiye’nin borcu. Öderse Türkiye ödeyecek, zorlanırsa tüm Türkiye zorlanacak.

İktidarın günü kurtarma telaşı, yeni sorunları getiriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşamı ıskalamak 22 Kasım 2024
AKP’yi yansılamak 15 Kasım 2024
Zihinlere operasyon 8 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları