Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ekonomide büyük dönüşüm - 1
Geçen 20 yıl dünya ekonomisi için olağanüstü bir dönemdi. Bu dönemi olağanüstü yapan küresel likiditenin daha önce görülmemiş bir hızla artmasıydı. Bu dönem boyunca dünyanın hemen her ülkesinde menkul ve gayrimenkul varlık fiyatlarında ortaya çıkan olağanüstü hızlı yükselişlerin temel itici gücü reel ekonomi gelişmeleri değil, küresel likiditedeki büyük artış oldu. Dünya ekonomisinde bundan sonra neler olacağını öngörebilmek için bunu çok iyi anlamak gerekir.
Küresel likidite, rezerv para birimi denen, dünya ticaretinde bütün ülkeler arasında geçerli olan ve merkez bankalarında döviz rezervi olarak tutulan para birimleri üzerinden tanımlanabilir. Günümüzde başlıca iki adet rezerv para birimi vardır: ABD Doları ve Avro. Japon Yeni ve İngiliz Sterlini ise önem bakımından dolar ve Avro’yu epeyce geriden izleyen diğer iki rezerv para birimidir.
Teknik olarak küresel likidite, rezerv para birimlerinin ait olduğu merkez bankalarının bilanço büyüklükleri ve bütün merkez bankalarının döviz rezervlerinin toplamı olarak tanımlanabilir. Uygulamada ise küresel likidite bolluğu dünya finans piyasalarında finansman temininin kolaylaşması, dünya çapında ucuz ve bol kredi bulunabilmesi demektir. Dünya finans piyasalarındaki değerlemeler de küresel likidite düzeyinin belirlenmesinde rol oynar. Piyasalardaki değerlemelerin artması, borsalardaki ve tahvil piyasalarındaki fiyatların yükselmesi küresel likiditeyi bollaştırırken bunların gerilemesi küresel likiditeyi daraltıcı etki yapar.
Küresel likiditenin olağanüstü yüksek bir hızla artmaya başlamasında ilk adım 20 yıl kadar önce ABD’de Fed’in mortgage kredilerini pompalaması oldu. Bunun sonucunda yıllardır USD 150-200 milyar arasında seyreden ABD mortgage kredi hacmi 2005’te USD 1 trilyona ulaştı. Bu operasyonla oluşturulan ekstra dolar likiditesi ABD ekonomisinden dünyaya yayılarak Türkiye’de de 2002-2008 arasında (yüzde 132’lik toplam enflasyona rağmen) döviz kurlarının hemen hemen hiç artmamasını sağladı ve AKP’nin iktidar başarısı için büyük bir armağan oldu. Buna karşılık bu dönemde döviz kuru artışı enflasyonun çok gerisinde kaldığı için yerli sanayi ve tarım üretimi rekabet gücünü kaybetmeye başladı ve kısmen tasfiyeye uğradı.
ABD’nin mortgage kredilerini pompalamakta ölçüyü kaçırması ülkede oluşan gayrimenkul balonunu patlatınca 2008 finansal krizi ortaya çıktı. Bu krizin küresel bir ekonomik yıkıma dönüşmemesi için bu defa Fed doğrudan para basarak bilançosunu büyütmeye başladı ve diğer büyük merkez bankaları da ona katıldı. Bunun sonucunda 2007’de USD 4 trilyonun altında olan Fed ve Avrupa, İngiltere ve Japonya merkez bankalarının toplam bilanço büyüklüğü 2021 sonunda USD 27 trilyona ulaştı.
Ekonominin reel büyüme hızının çok üzerinde parasal genişlemenin enflasyon yaratması genel kuraldır. Ne var ki küresel likiditenin 20 yıl önce başlayan hızlı büyüme süreci 2020 sonuna kadar küresel enflasyonda kayda değer bir yükselişe yol açmadı. Bunun temel sebebi üretilen likiditenin genişlemeci maliye politikasıyla halka dağıtılmayıp sadece bankalara aktarılması, burada oluşan çok büyük hacimli kredi havuzundan ise sadece büyük şirketlerin yararlanabilmesiydi. Bu mekanizma halkın gelirini doğrudan yükseltmediği için küresel likiditedeki büyük artış, gelişmiş ülkelerde tüketici fiyatlarında önemli artışlara yol açmadı. Fakat bankalar ve büyük şirketler ellerine geçen bu büyük kaynağı menkul ve gayrimenkul varlık piyasalarına yönlendirdikleri için bu alanlarda 1920’lerden beri görülmemiş fiyat artışları meydana çıktı. Başka bir deyişle, 2020 yılı sonuna kadar küresel likidite artışı tüketici fiyatları enflasyonuna değil, sadece varlık fiyatları enflasyonuna yol açtı.
Son 20 yıl zarfında bütün dünyada bu mekanizmayla ortaya çıkıp bugüne gelmiş olan menkul ve gayrimenkul varlık fiyatlarının hepsi esasen spekülatif balondur. Türkiye’deki gayrimenkul fiyatları da halihazırda bu balonlara bir örnektir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- Meyve suyu devi konkordato ilan etti
- Erdoğan'dan 'emekliler' açıklaması
- Can Grubu'ndan 'şimdi ne olacak' sorusuna yanıt!
- CHP'nin cumhurbaşkanı adayı kim olmalı?
- Belgrad Ormanları yapılaşmaya mı açılacak?
- Özel: Hepimizin vicdanlarını sızlattı
- Kuzey Altuğ'dan korkutan haber! Çağla Şıkel paylaştı
- 'Erdoğan’ın programıyla ilişkisi var mı?'
- 'Bahçeli efendi yeni uyandı!'
- 'Kürt dostlarımız tarafından...'