Pınar Öğünç

Taksim'de bir 'şölen'

22 Temmuz 2016 Cuma

O gün ilk seferi olan da var, Taksim Meydanı’ndaki “Demokrasi Şöleni”ne her akşam ailece uğrayan da. 50’li yaşlardaki Necmi Bey gelmeden bahçesinde uğraşmış, kendisine omzuna astığı ilginç bir düzenek yapmış. Başının tepesinde bir Türk bayrağı tente gibi uzanıyor, üzerinde “Şehit kanı güvencesiyle buyrun hilal gölgesine” yazıyor. Önünde de bir karton: “Siperini omzunda taşıyan adam”.

15 Temmuz gecesi evinden sokağa fırlamış; hiç tank görmemiş, “Görseydim önüne atlardım, gerekirse ölürdüm de” diyor, “bir gecede vatanı kurtardık.” Darbe sanıkları için konuşulan idam cezası hakkındaki fikrini merak ediyorum, “Yabancı düşman olsa yine anlarsın, yabancıdır. Ama senin içinden çıkıp da, senin silahını sana yönelteni nasıl idam etmezsin” diye sorarak bakıyor. Bir kişiyi “asmanın” belki 100 kişiyi kurtaracağını söylüyor.

Taksim Meydanı, biber gazı değil bir sucuk markasının bedava sandviç dağıttığı minibüslerden yükselen sucuk dumanıyla flulaşmış. Görevli kadın yedi bin ton sucukla geldiklerini söylüyor. Necmi Bey demişti ki “Başımıza bir şey gelse nereye gideriz. Bak Suriyelileri biz aldık, bizi kim alacak?” On metrelerce uzanan sucuk kuyruğunda Suriyeli kadınlar, çocuklar da bekleşiyor karşımızda.

‘İşte ordu, işte başkomutan’

Talimhane tarafındaki büyük ekran dev bir Türkiye haritasının ortasında meydandakileri gösterdiğinden, burası en coşkulu fotoğraf köşesi. Alanda saatler geçirdiğinizde kulağınıza “Ölürüm Türkiyem” nasıl yapışıyorsa, göz perdesinde de selfi çekenler kalıyor. Bir köşeye darbe teşebbüsü gecesi hayatını kaybedenlerin isimleri yazılmış, dileyen bir deftere düşüncelerini dökebiliyor. Bir ara Esra Erol’un gelişi, hatıra fotoğrafları dalgasını tetikliyor.

Meydanda kimbilir kaç bayrak var... Kalitesine göre satıcılarda fiyatlar 10 ya da 5 TL. Akşam 9’dan sonra yeni bir satıcı ailesi fiyatı 1 TL’ye kırıyor. Envai çeşit kırmızı-beyaz aksesuvar, “İşte ordu, işte başkomutan” yazan Erdoğan atkıları... Kapalıçarşı’ya toptan fes imalatı işinde olan Muhammed, üzerinde Türkiye yazılı fesler getirmiş. “Abla neden fesi sadece yabancılar seviyor? Madem Osmanlı zamanı geldi, bu ayıp bitsin, artık Türkler de fes alsın” diyor. “Biz Osmanlı torunuyuz” yazanın dışında, bir çeşit de “Çanakkale geçilmez” fesleri.

‘Vatandaş mısın?’

Herkes Muhammed kadar konuşkan değil. Sorulara “Neden sordunuz” diye karşılık alabiliyorsunuz, kimlik soran çıkabiliyor. Bir kadın “Vatandaş mısın, gazeteci misin” diyor bana. “Hem vatandaşım hem gazeteciyim” diyorum, hoşlanmıyor. Yabancı medya için çalıştığını söyleyip kafası daha rahat eden gazeteciler de varmış ama bir defasında yabancı gazeteciye eşlik eden Türkiyeli meslektaşı “Vatan haini misin, niye onlara çalışıyorsun” diyerek öfkeden nasiplenmiş.

Erdoğan’ı babasından çok sevdiğini söyleyen, bunu annesine de itiraf etmiş bir kadın, başörtüsünün üzerinden Erdoğan’lı bir bant takmış alnına. Kocası izin vermediği için 15 Temmuz gecesi sokağa çıkamadıysa da oğlunu yollamış. Şimdi meydanda yalnız; kocası “biraz gezeceğiz” diye biliyor.

Pürdikkat bir meydan

Ekranlardaki aynı AKP seçim klipleri, Çanakkale Savaşı’nın 100. yılı için yapılan Erdoğan’lı video, darbe teşebbüsüyle ilgili haber görüntüleri durmaksızın sırayla dönüyor. Aralardaki sessizlikler, saatin ilerlemesiyle biraz daha kalabalıklaşmış meydandan yükselen tekbir sesleriyle doluyor. Bütün bu yemek kuyruklarını, selfileri, Allahüekberleri durduracak tek bir şey var: Ekranlarda canlı Erdoğan bağlantısı. El Cezire söyleşisi o kadar değil ama MGK’yi izleyen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Erdoğan canlı yayında belirdiğinde binlerce kişi pürdikkat... Bir de sonra doğrudan meydanlara videokonferansla bağlanacak.

Erdoğan “olağanüstü hal” diyor, “huzur” diyor, “demokrasi” diyor. Sevinç nidaları yükseliyor meydandan. Birazdan başlayacak kornalı araç konvoyları, Türkiye’nin kaç caddesini sabaha kadar inletecek. Buralara mahsus bir “olağanüstülük”, hak ve özgürlüklerin kısıtlanışı coşkuyla kutlanacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir tava bir kepçe 19 Nisan 2017

Günün Köşe Yazıları