Pınar Öğünç

8 Haziran 2015’ten 1 Mayıs 2016’ya aynı meydan

02 Mayıs 2016 Pazartesi

Bakırköy’de 1 Mayıs alanına çıkan yollarda üstgeçitler, kaldırımlar insan trafiğiyle tıkanmıştı sabah. Buluşma yerlerinde her grubun kendi arasında dağıtımını yaptığı dövizlerin, bayrakların birçoğu gıcır gıcır yeni görünüyordu göze. Muhtemelen uzun süredir böyle kitlesel toplanılamadığından, on binler olarak yürünemediğinden. Haziran Haraketi’nin ön saflarında pankarta eşlik eden biri dedi ki: “Ankara Garı’nın önünde toplanmıştık işte böyle kalabalık, sonra patlattılar.”

Suruç’ta, Ankara’da, Diyarbakır’da bomba/canlı bomba saldırılarıyla hayatını kaybedenler isimleriyle pankartlardaydılar, sahnenin üzerinde ve aşağısında dillerdeydiler. Birçok kaybın yakını da o alandaydı; ölenlerin yanında sağ kurtulanlar da.

Alana girişlerin başladığı sırada organizasyonla ilgilenmekte olan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’na sorduğumda, çok kişide yaygın olan bir hissiyatı dile getirdi o da, “Kimseyle uzlaşmadık, tüm gruplar biz burada bir arada olmayı seçtik” dedi. Ortak söz ve eylem önündeki engeller, tutulamayan yaslar, bu sene 1 Mayıs’ta birlikte hissetme, bunu da gösterme ihtiyacı doğurmuştu herkeste. Belki de ilktir; mikrofondan fotoğrafları “1Mayıs” etiketiyle sosyal medyada bolca kullanma çağrısı yapıldı. Alan kalabalıktı, hatta girişte sığılmakta zorlanıldı. Yapılan “CHP biraz daha sola kayabilir mi?” anonsuna arkadan duyduğum yanıt da kayıtlara geçsin: “CHP’nin sola kayacak hali var mı ki?”

En son 8 Haziran’dı

Marşlar ekseriyetle kocaman cümlelerle, kimi zaman hakikate tam değmeden büyük söylemler kurarlar. Klasik 1 Mayıs Marşı da “Günlerin bugün getirdiği baskı, zulüm ve kandır” diye başlar. Sahneden okunan, birçok grubun ortak imzalı metninde emekten yana hak kayıpları yanı sıra, 7 Haziran sonrası Cizre bodrumlarından Suriyeli mültecilere, çocuk istismarının ayyuka çıkışından ifade özgürlüğü üzerindeki cendereye kadar bugüne dair bir bilanço veriliyordu. 7 Haziran’dan bu yana olanlar arka arkaya sıralandığında hakikaten günler “baskı, zulüm ve kan” getirmiş diye düşünüyordu insan.

Tarihin ironisidir, Bakırköy Adalet Sarayı’na bakan bu meydan en son buna yakın kalabalığı 7 Haziran seçimi ertesi günü HDP kutlama mitingiyle görmüştü. Herkes nasıl mutluydu. Eşbaşkan Selahattin Demirtaş coşkulu bir kitleye yaptığı konuşmada Davutoğlu’nun “Seçim barajını biz koymadık ki biz kaldıralım, kendinize güveniyorsanız seçime girin” cümlesini hatırlatmıştı. Evet, HDP seçime girmiş, beklenenin üzerinde oyla da barajı geçmişti. Sonrası malum.

Bu yıl 1 Mayıs “buradayız” diyerek geçti. Günlerin yeni getireceklerini göreceğiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bir tava bir kepçe 19 Nisan 2017

Günün Köşe Yazıları