Perihan Ergun

Danıştay’ın 146’ncı Yıldönümü Töreni!

15 Mayıs 2014 Perşembe

Böyle bir görüntüyü yaşayacağımı aklımın köşesinden bile geçiremezdim. Rastlantı olarak geçen cumartesi günü Danıştay’ın 146’ncı yıldönümü töreninin yayınına gözüm takıldı. O anda kürsüde TBB Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu her zamanki derin hukuk bilgisiyle demokrasinin en önemli temel taşlarından biri olan hukuku gerçek yönleriyle, bilgeliğiyle açıklıyordu. Bunların içinde devletin insan hakları kapsamında halkının gereksinmelerinin yerine getirilmesi görevine de değindikten sonra, gene saygılı bir üslupla Başbakan’la sol tarafında oturan Cumhurbaşkanı’yla diğer devlet erkânına hitaben “Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başbakanım size ve buradaki saygıdeğer heyete Van depremzedelerinden selam getirdim. Deprem ev sahibi, kiracı demeden hepsini evsiz barksız bırakmış. Uygulamada ev sahiplerine öncelik tanınarak yeniden yapılan evler verilirken kiracıların bir bölümü de kurayla mekân sahibi edilirlerken, geri kalanı konteynır kentte yaşamlarını hele kış günlerinde çok zor koşullarda sürdürebildiklerinden şikâyetçiler. Öyle ki, kiralarını ödeyemeyenlerin suları ve elektrikleri de kesiliyormuş. Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir. Depremin mağdur ettiği vatandaşların durumunu düzeltmeye onun gücü vardır. Mağdurlar bunu sizden bekliyorlar” deyince; daha önce oturduğu yerden başkanın söylediklerine sinirlenerek karşı cevaplar veren Başbakan’ı, A. Gül kolunu tutarak susturmaya çalışırken Van konusu dile getirilince Erdoğan sinirlerine hâkim olamayıp ayağa kalkarak öfkeyle “Bir saattir yanlış konuşuyorsun. Van’da neler yapıldığından haberin var mı?
Böyle bir edepsizlik olmaz ki!..” dedi. Feyzioğlu “Sayın Başbakanım, ben edepsizlik yapmadım. Kimseye de edepsizlik yapıyorsun, demeyi kendime yakıştıramam. Çok yapıcı bir konuşmaydı” derken Erdoğan tekrar, “Hukuksal bir hakkı yok. Siyasi konuşma yapıyor. Böyle şey olur mu?” diyerek devlet protokolünü de çiğneyip Gül’e de “Hadi kalk” dedi. O ve Genelkurmay Başkan’ıyla yanındakiler hep birlikte komutanın emir erleri gibi peşine takılarak salonu terk ettiler. Bu görüntülerde bir büyük kınamam da halen cumhurun başkanı sıfatını taşıyan A. Gül’edir. Başbakan’ın dünyada eşi görülemeyecek bu olayın ertesi günü Afyonkarahisar’da oluşturdukları örgütüyle istişare ve değerlendirme kampında yaptıkları toplantıda da hâlâ öfkesi geçmemiş ve pişmanlık duymamış olacak ki konuşmasının yarıdan fazlasında gene Sayın Feyzioğlu’nu kınayıp çekiştirmeye yer vermiş. Bir de anlaşılan o ki içinden bir türlü kin duygusunu atamadığı İstiklal Savaşımızın Atatürk’ten sonra ikinci büyük kahramanı, siyaset adamı İsmet İnönü’yü gene diktatörlük gibi ve daha başka aşağılayıcı tanımlarla söz konusu etmiş. Böylesi bir bencil kişilik ancak otokratik toplum liderlerinde görülebilir.

***

Bu olaylı Danıştay töreninin ardından, ana muhalefet ve büyük küçük tüm partilerden Başbakan’a tepki, Feyzioğlu’na destek yağdı. Milletvekillerinin çoğu kınama beyanları verdi. Başta en çok üyeye sahip olan İstanbul Barosu olmak üzere Ankara, İzmir ve diğer büyük küçük kentlerin çoğunun barolarından tepkiyle Başbakan’ı aklı selime davet söylemleri tarafsız medyada yer aldı. Olay demokratik dış ülkelerdeki devlet mensuplarınca da eleştirildi. Örneğin İngiliz haber ajansı Reuters “Türkiye’nin öfkeli Başbakanı” tanımını yapmış. Binlerce şehit verilerek düşmanlarımıza ceket iliklettirip selama durduran, Cumhuriyetimizi ekseninden çıkarmak kimsenin haddi olamaz ve olmayacaktır!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Torbadan Öcü Çıktı 18 Eylül 2014

Günün Köşe Yazıları