Olaylar Ve Görüşler

Sayıştay’ın anayasal görev ve yetkileri - Turgut Aşcı

28 Kasım 2024 Perşembe

Parlamenter demokrasilerde bütçe hakkı, halkın parlamentolar aracılığı ile kamu gelir ve giderlerini belirleme hakkıdır. Milletimiz bütçe hakkının kullanılmasını seçimle milletvekillerine ve milletvekilleri de kuvvetler ayrılığının gereği olarak iktidara devretmektedir. İktidara verilen bütçe kullanma yetkisinin verilen yetki dahilinde kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesi ise milleti temsile yetkili olan TBMM’ye aittir. Ancak bütçe uygulamalarının denetlenmesi uzmanlık gerektiren bir iş olması nedeniyle bu görev anayasamız ile Sayıştay’a verilmiştir.

YASAL DÜZENLEME YAPILMADI

Sayıştay, mülga 832 sayılı Sayıştay Kanunu’nun yürürlüğünde, görevlerinin gereği olarak Sayıştay’a hesap vermekle yükümlü olan sorumluların (saymanların) hesaplarına ait yevmiye defterlerinin bir sıra numarasından son sıra numarasına kadar kayıtlı tüm hesap ve işlemlerini kadro imkânları dahilinde inceleyip yargılayarak kesin hükme bağlıyordu. Kadro yetersizliği nedeniyle yargılanamayan sayman hesapları ise yasa uyarınca hükmen onanmış sayılıyordu. Böylece sorumlular hesap vermiş sayılmakla aklanmış, dolayısıyla borçluluk durumundan kurtarılmış oluyorlardı.

AB mevzuatına uyum amacıyla yeni baştan düzenlenen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idarelerinin hesapları, muhasebe yetkilileri tarafından hazırlanarak üst yöneticiler veya görevlendirdiği harcama yetkilileri ile muhasebe yetkilileri tarafından denetime hazır bekletilir veya Sayıştay’ın bildireceği yere gönderilir” denerek sorumluların hesap vermeleri düzenlenmiş fakat bu hesapların denetlenip yargılanması ile ilgili olarak bu defa herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

HESAPLAR YARGILANAMIYOR

Halbuki anayasanın 160’ıncı maddesinin, “Sayıştay, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir” hükmü gereğince yeni kanunda da sorumluların hesaplarının yargılanması ile ilgili düzenlemeler yapılması gerekiyordu. Bu husus göz ardı edilmiş olmakla Sayıştay, anayasal görevini yapamaz duruma düşürülmüştür. 

Mevcut uygulamada sorumlular Sayıştay’a hesap vermeye hazır oldukları halde, Sayıştay bu hesapları yargılayamıyor. Bu arada hesap denetimi ile mali denetim (düzenlilik denetimi) arasındaki farklılığı belirtmekte yarar var. Hesap denetimlerinin amacı sorumluların gerçekleştirdikleri hesap ve işlemlerden dolayı aklanmalarını sağlamak, mali denetimlerin amacı ise kamu kurumlarının/kamu idarelerinin mali tablolarının güvenirliklerini ve doğruluklarını test etmektir. Hesap yargılamalarının sonucunda hesap ilamı, mali denetimlerin sonucunda ise denetim raporu düzenlenmektedir.  

Şu anda Sayıştay denetim olarak mali denetim ile performans denetimi, yargı olarak da kamu zararlarının yargılamasını yapıyor. Sayıştay Kanunu’nda sorumluların hesap ve işlemlerinin Sayıştay tarafından denetlenerek yargılanmasına (yargısal denetime) ilişkin düzenlemeler yapılmamış olması önemli bir eksikliktir. Hukuk devleti olabilmenin en esaslı şartı hukuk normlarına uymayı gerekli kıldığından söz konusu eksikliğin telafisi için Sayıştay Kanunu’nda bu konuda düzenleme yapılması gerekmektedir. Aksi halde Sayıştay, söz konusu anayasal görevini yerine getirememiş olmakla sorumlular aklanma hakkından mahrum bırakılmış olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları