Öztin Akgüç

Yerel seçim sonuç analizi

17 Nisan 2024 Çarşamba

Yerel seçim sonucu, farklı toplumsal, siyasal, ekonomik hatta psikolojik açılardan tartışılıyor, değerlendiriliyor. Nedenleri irdeleniyor, geleceğe ilişkin senaryolar yazılıyor, olası gelişmelere ilişkin öngörüler kamuoyuna sunuluyor. 14 Mayıs 2023-31 Mart 2024 seçimlerinin farklı olmadığı, olayda erteleme olduğu da ileri sürülüyor.

Bir olayın çözümlenmesi için öncelikle nedenlerini tanımlamak gerekir. Yerel seçim sonucunu boş tencere, emeklilerin intikamı, geçim zorluğu, dar ve sabit gelirlilerin intikamı gibi ağırlıklı olarak ekonomik nedenin belirlediği savunuluyor. Ekonomik nedenin belirleyici olması için son on ayda ekonomide belirgin değişmeler olması gerekir. On ay önceye göre emeklinin, dar ve sabit gelirlilerin, emekçilerin refah düzeyi bozuldu mu? On ay önce de enflasyon yüksek, yıllık ortalama yüzde 63, yaşam pahalı, ucuz et ve ekmek kuyrukları uzuyor, tencereler yine kaynamıyordu. Sonucu salt ekonomik nedene bağlama yeterli olmadığı gibi bir yerde “Halk salt çıkarına bakarak davranır” savı da halkı küçümsemedir. Halkı küçümsemek de halk dalkavukluğu kadar yanlış hatta tehlikelidir.

Oyların, coğrafi, bölgesel, kentsel, kırsal dağıtımına bakıldığında olayın salt ekonomik olmadığı görülür. CHP, gelir düzeyi görece daha yüksek bölge ve kentlerde oy alırken, oy oranını yükseltirken AKP’nin oyu ise yoksulluğun yaygın olduğu yerlerde yükselmektedir. Son on ayda, ekonomi dışında iki gelişme; AKP, Cumhur İttifakı yönetiminin değişmesi sonucu etkilemiş, belirlemiştir.

Son on ayda Erdoğan’a yaşam boyu başkanlık sağlama amaçlı anayasa gündeme getirilmiş, yargı daha belirgin şekilde yürütmenin açıkçası Erdoğan’ın güdümüne girmiş, medya üzerinde RTÜK eliyle cezalandırma yoluyla baskı artmış, Anayasa Mahkemesi kararları dahi tanınmamaya başlamış, Anayasa Mahkemesi’nin kaldırılması ya da yetkilerinin kısıtlanması önerilmiş, TCMB daha da işlevsizleştirilmiş, şeriat, hilafet gösterileri, istekleri artmış, desteklenmiş, Diyanet İşleri Başkanlığı şeyhülislamlık-meşihatmakamı gibi pozitif hukuka aykırı İslam hukukuna göre fetva vermeye başlamış, ÇEDES uygulamasıyla laik eğitim zedelenmiş, kanun devleti olmaktan da giderek uzaklaşılmış, seçmen tehlikeyi, tehlikeli gidişi görerek tepki vermiştir.

CHP, şekilde çok belirgin olmasa da özde önemli değişim geçirmiş, engeller, kumpaslar aşılarak partinin üst yöneimi CHP’lileşmiştir.

Benzer sonucun 14 Mayıs 2023’te alınabileceğini savunanlar, gecikmenin nedenini Kılıçdaroğlu’nun adaylığına bağlamaktadır. 14 Mayıs 2023 seçimi yaklaşırken Kılıçdaroğlu önderliğinde adı daha sonra “6’lı masa”, Millet İttifakı olarak da anılan, amacı güçlü parlamenter sistem olarak açıklanan demokrasi cephesi kurulmuş, siyasal yelpazede yeni sağ olarak nitelendirilen partiler de cepheye katılmıştır. Seçim arifesinde masanın kuruluşundaki asıl gizli amaç, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekleme netleşmiştir. Önce politika ve medyada sesyayarlar aracılığıyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığı savunulmaya başlamış, Kılıçdaroğlu’nun masadaki pozisyonunu güçlendirmek üzere büyükşehir belediye başkanlarından destek sözü almış, adaylık CHP’nin yetkili organlarına onaylatılmış, toplam oy oranı yüzde 2’yi geçmeyen dört partiye 38 vekil kontenjanı ile ödün verilmiş, Akşener’in çaresiz zoraki “evet”i ile Kılıçdaroğlu aday olmuş, sonuçta seçim kaybedilmiştir. Kılıçdaroğlu yerine başka bir aday seçimi olabilir miydi? Kesin değil ama güçlü bir olasılıktır. Ancak Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ile Erdoğan’ın kazancı garantilenmiştir.

Seçmen, 31 Mart’ta özlük haklarına, demokrasiye, Cumhuriyetin kazanımlarına, laik eğitime sahip çıkmış; faşizm, otokrasi, teokrasi karışımı bir siyasal yapıya gidişi engellemiştir. “Boş tencere iktidar devirir” söylemiyle sonuç küçümsenmemelidir



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları