Öztin Akgüç

Nitelikli Oyçokluğu

20 Kasım 2011 Pazar
\n

\n

Gerek kamu, gerek özel hukukta önemli konularda karar alabilmek için nitelikli oyçokluğu, yetersayı aranır. Oylamaya katılanların yarıdan bir fazlasının oyu ile, adi çoğunlukla karar alınması yeterli görülemez. Karar almak için nitelikli oyçokluğu (karar yetersayısı-nisap) arandığı gibi karar alınacak toplantının yapılabilmesi için de nitelikli oyçokluğu, toplantı yetersayısı (toplantı nisabı) aranır. Mantık gereği, toplantı yetersayısının, karar yetersayısından daha fazla olması, en az karar yetersayısı kadar olması gerekir. Aksi halde sayı itibarıyla karar alınamayacak bir toplantının, karar için açılmasının, yapılmasının bir anlamı, bir mantığı olmaz.

\n

Toplantı ve karar yetersayıları, 2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında gündeme getirilmiş, karar için nitelikli oyçokluğu aranıyorsa toplantının açılması, yapılması için en az karar yetersayısı kadar bir çoğunluğun aranması, kamuoyunda bilinen şekliyle, TBMM üyelerinin 367sinin toplantıya katılması gereği bazı politikacılar, yazarlar, hatta hukukçular tarafından eleştirilmiş, alaya alınmış, zorlama bir yorum olduğu konusunda kamuoyu oluşturulmuştur. Nitelikli oyçokluğu, toplantı yetersayısı, karar yetersayısı ve bunların gerekçeleri hakkında bilgi sahibi olmayanlarla, bilgi sahibi oldukları halde işlerine gelmediği için bilmezlikten gelenlerle konuları tartışmanın bir yararı olmuyor. Hukuku, özellikle uygulamaları zorlamalarla mantık kurallarının ve adalet algısının dışına çıkarma çabaları, ne yazık ki ülkemizde giderek yaygınlaşıyor. Mantık kurallarına, adalet anlayışına, algısına ters düşen bir hukuk düzeni, ne ölçüde geçerli olur, toplumca kabul görür? Ülkenin sıkıntıları, sorunları, eksikli, şibih demokrasi uygulaması altında büyük ölçüde böyle bir hukuk anlayışı, yasal düzenleme ve uygulaması yatmaktadır.

\n

Nitelikli oyçokluğu sorununu gündeme getirmenin nedeni, yeni anayasa hazırlıklarıyla ilgilidir. Toplumsal görüş birliği, mutabakat aranan, bir tür toplumsal sözleşme olarak nitelendirilen anayasanın, halkoylaması için mevcut düzenimizde ne katılım ne de kabul için nitelikli oyçokluğu aranmaktadır. Katılım hangi oranda olursa olsun geçerli oyların yarıdan bir fazlasının onayı halinde anayasa değişikliği gerçekleşiyor; anayasa kabul ediliyor. Halkoylamasında nitelikli oyçokluğu aranmaması, büyük bir eksiklik, anayasa anlayışına, kavramına da ters bir tutumdur.

\n

01/07/2012 tarihinde, bir erteleme olmasa yerini 6102 sayılı kanuna bırakacak T. Ticaret Kanunu, bir anonim şirkette, şirketin nevi ve konusunun değiştirilebilmesi için üçte iki toplantı ve karar yetersayısı ararken; bir ülkenin temel yasasının, anayasasının kabulü için, nitelikli katılım sayısı ve nitelikli onay sayısı aranmaması büyük bir eksiklik, hatta haksızlıktır. Bu eksiklik, yapılan değişikliğin geçerliliğini, meşruluğunu da etkilemektedir.

\n

Anayasanın bir anlamda toplumsal sözleşme olması yönü de dikkate alınarak anayasa değişikliği ve/veya yeni anayasa kabulü için en az dörtte üç oya katılım ve katılanların en az üçte ikisi kadar da evet oyu koşulu aranmalıdır. Her konuda öykünmeye çalıştığımız ABDde de belleğimde yanlış kalmadıysa anayasa değişikliği için aranan nitelikli oy oranı üçte ikidir.

\n

Öncelikle, anayasanın içeriğinden önce anayasa kabulü ve değişikliği, katılım ve onay için nitelikli oy oranları belirlenmelidir. Oylamanın sonucunu, konulan kurallar etkilemekte, hatta belirlemektedir. Kabul veya ret ya da kazanan, kaybeden bu kurallara göre saptanmaktadır. Örneğin ülkemizde milletvekili seçiminde yüzde 10 barajı olmayıp bir zamanlar uyguladığımız milli bakiye sistemi, tüm seçmen oylarının TBMMye yansıması kuralı geçerli olsaydı AKP, hiçbir şekilde tek başına iktidar olamazdı. Ya ana muhalefet partisi olarak kalır ya da koalisyonun büyük ortağı olurdu. Yine anayasa değişikliğinde halkoylamasında üçte iki nitelikli oyçoğunluğu aransaydı, AKP dönemindeki anayasa değişikliklerinin hiçbiri gerçekleşmezdi.

\n

Anayasa değişikliği ya da yeni anayasa için her vatandaşın görüşünü almak içten bir istekse, önerim öncelikle katılım ve kabul için nitelikli oyçokluğu oranları belirlenmelidir. Bu bağlamda önerim seçmen sayısına göre en az yüzde 75 katılım; kabul için de geçerli evet oylarının en az yüzde 66.7si, nitelikli oyçokluğu yetersayısı olarak belirlenmelidir.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları