Öztin Akgüç

Farklı Görüşleri Değerlendirme

18 Kasım 2011 Cuma
\n

\n

Ekonomi alanında fikir, görüş ayrılıkları hatta aykırılıkları, farklı yaklaşım modelleri, belki diğer disiplinlerden daha fazladır. Üç iktisatçı varsa dört ayrı görüş vardır tümcesi abartılı, alaysılamalı bir şekilde de olsa bu olguyu vurgular.

\n

Farklı görüş, yaklaşım ve modeller arasında bir değerlendirme yapmak gerekir. Hangisi gerçeği daha iyi yansıtıyor, ekonomik olayları açıklıyor, yol gösteriyor, tahminlere, kestirimlere katkıda bulunuyor? Kanımca belirli ölçütlere (kriterlere) göre bir sunulama yapmak yerinde ve yararlı olur.

\n

Ekonomi alanı, çıkar çatışmasının en belirgin olduğu alandır. Ekonomi salt maddi çıkar hesaplarının değil, siyasal ve ideolojik çatışmanın da yaşandığı bir arenadır.

\n

***

\n

Ortaya atılan görüş, model, hatta teorilerin salt teknik açıdan irdelenmesi yeterli değildir. İdeolojik yön, bir grubun hatta ülkenin çıkarlarını koruma güdüsü (saiki) hatta kişisel hesap ve beklentiler görüşün, modelin oluşumunda etkili olur. Ekonomi alanında laboratuvar deneyi yapmanın olanaksızlığı, salt bilim teknik dışında diğer güdülerin de ortaya atılan görüş ve modellerin temelini oluşturmasını kolaylaştırır.

\n

Emperyalizm, sermaye sınıfının egemenliği, iktisat öğretisinde, eğitiminde de etkili olmaktadır. Belli bir ideoloji açısından olayları inceleyen, çözümleyen iktisatçı çoğunluğu, kamuoyunu da yönlendirmektedir. Kamuoyunun, ekonomik olayları, gelişmeleri belli bir görüş açısından algılaması alınacak önlemler, izlenecek politikalar için uygun bir ortam hazırlar.

\n

Kamuoyu yapılan yorumları, ortaya atılan görüşleri çoğu kez irdelemez. Geçerli olup olmadıklarını, arkalarında ne gibi güdülerin yattığını da sorgulamaz; gerçekmiş gibi kabul eder.

\n

***

\n

Kamuoyunun kolaylıkla ekonomik savları benimsemesinde, ikna olmasında tanınmış kişilerin, bol unvanlı akademisyenlerin, CEOların, işadamlarının söylemleri, demeçleri, yorumları etkili olur. Bu amaçla bazı kişiler, medya aracılığı ile de ünlendirilir. Birer şöhret olan bu kişiler kamuoyuna bazı iletileri (mesajları) vermede, sesyayar olarak kullanılır. Böylece kamuoyu küreselleşme, serbest pazar düzeni, teşvik sistemi, özelleştirme, mali piyasalarda liberalleşme neoliberal ekonomik politikaların geçerliliği, büyük bankaların, firmaların bir şekilde korunması, desteklenmesi, gerektiğinde kurtarılmaları yönünde olgunlaştırılır, sözcük yerindeyse tavlanır. Hatta ülkemizde daha belirgin olarak yaşandığı gibi iktidarın ekonomik başarısı konusunda ileti sağanağı medyada yer alır.

\n

Kamuoyunun yanılgıya düşmemesi için bazı ölçütlere göre söylemlerin değerlendirilmesi gerekir. Bu ölçütleri, kriterleri özetlemeye çalışayım:

\n

Söylem, model, yaklaşım ne ölçüde ekonomik olayı, gelişmeyi açıklıyor; neden-sonuç ilişkisini ortaya koyuyor? Bu bağlamdaki değerlendirmeler nesnel ölçülere, verilere dayanıyor mu?

\n

Öngörüleri gerçekçi mi? Ortaya konulan hedefler, öngörüler gerçekleşiyor mu? Öngörü ve hedeflerle fiilen alınan sonuçlar arasında büyük sapmalar oluyor mu?

\n

Model, söylemi tutarlı mı; çelişkiler içeriyor mu? Hedefler, öngörüler kendi içlerinde ne derece tutarlı? İzlenen politikalarla öngörüler arasında uyum sağlanıyor mu?

\n

Salt teknik bilgi, bilimsel dürüstlüklerle mi olaylara yaklaşılıyor, yoksa söylemlerin ardında belli çıkar hesapları, belli beklentiler mi yatıyor? Bu yolla övgüler mi düzülüyor?

\n

Uğur Mumcuyu günümüzde çeşitli nedenlerle anıyoruz. Mumcunun Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunamaz özdeyişi özellikle ekonomi konuları için geçerlidir. Kamuoyu bir şekilde aldatıldığı, yanlış algılandırıldığı sürece, ne gerçek ekonomik başarı sağlanır ne de sorunlar çözülür, hatta hafifletilebilir. Kamuoyunun ayartıya kapılmaması için en azından karşıt görüşler hakkında da ilgi ve bilgi sahibi olmaya özen gösterilmesi yerinde olur.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024
DEM’e gülücükler 6 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları