Öztin Akgüç

Dezenflasyon söylemi havanda su dövme

05 Haziran 2024 Çarşamba

Sonuç alınamayacak şekilde aynı şeyleri yapmanın dört dörtlük halk deyişi “havanda su dövmek”tir. Dezenflasyon, enflasyonla mücadele diye sonucu itibarıyla havanda su dövülüyor. Önlemler ya gecikmeli ya da yetersiz duruyor, çelişen politikalar izleniyor, uygulamalar yapılıyor, sonuçta enflasyon süregenleşiyor, enflasyona da zam yapılıyor, tek haneli enflasyon hedefi sürekli öteleniyor.

İzlenen politikalar, uygulamalar, söylemler, Laz fıkralarını, Nasrettin Hoca fıkralarını çağrıştırıyor. Aslında bu fıkralarda gülmece, yalnız mizah değil sağduyu, sağgörülü davranış çağrısı vardır. İzlenen dezenflasyon politikası, Nasrettin Hoca’nın çalı çırpı toplayıp borç ödeme öyküsünü çağrıştırıyor. Emeklinin, emekçinin, dar ve sabit gelirlinin reel gelirlerini azaltarak, yoksullaştırarak, efektif talebi kısarak TÜİK etkisi ile de enflasyonu yavaşlatmak amaçlanıyor. Diğer söylemler, programın alalaması.

Geçmişte yapılan hataları yinelemenin, suçlamaların pratikte yararı yok. Süreci durdurmak gerekir. Olayın ağırlığı, vahameti artık sözde kamu tasarrufunun, şatafatı azaltmanın çok ötesinde.

Türkiye, 1958, 1994, 2000/1 krizlerinde enflasyon sürecinde istikrar programları uyguladı. Günümüzdeki uygulama, onların dahi çok çok gerisinde. Alınması gereken önlemler, izlenmesi gereken politikalar, uygulamalar, acı, kıyıcı gelebilir. Her istikrar programında, devalüasyon, faiz, zam, vergi, kamu harcamalarını erteleme hatta öteleme vardır. Yapılan hataların bedeli, adil olmasa da ödenecektir.

En basit önlem, tahsilatı hızlandırma, ödemeleri geciktirme, devalüasyon ve enflasyon beklentilerini kırmaktır. İzlenen politika ile bu basit kuralın dahi tersi yapılmaktadır.

Devalüasyon beklentisi varsa yabancı para ödemeler (YP) hızlandırılır, tahsilat geciktirilir. YP elde tutulur, parasal birikimler YP, dövize yönelir. İthalat hızlanır, ihracat ve/veya ihracat gelirlerinin tahsili gecikir, cari işlemler açığı döviz kuru üzerinde baskı sürer. Devalüasyon bir yana döviz kuru baskılanıyor inancı, istikrara değil, istikrarsızlığa, belirsizliğe yol açıyor. Enflasyon resmen yüzde 70’e dayanmış, ticaret ortaklarımızda enflasyon yüzde 5 dolayında yüzde 2 (iki) olarak hedefleniyorsa “Satınalma Gücü Parite” (Purchasing Power Parity-PPP) kararına göre dahi döviz kurunu ayarlamak gerekir. Kuru ayarlamak yalnız dış ticaret açısından değil, turizm, hatta bavul ticareti turizmi açısından da adeta zorunlu.

Bütçe açığı büyük, OVP hedefinin de üstünde, 2 trilyonu aşacak yönde gelişiyor. Yapılması gereken, yine basit denge kuralı gereği, gelir tahsilatını artırma hızlandırma; harcamaları, ödemeleri geciktirme. Servet vergisi, aktif varlık, vergilerin alınması, beyannameleri incelemek için yeterli zaman yok. Mevcut vergiler adil olup olmamasına bakılmaksızın artırılacak. Alternatif enflasyon daha adaletsiz. Gelir ve kurumlar vergilerinde mükelleflerin beyanları üzerine denge vergisi uygulamak, MTV’yi katlanarak almak, ithalattan alınan KDV, damga vergisi, gümrük vergisi gibi vergileri artırma, kaynakta kesinti, stopaj yolu ile alınan vergileri hızlandırma, zamların aralıkla deste deste değil, toplu yapılması, bütçe gelirlerini artırıcı uygulama olur. Devlet borçlarının uzun vadeye yayılması, Hazine garantili ödemelerin, örneğin YİD ertelenmesi, teşviklerin sonlandırılması, zorunlu olmayan gösteriş yatırım ve harcamaların ötelendirilmesi de, nakit dengesinin sağlanmasına katkı yapar.

Öneriler, adaletsiz ve kıyıcıdır ama enflasyon sürecinde öncelikle durdurmak gerekir. Söylemle, havanda su dövmekle enflasyon durmuyor, süregenleşiyor. Yine bir halk deyişi, “Denize düşen yılana sarılır”. Zor ve tehlikeli durumda maalesef her çareye başvurmak gerekir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorun ve çözüm 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları