Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yüzkarası Saray!
\n
Tüm Türk halkının gözü aydın! Bizim başkentimizde de bir “Beyaz Saray”ımız olacak… Adını da ben, “Yüzkarası Saray” olarak koydum!\n
\nAtatürk’ün Türk halkı için çorak bir arazide 1925’te kurduğu, örnek “Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ)” amaç dışı kullanılmasına bir de “Yüzkarası Saray” eklendi.\n
\nAtatürk, örnek çiftliği 1937’de Türk halkına şu koşullarla devretmişti:\n
\n• Çiftliğin toprakları kamu mülküdür.\n
\n• Çiftlik hazinece örnek bir tarım işletmesi olarak çalıştırılmalıdır.\n
\n• Ankara halkının dinlenmesine tahsis edilmelidir.\n
\nİçinde, 1940’ta açılan hayvanat bahçesinin ve yeşilliğinin yarattığı dinlenme ortamının yanı sıra örnek fidanlıkları, süt-yoğurt, bira, şarap üretimleri ile yıllarca Ankara’nın temiz havasına ve gıdasına katkıda bulunmaktaydı. \n
\nAğustos 2011’de 1. derece SİT bölgesi 3. dereceye indirildi. Sonrasında AOÇ’nin yol geçen hanına dönüşmesine hız verildi. \n
\nDünyanın önemli kentlerinin göbeğindeki parklar, dinlenmenin yanı sıra akciğerlerin temiz hava almasına da önemli katkıda bulunurlar. Örneğin büyük alanlar kaplayan Londra’daki Hyde Park ve Nev York’taki Central Park gibi… \n
\nAnkara’da Güven ve Kuğulu Parkların minyatürleştirilmesi ile başkent hava kirliliğinde öne çıkan bir kent oldu. Şimdi de AOÇ makaslanıyor. Önce AOÇ içindeki tarihi Tekel fabrikasının yıkım kararı alındı. Bu alan imara açılacakmış! “İmar”, herhalde “yeşil” yerine “betonlaşmak” demek olsa gerek ki orada bir de “düğün salonu” yapılacakmış!\n
\nAnkara’daki iki ayrı başbakanlık binası yetmiyor olmalı ki AOÇ’de “Yüzkarası Saray”ın yapımına bile başlanmış. Tasarımcı mimarı açıklanmayan binanın yapımını Rönesans Holding yüklenmiş. Gelin bir kıyaslama yapalım!\n
\nDünyanın en büyük gücü ABD’de kişi başına düşen ulusal gelir yaklaşık 50 bin dolar. Dünya sıralamasında ilk 15’e giren Türkiye’de ise yaklaşık 10 bin dolar…\n
\nABD’nin ünlü “Beyaz Saray”ını mimar James Hoban tasarladı. Vaşington’da, geleneksel antik Yunan tapınak mimarisinde öne çıkan, sütunlarla vurgulanan, “neo-klasik” denilen binalardan biri olan “Beyaz Saray” 1800’de tamamlandı.\n
\n“Beyaz Saray”ın bugünkü değerini, gayrimenkul danışmanlık şirketi Zillov çeşitli verilere dayanarak, geçen hafta 294.9 milyon dolar (yaklaşık 515 milyon lira) olarak açıkladı.\n
\nAOÇ’de yapılacak “Yüzkarası Saray”ın maliyeti ise -şimdilik- 650 milyon lira olarak bildirildi. 5.110 m2 tabanı olan “Beyaz Saray”a karşılık “Yüzkarası Saray”ınki 35.000 m2 olacakmış…\n
\nCuma günü bazı kuruluşların, inşaat alanındaki gösterilerine polis engel olunca, simgesel olarak girişi mühürlediler. Mimarlar Odası’nın Ankara Şubesi de “iptal davası açmaya” hazırlanıyor.\n
\nBu yeşilliğin içinde yapılacak böylesine bir binanın, ayrıca çevresindeki trafikten dolayı Ankaralıların ciğerlerini temizlemek yerine kirleteceğinden en ufak bir kuşkunuz var mı?
\nTRT mi AKRT mi?\n
\n\n
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hafta sonunda Gaziantep’te Şehit Kamil Kültür Merkezi’nde düzenlenen AKP İl Danışma Meclisi’ndeki yaptığı konuşmayla, Mart 2014’te yapılacak yerel seçim kampanyasını başlattı.\n
\nErdoğan, her an seçim olacakmış gibi hazırlıklı olunmasını, şimdiden planlı, etkin çalışmaya başlanmasını, yerel AKP yöneticilerinden istedi. AKP kadın ve gençlik örgütü temsilcilerinden kaçar kişinin sandık başlarında bulunacağını, nasıl hareket edeceklerini partililer ayrıntıları ile anlattı. \n
\nBu konuşma “İcraatın İçinden” değildi, yalnızca AKP örgütünün katılımcılarına yönelikti. Ama “devletin” kurumu TRT, pardon AKRT, konuşmayı yasalara aykırı olarak dakikalarca ve “canlı” olarak yayımladı.\n
\nMuhalefet partileri acaba bu konuşma hakkında AKRT’ye karşı nasıl bir yasal yol izleyecekler, doğrusu merak ediyorum!\n
\nBu arada Başbakan Gaziantep’teki konuşmasında “İnanç, tekelerden (erkek keçi) bile süt çıkarırmış!” diye de yumurtladı. Madem inançlıysa çıkarsın da görelim.\n
\nBununla da yetinmedi, “Ulusalcılar önümüzü kesemeyecek. Biz milletin temsilcisiyiz…” dedi. Koskoca Başbakan, Türkçe ile Arapçayı karıştırıyor. Türk Dil Kurumu sözlüğünde “ulus” ve “millet” şöyle tanımlanıyor: “Ulus: Dil, kültür ve ülkü bakımından birlik oluşturan topluluk, millet.” Her halde, “türlü - çeşitli” sözleri de Başbakan için değişik anlamlar taşıyor olmalı!
\nVarsayımımız Doğrultusunda!\n
\n\n
Paris’te öldürülen, PKK’nin “kasası” denilen Sakine Cansız, Türkiye’ye uçakla Diyarbakır’a getirildi, perşembe günü binlerce insanın katıldığı törenden sonra “doğum yeri” olan Tunceli’de cuma günü toprağa verildi. \n
\nBirkaç gün sonra Moskova’da öldürülen, PKK’nin “eroin ve silah tüccarı” olan ve “Dede Hasan” takma adlı, Ermeni kökenli Aslan Usoyan ise Moskova’da yalın bir törenle, “Rus Ortodoks” kurallarına göre cumartesi günü defnedildi. Usoyan’ın naaşını doğduğu Gürcistan’da toprağa verilmek üzere taşıyan uçak, Gürcü makamlarınca Ukrayna üzerindeyken geri çevrilince Moskova’da Kovanskoye Mezarlığı’nda gömüldü.\n
\nBu iki cinayet hakkında cuma günü şöyle yazmıştık:\n
\n“Sakine Cansız ve Moskova’da PKK’nin eroin tüccarı Aslan Usoyan’ın bir hafta içinde art arda öldürülmeleri ilginçtir. Aralarında ne gibi bir bağlantı bulunduğunu Fransız ve Rus gizli servisleri çözmek durumundadırlar.\n
\nAncak bu iki kurum bir sonuca ulaşsalar bile bunu Türk yetkililerine bildirmeyeceklerdir. Çünkü bu ülkeler PKK’ye silah satışından dolayı gebedirler. Keşke bildirseler de dünya eroin belasından kurtulmada ortak bir adım atılabilse…”\n
\nGerek Paris ve gerek Moskova olayları birer basit “cinayet” değil “infaz”dır. “Mafya usulü” infazlardır. Her ikisi de PKK ile bağlantılıdır. Her ikisinde de “kaçakçılıktan” kaynaklanan “para” olgusu var. Her ikisinde de yeraltı dünyasının gizli ilişkilerine ve çıkar çatışmalarına bulaşma ortak noktadır.\n
\nYazımın ertesi günü Türk basınında İtalyan “Corriere della Sera” gazetesinde, varsayımım doğrultusunda yayımlanmış bir haber yer aldı. Ardından bu varsayıma “International Business Times” gazetesi de katıldı.\n
\nHer iki olay “terör” değil, “terör ve para bağlantılı” kişilerin infazıdır. Her ne kadar tereciye tere satmak gibi olacaksa da Ankara’daki Fransa, Rusya, hatta ABD ile Almanya büyükelçiliklerinde görevli “istihbaratçıların” bu varsayımımıza yönelmelerini öneririm.\n
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!