Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

“...yan yana sırtüstü yatan ölüler!” (3)

03 Mart 2023 Cuma

“1890’dan beri Türkiye’de iş yapan ABD Şirketi JPMorgan’dan, deprem ve “TC Merkez Bankası” bağlantılı olarak, geçen hafta kısaca söz etmiştik!

Depremlerin Türkiye ekonomisine doğrudan maliyeti, en az 25 milyar doları bulacak. Bunun GSYH’nin yüzde 2.5’lik bölümüne denk olduğu belirtiliyor!

Uluslararası finans kuruluşu JPMorgan’ın, “TC Merkez Bankası’nın 23 Şubat’taki toplantısında” politika faizini 100 temel puan daha indirerek “yüzde 8’e çekmesini beklediğini” ifade ettiğini geçen hafta yazmıştık! Dediği, gününde, beş aşağı beş yukarı çıktı!

JPMorgan, depremin maliyetinin GSYH’nin yüzde 2.5’lik bir kısmına denk geldiğini, bunun da 25 milyar dolar olacağı öngörüsünde bulunurken bu rakamın üstüne çıkılabileceği uyarısında da bulundu!

JPMorgan’ın Türkiye baş ekonomisti Fatih Akçelik, “Türkiye’deki deprem, trajik can kaybına yol açtı ve çok büyük ekonomik sonuçlar doğurdu!” dedi.

Akçelik, “faiz indiriminin” deprem öncesinde de beklendiğini ifade ederek “Seçimler öncesinde daha fazla faiz indirimi olasılığını göz ardı etmiyoruz. Ancak Türkiye’de para politikası aktarım mekanizması bozulduğu için politika faizinin şu anda daha az önemli olduğuna inanıyoruz” ifadesini kullandı!

JPMorgan, Merkez Bankası’nın faiz kararını 23 Şubat’ta açıklayacağını öngörmüş, faizin de yüzde 8 olacağını tahmin etmişti! TCMB, yılın ikinci faiz kararını açıkladı. Politika faizini, 50 taban puan indirerek yüzde 8.5’e düşürdü!

TCMB’nin, yayımladığı karar metninde, “Para Politikası Kurulu, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 9’dan yüzde 8.5’e indirilmesine karar vermiştir” denildi.

Metinde ayrıca şu ifadeler yer aldı:

“Depremin üretim, tüketim, istihdam ve beklentiler üzerindeki etkileri kapsamlı bir şekilde değerlendirilmektedir. Depremin yakın vadede ekonomik aktiviteyi etkilemesi beklenmekle birlikte, orta vadede Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı öngörülmektedir...”

TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) yöneticisi, Yapı Kredi Ekonomik Araştırmalar Kürsüsü Başkanı ve Koç Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, “Türkiye ekonomisinin şu anda yaşadığı en önemli sorunun güven olduğuna işaret ederek, düşük faizle de artık ekonominin canlanmadığı bir noktaya gelindiğini” söyledi!

“Bundan sonraki süreçte faiz indirimlerinin faydasından çok zararı olacağını” anlatan Demiralp, “Yaptığın hayır ürküttüğün kurbağaya değmeli. Ürküttüğünüzle kalıyorsunuz” dedi.

Büyümede yüzde 5 gibi bir artış beklenirken enflasyonun 3.5 puan azalarak yüzde 8.5’e düşmesi oldukça zor!

Büyümede böylesine ciddi bir an yakalanması, “genişlemeci maliye politikasına”, önemli bir yük bindirir ki bu durumda bütçe açığının YEP’te ifade edilen yüzde 2.9 seviyesinde kalması da tehlikeye düşer. Yüzde 5’lik bir büyüme artışı, cari açığı da körükleyecek ve YEP’te öngörülen yüzde 1.2’lik seviyenin üzerine çıkaracaktır!

Prof. Dr. Demiralp, şöyle diyor:

“Mevcut durumu tekerlekleri çamura batmış bir araca benzetebiliriz! Aracı tekrar seyir haline getirebilmeniz için önce tekerlekleri çamurdan kurtarmanız lazım. 

Bu nedenle eski durgunluklarda gördüğümüz “V” tipi hızlı toparlanma, gerçekçi değil. Birikmiş kırılganlık ve tıkanıklıkların böyle hızlı bir toparlanmaya imkân tanıması güç görünüyor!

Merkez Bankası şu şekilde bağış yapabilir: Eğer siz banka çalışanlarından, yönetim kurulundan gönüllü bağışlar toplarsanız. Onu sisteme verirseniz, bunun adı gerçekten bağış olur. Ama para politikası araçlarını kullanarak, yani para basıp sisteme likidite enjekte ederek, siz bunu eğer Hazine’ye bağış yapıyorum derseniz, tekrar sisteme likidite sokmak demektir. Merkez Bankası eliyle yapılan kaynak aktarımı parasal genişlemedir! Bağış demek, sizin kendi birikimlerinizden, mevcut para arzından yapacağınız bir kaynak aktarımıdır. Merkez Bankası eliyle yapılacak kaynak aktarımı, parasal genişlemedir. Bunun adına bağış demek mümkün değil. Yanıltıcı olur. Açık açık genişleyici maliye politikası uyguluyorum demek çok daha şeffaf, yapılanın ne olduğunu anlatmak konusunda daha doğru olacaktır...”

Not: Sürecek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları