Her nedense Türkiye’de, futbolda “şampiyonluk” karşılaşmalarının ülke topraklarında oynanmasına özen gösterilmiyor!

Almanya üç kez, Katar bir kez “Süper Kupa” final maçlarına ev sahipliği yapmışlardı. Neden mi? TL yerine, takımların kasalarına Avro’lar, dolarlar girsin diye!

Bu yıl herhalde, önemli bir döviz kaynağı olduğu için mi, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad seçildi?

***

Çeşitli eleştiriler yapıldı! Eleştirilerin temelinde şu düşünce vardı: Türk takımları, bu geleneksel şampiyonluk karşılaşmaları için, ülkenin çeşitli kentlerinde, Türk seyirciler önünde sahaya çıkıyorlar; “Türkiye Süper Kupası”nı kaldırıyorlar; sonra kazanan oyuncular, kupayı omuzlarda taşıyorlardı... Ancak yurtdışında bu görkemli olgu gerçekleşmiyordu!

Üstelik “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını” kutlamak adı altında, neden başka bir ülkede, üstelik TC’yi kuran Atatürk’ün ilkelerinin uygulanmadığı bir ülkede oynanıyordu?

***

Riyad’da maçın ertelendiği gece ilerleyen saatlerde FB, resmi hesaplarından yayımladığı bildiri ile maçın “bazı aksaklıklardan” değil “değerlerimizle ilgili hassasiyetimiz nedeniyle!” oynanamadığını “kamuoyunun dikkatine” sundu!

Peki, bu “değerlerle ilgili hassasiyet”, Suudi Arabistan kararı alınırken bilinmiyor muydu?

***

Karşılaşmanın sorumlusu “Türk Futbol Federasyonu (TFF)” mu, Suudi Arabistan’ı seçti, seçtiyse neden? İki ülke arasında yaşanan “Kaşıkçı cinayeti” olayının yarattığı gerginliği bilmiyor muydu?

FB’nin 2. açıklamasında şöyle deniyordu:

“Ülkemiz, Cumhuriyetimiz, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve milletimiz, ülkemizin tüm spor kulüpleri gibi Fenerbahçe’mizin de üstün değerleridir.”

Suudi Arabistan seçilmeden önce, bu temel ilke bilinmiyor muydu?

FB’nin bildirisinde, hükümet çevrelerinden gelen siyasal tepkilere karşı bir değerlendirme de yer alıyordu:  

“Süper Kupa finalinin iptaliyle oluşan gündemin daha sonra diplomasi, siyaset ve komplo teorileriyle dolu bir kavga ortamına çekilmesi bizi şaşırtmıştır. Yaşanan bu gündemin ne dış politika ne siyaset ne de komplo teorileriyle hiçbir ilişkisi yoktur!”

***

Galatasaray Genel Sekreteri Erkan Yazgan ise “İstiklal Marşı”na izin verilmemesi durumunda “sahaya çıkmayacaklarını” bildirmişti! Ayrıca, Suudi yetkililerin, karşılaşma öncesinde Mustafa Kemal Atatürk “tişörtü” giyilmesini de istemediği belirtilirken iki takım yöneticileri arasında “ivedi toplantı” duyurusu yapılmıştı! 

Bu sorunlar, Suudi Arabistan’la anlaşma imzalanmadan önce neden ele alınmamıştı?

***

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ise daha önce yaptığı bir açıklamada maça Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünün yer aldığı bir pankart ile çıkmak istediklerini ancak Suudi yetkililerin bunu kabul etmediğini, konunun hâlâ netleşmediğini söyledi! Neden önce irdelenmedi?

***

Her nedense, Riyad’daki Türk Büyükelçiliğinin işin başından beri devre dışı kalması ilginçtir! Daha önce, profesörlük, büyükelçilik, başbakan yardımcılığı yapmış olan Riyad Büyükelçisi Emrullah İşler’in neden devrede olmadığını soruşturmuştuk...

İşler, Riyad’a 3 Ekim’de atanmış, ancak üç ay sonraki bu olaylar sırasında, göreve başlayamamıştı. Kimilerine göre Suudiler, büyükelçinin atanmasına ilişkin “Agreement (Kabul) Mektubu”nu göndermekte gecikmişlerdi! İşler, bu nedenle göreve başlayamamıştı!

***

Dışişleri Bakanlığı da Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun asla tartışılamayacağı, bu konunun Suudi Arabistan’da da sulandırılamayacağı hususunda kararlı olabilmeli ve bu karşılaşmanın daha maç günü gelmeden Riyad’da oynanamayacağı yönünde gerekçeleriyle TFF’ye görüş bildirmeliydi!

***

Peki, Galatasaray-Fenerbahçe “Süper Kupa” final maçı ne zaman oynanacak?